Çöp meselesi ve atık sorunu!
Laf başı geldiğinde ağzımızı doldura doldura 'biz büyük bir devletiz' cümlesini büyük bir gururla kullanırız. 'Büyük...
Laf başı geldiğinde ağzımızı doldura doldura ‘biz büyük bir devletiz’ cümlesini büyük bir gururla kullanırız. ‘Büyük devlet olmanın ölçütleri nedir?’ diye sorduğumuzda birçoğumuz farklı şeyler söyleyebilir ama bence çöp sorununu çözemeyen devletler büyük falan değildir.
Büyük olmayı coğrafi anlamda algılıyorsanız evet biz büyük bir devletiz diyebilirsiniz. Ama ‘büyük’ deyince benim aklıma ‘akıllı’ kelimesi geliyor nedense: “Büyük adamsın!”
Cumartesi günü ‘Dünya Çöp Günü’ imiş. Böyle bir günün olduğunu da ilk defa duyuyorum. Ee çöpün toplama günü olunca tabii ki konuyla ilgili etkinliklere de pas geçilemez. Özellikle çevreci kuruluşlarımız ve belediyelerimiz böyle bir günü atlayamazlar.
Basın çağrılır; pozlar verilir ve çöp toplamaya ne kadar önem verdiğimiz kamuoyuna gösterilir.
Yanlış anlamayın ‘belediyeler’ dedim. Herhangi birini ayırmış değilim.
Siz bu ülkede çöp sorununu çözebildiğimizi kabul edebiliyor musunuz?
Evimin balkonunda oturup konuyla ilgili yazının çerçevesini oluşturmaya çalışırken gözüm tam karşımızdaki çöp konteynerine takıldı. Bir araç, caddeden geçerken konteynerin yanında biraz yavaşladı. İçinden biri, artık ne ise biriktirdiklerini konteynere doğru fırlattı.
Tabii hiçbiri içine girmedi.
Ardından başka biri de bisikletiyle konteynere yaklaştı ve bisikletinden inip çöpe doğru yöneldi. Elinde bir poşet vardı. ‘Hah! Duyarlı bir vatandaş!’ diyecektim ki elindeki poşeti arkadaki demir korkuluğa astı!
Onu oradan kim alacaksa!
İki haftadan bu yana konteynerin arkasında bırakılan ortalama 2 metrelik kurumuş limon çamı fidanlarını hiç hatırlatmıyorum.
Balkonlardan caddelere atılan poşetler… Ağaç kuytuluklarına veya diplerine bırakılan her türden atıklar… Say sayabilirsen…
Hafta sonu gazetelerin çoğunda çöp toplama ile ilgili haberler vardı.
Hepsi birbirine benziyordu; biri de şöyle idi:
“Develi Kaymakamı Murat Duru, Dünya Çevre ve Temizlik Günü’nde eşi ve çocukları ile birlikte doğadaki çöpleri topladı. Kaymakam Duru, Dünya Çevre ve Temizlik Günü’nde yapılan etkinlikle ilgili olarak yaptığı açıklamasında, ‘Çöp gelişmiş yaşamın kaçınılmaz bir parçası. Tükettiğimiz her ürünle sonuçta ‘çöp’ diyeceğimiz bir çıktı üretiyoruz. Ülkemizde ve dünyada son dönemlerde bu kadar çevre kirliliğine sebep olan çöpün oluşmasının nedeni tüketim alışkanlıklarındaki değişim’ dedi.
Kaymakam Duru, ‘Eskiden suyu çeşmeden içiyorduk, şimdi pet şişeden içiyoruz. Eskiden elimizi yıkıyorduk, şimdi ıslak mendil kullanıyoruz. Eskiden bisküviyi kilo ile alıyorduk şimdi minicik ambalajlarda alıyoruz. Çevremizin kirlenmesine sebep olan listeyi uzatsak binlerce madde sıralayabiliriz. Sorun yaşamımız için tüketilmesi gereken ürünlerin tüketilmesi değil elbette. Sorun modern yaşamın tüketim kalıplarına uygun çevre bilincinin oluşmamış olması. Maalesef yeterince çevre temizliği bilincimiz oluşmadığı için ve aynı zamanda dinimizin ‘temizlik imandandır’ emrini tam olarak idrak edemememiz sebebiyle çevremizi kirletmekte sınır tanımıyoruz. Çocuklarımızın, torunlarımızın ve gelecek nesillerimizin bizlere emaneti olan doğamızı ve çevremizi evimizin içini nasıl temizliyor ve koruyorsak aynı bilinçle korumalı ve temiz tutmalıyız’ diye konuştu.”
Büyük olasılıkla özenle hazırlanmış bir yazı… Mesaj verilecek ya!
Çöp çağın sorunu…
Atık çağın sorunu…
Büyük devletiz ama şu çöp sorununu çözemedik gitti.
Mesele ile sorun kelimelerinin anlamları aynı. Çöp ile atık kelimelerinin de…
Hani vurgulu olsun dedim… Çift dikiş yani!
Hey sigara içenler! Hadi dumanının üflüyorsunuz atmosfere… Kocaman gökyüzü diyorsunuz belki…
Sigaranın jelatinini, paketini ve izmaritini atmasanız diyorum öyle gelişigüzel.
Bu yazımda fotoğraf paylaşmayacağım çünkü şöyle etrafınıza baktığınızda kolayca göreceksiniz anlattığım görüntünün fotoğraflını.
Hatta belediyenin karşı kaldırımındaki yeşil alanda bile!
Bakmadan Geçme





