Çalışmadan yaşamak

Çalışmadan yaşamaya o kadar alıştık ya da alıştırıldık ki hiç kimse çalışmak istemiyor. Devletin ihtiyaç sahiplerine...

Çalışmadan yaşamaya o kadar alıştık ya da alıştırıldık ki hiç kimse çalışmak istemiyor. Devletin ihtiyaç sahiplerine verdiği sosyal yardımlardan bir şekilde yolunu bulup faydalananlar, kapı kapı dolanıp dilenenler, dolandırıcılar ve daha başka akla gelmedik yollardan havadan geçinmek isteyen insanlarla doldu kaldı ortalık. Dükkanımda bu tip insanlarla her an karşılaşıyorum.

Dün öğleden sonra iki ızbandut gibi adam dükkanıma geldi. Hani taşı sıksa suyunu çıkarır derler ya onun gibi bir şeylerdi. İkisi birbirinden güçlüydü. Birinin elinde ağaç kesme motoru, diğerinin de birkaç malzeme vardı. Elinde malzeme olan:

-Hayırlı işler ağabey, gurbetçiyiz, odun kesmek için buralara geldik. İş bulamadık. Paramız yok. Ne olursun bize bir ekmek parası.

-Açsanız doyurayım.

-Aç değiliz ağabey, ekmek parası istiyoruz.

-Kusura bakmayın, ben de ekmek parası peşindeyim.

Dışarı çıktılar, yan taraftaki dükkana yöneldiler. Takip ettim, sıradan dükkan girip çıktılar. Belli ki böyle bir yol tutturmuşlar, dilenerek geçinip gidiyorlar.

İki gün önce bir bayan, yanında 6-7 yaşlarında bir çocukla geldi. Eli ayağı düzgün, her işi yapabilecek bir bayan dileniyor. Yanında bir çocuk getirmiş ki duygu sömürüsü yapacak. Çocuğu görüp acıyacaksınız, üç beş sadaka vereceksiniz. Bir kadına baktım bir de çocuğa, çocuk belki kendi çocuğu da değildir, nereden bileyim. Kadına:

– Gençsin, elin ayağın düzgün, kocan yok mu senin?

-!

Yanımda oturan bir müşterim vardı, onu göstererek:

– Bak bu bey bekar, malı var, mülkü var ama eşi yok. Gel seni bununla evlendireyim. Çalışır, geçinip gidersiniz.

Kadın, arkasına bakmadan uzaklaştı.

Beş gün önce başka bir kadın, elinde makbuzlarla geldi.

– Hayırlı işler beyefendi.

– Teşekkür ederim, buyurun.

– Kanserli çocuklara yardım topluyoruz, yardım etmek ister misiniz?

– LÖSEV’in açıklaması var, ‘Kapı kapı dolanıp para istemiyoruz’ diye. Siz nereden geliyorsunuz?

– Efendim, biz başka bir dernekten geliyoruz.

-Tamam, size kolay gelsin, diyerek uğurladım.

Bir başka gün, “Efendim, filan şehrin filan köyünün cami yaptırma derneği adına para topluyoruz. Bir katkınız olur mu? Bir tuğla da sizden olsun.”

Bunlara benzer daha başka isimler altında para toplayan insanlar var. Hangisi doğru hangisi yanlış bilemezsiniz.

Altı yıl Belçika’da kaldım, kapı kapı dolanarak kiliseye para toplayan birini görmedim.

İnsan, böylelerini gördükçe yardım edecekse bile etmiyor.

Sevgi, saygı ve mutluluklar.

Bakmadan Geçme