Bülbülün güle aşkı
Bülbül, doğa tutkunu bir kuşcağızdı. Her gün fütursuzca uçar, sevgiyle bakıp şarkılar söylerdi taşa, toprağa. Bir...
Bülbül, doğa tutkunu bir kuşcağızdı. Her gün fütursuzca uçar, sevgiyle bakıp şarkılar söylerdi taşa, toprağa. Bir gün yine salındı gökyüzünden ve bir ağacın dalına kondu. Karşıdaki gül bahçesini seyre durdu. Nedense kırmızı bir gül çekti dikkatini. Gözlerini alamıyordu, etkilenmişti ondan. Bunca gülün içinde neden kırmızı gül böylesine çekmişti onu anlam veremiyordu. Ama olamazdı böyle bir şey, bir gülü sevemezdi. Dikenleri vardı güllerin, acıtırdı sevenlerini… Üstelik “Unuttun mu? Güller solar, terk eder seni” diyordu kendi kendine. Kendini gülü sevmemesi gerektiğine inandıran bülbül uçtu gitti konduğu daldan, gülden kaçarcasına. Ama olmadı, gece gündüz sadece gülü düşünüyordu artık, ondan uzaklaşması imkansızdı.
Bundan böyle her gün konmaya başladı gül bahçesinin karşısındaki ağacın dalına. Gülün o eşsiz güzelliğini seyretti saatlerce. Ve yemin etti onu her şeyden koruyacağına. Rüzgara, toprağa, buluta şarkılar söyledi bülbül, gülünü korumaları için. Sabah rüzgarı bülbülün sevgisini fısıldadı durdu güle, toprak tutunması için elini uzattı… Yağmurlar yağdı gül bahçesine, bülbül açtı kanatlarını gülüne, öylece çürüyüp gitmesini engelledi.
Günler böyle sürdü gitti. Bülbül dayanamadı gülün hasretine ve kondu gülün yamacına. Güzel sesiyle şarkılar söyledi ona, sevgisini şakıdı… Gül de mest oldu tabi bu sevgi karşısında, daha bir güzelleşti kırmızısı. Her gün buluşup gülüştüler beraber, bülbül sadece gülü için şarkılar söyledi. Günler böyle sürüp giderken bülbül sadece gülle ilgilenip ona yardım eden dostları ihmal eder oldu. Hasetlendiler tabi bu duruma…
Artık yağmur yağmadı, rüzgar öfkeli öfkeli esti… Gülün ince bedeni kurudu güneşin altında ve öylece soluverdi.
Durumu gören bülbül kahroldu, uçtu sevdiğinin yanına son bir kez. Sarıldı gülüne sıkıca, dikenleri umurunda olmadı. Bülbül sarıldıkça gülün dikenleri daha bir batıyordu yüreğine. Kana boyandı bülbülün bedeni, aldırış etmedi, daha çok sarıldı sevdiğine. Bülbül, gülü neden sevmemesi gerektiğini unutmuştu aşkından. Nitekim sonunu da bu aşk getirdi. Kan içinde uzandı gülünün yanına ve gözlerini yumdu hayata.
Dip not: Rivayete göre de güle kırmızı rengini veren bülbülün kanıdır.
” – Bir gül!” dedi bülbül güle. Gül; gülmedi gitti,
Gül bülbüle, bülbül güle; “YÂR” olmadı gitti.” /Zâti
Bakmadan Geçme





