Çekirdek deyip geçmeyelim
ŞEN ŞAKRAK… Evimin önünde çocuk parkı Parkın içinde oturma bankları Üstünde arka sokak kadınları… Kocalarını muhabbetle...
ŞEN ŞAKRAK…
Evimin önünde çocuk parkı
Parkın içinde oturma bankları
Üstünde arka sokak kadınları…
Kocalarını muhabbetle çekiştirirken
Ağızlarında çekirdek ve sakızları…
Balkonumda anında çınlıyor
Sesleri, solukları ve konuşmaları…
Gece ilerliyor ve serinliyor
Miras bırakıyorlar çöpçülere atıkları…
Gecenin sessizliği ilerlerken
Evriliyor sabaha
Kadınların ertesi güne kalan
Şen şakrak kahkahaları…
Üstteki şiiri 13 Temmuz 2016 tarihinde facebook sayfamda paylaşmışım.
Şiirden de anlaşılacağı gibi konu, çekirdek çıtlatan kadınlar. Tema karışık. Karışık ama bir yakınma söz konusu. Sıcak yaz akşamlarında balkonumda oturduğumda evimin önündeki banklarda oturan mahalle kadınlarının çekirdek çıtlatma sesleri ile kocalarını çekiştirirken attıkları şen şakrak gülüşme sesleri gelir kulaklarıma. Sabah uyanıp balkondan aşağı baktığımda da ortalığa saçılmış bembeyaz çekirdek kabukları.
Neden kirli bir toplumuz? Neden yediklerimizin arta kalanlarını toplamıyoruz? Yarın yine aynı yere geldiğimizde nasıl bulmak istiyorsak neden öyle bırakmıyoruz?
Parklar, yaz akşamları muhabbetle cıvıldaşır. Havalar ısınıyor.
Geçtiğimiz günlerde Kültürpark’ta bir akşam pikniği yapalım dedik ailecek. Hazırlıklarımızı yapıp attık kendimizi ahşap kulübelerin altına. O da ne! Masalar berbat. Vatandaş yemiş yemiş, atmış ve öylecene bırakıp gitmiş. ‘Bunu Avrupa’da böyle yapmazlar’ klasik laftır. Neden ‘Temizlik imandan gelir’ lafını seven bizim toplumda yaparlar bunu!
Düz mantıktan gidersek ‘Avrupalılar daha imanlıdır’ diyebiliriz.
**
“Ödemiş ilçesinde, Şubat ayında hizmete açılan bir sanat evi, eski yazlık sinema keyfini yaşatıyor. Yeşilçam’ın ünlü filmlerinin beyaz perdeye yansıtıldığı alanda vatandaşlar da keyifli dakikalar geçiriyor. Gazoz ve çekirdek eşliğinde eski filmleri izleyen vatandaşlar, eski sinema alanlarını yeniden hatırlıyor.”
Bu da çekirdeğin eskiden nerelerde çıtlatıldığına dair bir haber.
Eskişehir’deki çekirdek çıtlatan eşek heykelini hatırlatmıyorum.
**
Bir yere bir çöp döküldüğünü görmeyelim. Hemen orada bir çöp yığını oluşur. Çaput bağlanan ağaçlar gibi. İsterseniz bir deneyin. Her zaman geçtiğimiz bir yolun kenarında durup oradaki bir ağacın dallarına 5-10 tane bez parçası asın.
Vardır bir hikmeti deyip bez parçası bağlayanlardan kurtaramaz ağaç kendisini.
Çöpü kutuya atmazlar: ‘Belki biri alır’
Çöpü kutuya atmazlar: ‘Belki bir hayvan yer’
Çöpü kutuya atmazlar çünkü kapağı açmak sıkıntılıdır.
Bir çöp kültürümüz bile yok; hadi gülümse!
**
Çekirdek çıtlatmak, sadece kirlilik için söylenmez.
Çekirdek çıtlatma, siyaseten kullanılan bir deyimdir. Olan bitenden haberdar olmayanlara veya farkında değilmiş gibi yapanlar için söylenir.
Islık çalmak gibi. Dünya yıkılsa umurunda olmayanlar veya korkudan altına işeyenler ıslık çalarlar…
Haziran seçimleri için şöyle yazmışım:
“Tarihte bir rol alanlar, bir rol verilenler, bir de gazoz eşliğinde çekirdek çıtlatan seyirciler vardır… 8 Haziran fırtınası yaklaşırken rolü kendin yazabiliyor ve oynayabiliyorsan ne mutlu… Yoksa çekirdeğe devam; elinde kalana kadar…”
Yanılmıyorsam jöleli olarak tanınan bir danışman, 2010’larda “1 dolar 1 lira olacak” falan demişti.
Yıl 2018. Dolar 4, Avro 5, benzin de 6 oldu.
Islık mı çalarsınız, çekirdek mi çıtlatırsınız!
Bakmadan Geçme





