Çocukları için tarladalar

Bölgenin kavurucu sıcağına rağmen daha gün ağarmadan  tarlanın yolunu tutan tarım işçsii kadınlar, hiçbir güvence olmadan...

Bölgenin kavurucu sıcağına rağmen daha gün ağarmadan  tarlanın yolunu tutan tarım işçsii kadınlar, hiçbir güvence olmadan zor koşullarda çalışmaya devam ediyor. Sabaha karşı üzüm, öğleden sonra salatalık işine giden kadınlar, yaz-kış tarlada olduklarını ifade ediyor. İş bitiminde mesaiye de devam eden kadınlar, çocukları için her şeye katlanıyor.

“Okuyabilseydik bu rezilliği çekmezdik”

Tarlada çalışan kadınlardan Selma Yıldız, “Kiraz’ın Akpınar köyünde oturuyorum. Günlük yevmiye ile akşama kadar çalışıyorum ama yağ alamıyorum. Hayat zor. Kadınlara hiçbir destek yok. Köyümüzde fabrika olsa, biz de sigortalı çalışsak. Üç tane çocuğum var, ikisi okuyor. Yarın öbürü de okula da girecek. Onları nasıl okutacağız? Okuyanlar okuyacak, okumayanlar yaşı geldi mi evlenecek. Biz okumadık, küçük yaşta işe başladık. Sonumuz tarla. Hemşire, doktor olsaydık bu rezilliği çekmezdik.

Çocuklarımı yanımda getiriyorum. Saat hesabı ile burada çalışıyorum. Neye yeterse onu alıyoruz. Hayat böyle devam ediyor. Çocuklar da tarlada büyüyor. Tarlada herkes çalışamaz. Belin ve vücudun sağlam olması lazım. Güzel toplamak gerekiyor. Bu da zor. Her şey çok pahalı. Hayvan yemleri, aldı başını gidiyor. Un çuvalları kaç para oldu. Mecbur çalışacağız. Her şeyi devletten bekleyemeyiz” dedi.

“Çalışmazsak aç kalacağız?”

Ayşe Birel ise şunları söyledi: “Alaşehir’den üzüm kesmesinden geldim buraya salatalığa. Garibanlığın gözü kör olsun. Çalışmazsak aç kalacağız. Ekonomimiz sakat. Alaşehir’den 85 lira yevmiye aldım. Buradan da 20 lira verirler. Bir çuval un, bir teneke yağ alırız. Hayat çok zor: Hele çiftçinin işi çok daha zor. Bir tohumluk gübre, olmuş 400 lira. Dönümü, 200 liraya sürülüyor. Yem çuvalları çıktı tepeye. Hayvan bakalım diyoruz, o da olmuyor. Ne yapalım?”

Samime Sarayköy

Bakmadan Geçme