Çocuğunuz okula hazır mı? (II)

Yazımın bu kısmında çocuğunuzun okula hazırlanması ile ilgili bilgiler paylaşıyor olacağım. Öncelikle şunu belirlemede fayda var:...

Yazımın bu kısmında çocuğunuzun okula hazırlanması ile ilgili bilgiler paylaşıyor olacağım. Öncelikle şunu belirlemede fayda var: Okula siz değil, çocuklarınız hazırlanıyor. Birçok anne baba, bu durumu kendi sorumluluğu olarak algılıyor ve gereğinden fazla bir gerginlik hissediyorlar. Değerli anne babalar, hissettiğiniz kaygı son derece normal fakat lütfen bunu felakete dönüştürmeyin. Çünkü çocuğunuz sizi gözlemleyecek, duygularınızı fark edecek ve okulu korkulması gereken bir yer olarak algılayacak. Lütfen duygularınızı fark edin ve kontrol altına alın. Almakta zorluk yaşıyorsanız da bir uzmandan destek alabilirsiniz. Unutmayın, okulda çocuğunuzun yaşayacak olduğu zorluklar olacak fakat okul, yaşamın diğer kısımlarından daha tehlikeli bir yer değil.

Çocuğunuzun okula sağlıklı bir şekilde başlayabilmesi için fizyolojik, psikolojik ve zihinsel olarak hazır olması gerekir. Bunları değerlendireceğiz fakat öncesinde şunu belirtme de fayda görüyorum: Her çocuk, özel ve farklıdır. Okula başladıklarında hepsi aynı süreçlerden geçecek ama etkilenmeleri ve algılama biçimleri aynı olmayacak. Bunu lütfen unutmayın! Ayrıca okul, çocuğunuz için yeni bir dünya olacaktır. Orada hayat boyu öğreneceği bilgiler öğrenecek, yeni arkadaşlıklar kuracak, öğretmeni ile bir bağ geliştirecek ve hatta rekabet etmeyi öğrenecek. Dolayısıyla kendini ne kadar oraya ait hisseder ve uyum gösterirse bu yeni dünyayı sevecektir.

Fizyolojik hazırlığını kontrol edecek olursak… Uyku ile öğrenme arasında ciddi bir bağlantı vardır. Uyku saatlerini önceden düzenlemeye başlarsanız yararını görürsünüz. Uykusunu yeterince alamayan çocuk, öğrenmede de zorlanır. 8 ila 10 saat arasındaki uyku, uzmanlar tarafından önerilendir. Bununla ilgili çalışmalara şöyle başlayabilirsiniz. Öncelikle uyuma saatlerini yavaş yavaş geriye çekip sabahları erken uyandırmaya çalışabilirsiniz. Ciddi bir zorluk yaşıyorsanız, uyumasından ziyade yatakta olmasına odaklanabilirsiniz. Televizyonu erken kapatıp odasına giderek çocuğunuzla sohbet edebilir ya da ona hikaye okuyabilirsiniz. Ayrıca günü tempolu geçirirseniz çocuğunuzun uykuya dalmasını kolaylaştıracaktır bunu da unutmayalım.

Psikolojik olaraksa… İşe önce kendinizden başlayın. Çocuğunuzla hatırlayabildiğiniz kadarıyla sizin ilk gününüzün nasıl geçtiğini paylaşın. Olumsuz deneyimleriniz olmuş olabilir. Onları şimdilik paylaşmayın. Bunları yapıyorken akıl veriyor gibi değil, arkadaşınızla paylaşıyormuş gibi anlatın. Fırsatınız varsa okulu beraber dolaşın ve ona okulu tanıtın. İhtiyaç duyabileceği yerleri gösterin. Tuvalet, yemekhane, kantin vb. Ayrıca orada yeni ve seveceği arkadaşların olabileceğini de okulun keyifli bir yer olduğunu da mutlaka belirtin. Keyifli şeylerin yanı sıra artık büyüdüğünü ve bazı kurallara uyması gerekeceğini, öğretmeninin bazı kuralları olacağını mutlaka çocuğunuzla paylaşın. Bu kurallara uyulduğunda kendisinin de rahat edeceğini mutlaka belirtin. Ve mutlaka okul hakkında ne düşündüğünü sorun ve kendisini ifade etmesine izin verin. Bunun için acele etmeden kendisine zaman tanıyın.

Bir sonraki yazıda kaldığımız yerden devam etmek üzere…

Hoşça kalın.

Bakmadan Geçme