Değerler Eğitimi
Babasının mesleği nedeniyle lise eğitimini Hollanda'da alan bir genç arkadaşımıza sorarlar – İlkokul ve ortaokulu Türkiye'de,...
Babasının mesleği nedeniyle lise eğitimini Hollanda’da alan bir genç arkadaşımıza sorarlar;
– İlkokul ve ortaokulu Türkiye’de, liseyi dışarda okudun. Eğitim açısından bir karşılaştırma yapar mısın? Genç kardeşimizin cevabı şöyle olur:
– Türkiye’deki okullarda sürekli kurallardan ve onlara uymanın öneminden söz ediliyor… Ama kimse kurallara uymuyor. Hollanda’daki okulda ise kimse kurallara uymaktan bahsetmiyor, herkes kurallara uyuyor…
Son dönemde okullarımızda “Değerler Eğitimi” adı altında bir ders konularak neslimizin dini ve ahlaki değerlere sahip olarak yetişmesi ve yetiştirilmesi hedefleniyor. Güzel bir uygulama. Bu yeni uygulama değerler eğitiminin verilmesini sadece bir derse hasretme anlayışını doğuruyorsa bu yaklaşımdan da kaçınmak gerekir.
Zira evladımızı bir hocanın dizinin dibine oturtmakla ahlaklı ve erdemli olmasını garanti edemediğimiz gibi ahlaki değerlerin de sadece bir ders ile verilmesi mümkün olmayabilir. İnsan, olumlu ve olumsuz duyguları ile yaşayan ve her an hayatın farklı aşamalarından geçen canlı bir varlıktır. Geçtiği her aşamadan veya dersten alması gereken farklı değerler vardır. Sadece bir derste bu değerlerin konu edilip diğer derslerde ve hayatın diğer aşamalarında yer bulmaması ve yaşanmaması bir tenakuzdur. Bu hal, gençliğin ikiyüzlü yetişmesine neden olabilir. Şöyle ki;
Akşam evinde istirahat eden babanın yanına oğlu gelerek: “Baba! Okul güreş takımına girmek için elemeler yarın yapılacak. Sen okulun müdürünü tanıyorsun, beni almaları için müdürle konuşur musun?” Babası, oğluna biraz nasihat ettikten sonra elemeleri hakkıyla geçmesi gerektiğini belirterek böyle bir istekte bulunmamasını uyarınca çocuk lafa girer; “Peki baba! Sen geçen telefonda senin çalıştığın işyerindeki diğer müdür amcaya bizim köylümüz olan Arif abi için ‘Belgesi yokmuş ama sonradan alır’ diyerek işe aldırmıştın” deyince babası derin bir sessizlik sonrası “Oğlum, sen yanlış anlamışsın” diyerek geçiştirir…
Diğer bir örnek ise;
İsviçre’de bir okulda matematik öğretmeni, sınıfa girerek öğrencilerine sınav yapacağını söyler. Sınav kitapçığını dağıtır ve gider masasına oturur. Öğrenciler sınavı bitirince öğretmen “Şimdi kitapçığın en arkasında cevaplar var, çevirin ve kendi notlarınızı hesaplayın” der. Her öğrenci notlarını hesapladıktan sonra sırayla notlarını öğretmene söylerler ve öğretmen not defterine kaydeder…
Sanırım örnek, size de garip geldi değil mi? Sıradan bir okulumuzda bunu yapabilir miyiz? Değerler eğitimi bir bütündür… Ve hayatın tüm aşamasında yer almalı. Her bireyi kapsamalı.
Eğer bugün bir lisemizin öğretmenler odasındaki el lavabosunda “Lütfen lavaboyu temiz tutun!” uyarısı yazılıysa değerlerin eğitiminden öte ahlaki değerlerin yaşatılmasına ve hakkının verilmesine muhtacız…
Bakmadan Geçme




