Cumhuriyeti Savunan Roman: 'Yeşil Gece'

Reşat Nuri Güntekin'in az bilinen romanı. 'Yeşil Gece.'* 1928'de bitirilmiş. Atatürk'ün 'Gericiliğe karşı Cumhuriyeti savunan bir...

Reşat Nuri Güntekin’in az bilinen romanı. “Yeşil Gece.”* 1928’de bitirilmiş. Atatürk’ün “Gericiliğe karşı Cumhuriyeti savunan bir roman yazar mısın?” önerisi üzerine ortaya konmuş.

Osmanlı Devleti’nin son zamanları. 2. Meşrutiyet sonrası. Şahin Efendi, öğretmen. Medresede eğitim almış. Yenilenmeyi savunuyor. Meşrutiyetin ikinci senesi. Ona göre:”Yalnız idare değiştirmekle bir memleketin kurtarılamayacağı anlaşılmış.” Çünkü; Meşrutiyet döneminde “Medreselerin yeşil gecesi yalnız kendi içlerini karanlığa boğmakla kalmamış; memleketin her yanına yayılmış, her köşesini kaplamış.” “Akıllara, vicdanlara şimdiye kadar hep bu medreseden yetişenler rehberlik” etmiş. Ve “Bu adamlar, memlekete karanlıktan gayri” hiçbir şey götür(e)memişler. “Halk, dünyayı bu karanlığın arasında görüyordu.” Sonuç mu? “Anadolu’da fikirler geri, insanlar sefil, işler fena.” Şahin Efendi, “…kafaları değiştirmeden idareyi değiştirmek öyle pek tamah edilecek bir netice” vermediğini görüyor. Başlıyor aydınlanma savaşına. Zorlu mücadeleler yaşanıyor Sarıova’daki softalar ile arasında. O softalar ki, halkın kanını emmek için dinsel inançlarını alabildiğine sömürüyorlar. Sarıklısı ile. Medreselisi ile. Şahin Efendi yapayalnız. “Bütün insan cemiyetlerinin şirazesi demek olan medeni cesaret” de iflas etmiş memlekette. Yok, yok…

Gün gelir. Cumhuriyet kurulur. Ammaaaa!!! Sarıova’da başka olaylar yaşanır.

Romanın sonunda Şahin Efendi “Çok doğru söylemişler…İnkılâp denilen şey bir günde olmuyor” diyerek başka bir köye doğru yola koyulur. SÜREKLİ DEVRİM düşüncesi yer etmiştir bilincinde. Onca zorlu mücadeleden ona ve biz okurlarına kalan en önemli değerlendirme bu olsa gerek…

**

“Yeşil Gece”, öyle bir çırpıda okunup, kenara konulacak bir yapıt değil. Reşat Nuri, sağlığında “Keşke Çalıkuşu’nun değil de Yeşil Gece’nin yazarı olarak tanınsaydım!” derken belki buna işaret etmek istemiş. Çünkü, romanında yenileşme hareketlerinin zamanlamasını, yöntemini ve halka hitap edip etmediğini sorguluyor. Halkı “…yataklarında sayıklatıp terleten kâbuslarından uyandırmak için müşfik bir elle hafifçe silkeleyip sarsma”nın yeterli olduğunu söylüyor. Çünkü “Gün ışığı dünya ışığı” halkının “gözbebeklerine değdiği”nde “gönülleri, beyinleri de çabucak” aydınlanacaktır. Yanlış bir yargıyı da düzeltiyor Reşat Nuri:”Bu memleketin halkı hiçbir zaman –görünüşe aldanarak zannettiğimiz gibi- tam mutaassıp, tam hurafe ve İsrailiyat hastası olmadı. Softanın pençesinden kendini hiçbir zaman kurtaramamakla beraber softaya karşı daima emniyetsizlik ve nefret gösterdi…” Bugünlere ibret olacak saptaması şöyle:“Softa gölge gibidir. Korkup kaçarsan peşini bırakmaz. Fakat cesaretle üstüne yürürsen alabildiğine kaçar.”

“Yeşil Gece”yi abartılı bulabilirsiniz. Bu kadarı da olmaz diyebilirsiniz. Abartısıyla doğrusuyla bir dönem anlatılıyor.

**

İlk okumam 2004’te. 2012’de ikinci kez okudum. Şu soruyu soruyorum:“Yeşil Gece” gerçekleşti mi?

23 Nisan 2012

____________________

* Yeşil Gece, Reşat Nuri Güntekin, Yayına Hazırlayan:Asaf Taneri, Roman, 27. Baskı, İnkılâp Reşat Nuri Güntekin Dizisi: 6, İstanbul, 264 sayfa.

Bakmadan Geçme