Bu bayram ısrar yok!

Geçen seneki bayramı hatırlıyor musunuz? İki senedir bayramı daha önce yaşadığımız bayramlara göre çok farklı yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinden dolayı ne yazık ki bu bayram da geçen senekiler gibi evlerimizdeyiz. Geleneksel aile buluşmalarında kurulan büyük sofralara anlaşılan o ki bir süre daha uzak kalacağız ancak evlerimizde olsak dahi dikkat etmemiz gereken önemli noktalar bulunmaktadır. Peki bu noktalar nelerdir, gelin birlikte bakalım.

Bayramın gelmesiyle uzun süren açlık psikolojisinden çıkıp özgürlük hissiyle her şeyin tadına bakma isteği ve daha fazla yemek yeme ihtiyacı yaşanabilir ama bu dönemde kontrolü kaybetmemekte fayda var. Ramazan süresince sınırlı bir öğün düzeniyle beslenmek, öğün sayısının azalması ve yaşanan pandemi sebebiyle tüm gün evde geçen günlere bir de denk gelen Ramazan ayıyla bazal metabolizma hızının az da olsa yavaşlamasına neden olmuş olabilir. Ramazan boyunca azalan öğün ve küçülen porsiyonları birden artırmak, midede hazımsızlık gibi bazı problemlere neden olabilir. “Zaten bir ay boyunca az yedim, 3-4 günlük bayramdan bir şey olmaz” gibi bir düşünce yapısına sahip olmak, size ve vücudunuza zarar verebilir. Bu tür problemlerle karşılaştığımızda dikkat etmemiz gereken önemli nokta, tercih ettiğimiz yiyeceklerin hafif yiyecekler olması gerektiğidir. Hafif bir kahvaltı ile başlamanız gerekir.

Kahvaltınızda tam tahıllı yiyeceklere, kalsiyum ve protein kaynağı olan yumurta ve peynirle, lif ve C vitamini kaynakları olan yeşilliklerle sağlıklı bir kahvaltı tercih edebilirsiniz. Kahvaltıda özellikle sucuk, pastırma gibi işlenmiş besinlerden, kızartılmış ve hamur işi yiyeceklerden kaçınmamız gerekiyor. Aynı zamanda hiçbir ısrara kulak verilmemesi gerekiyor. Kişilerin ısrarlarına göre sürekli bir şey yersek zaten kilo artışı kaçınılmaz olur. Bayramın gelişiyle uzun süreli açlık sonrasında ilk üç beş gün üç ana öne geçmemiz midede bir şişkinlik rahatsızlık yaratabilir. Bir uzmanla çalışıyorsanız dengeleme yapabilirsiniz.

Porsiyon kontrolünü sağlayın!

Sindirim sisteminizi çok yormamak için ağır yemekler yerine hafif yemekleri tercih etmeye özen gösterin. Yemeklerinizi hazırlarken fırınlama, buğulama, haşlama yöntemlerini kullanın, kızartma yöntemini tercih etmeyin. Yemeklerin yağ ve tuz oranını azaltıp baharatlarla zenginleştirebilirsiniz. Her gün beş porsiyon sebze ve meyve tüketmeye özen gösterin. Özellikle sürekli yapılan tatlı ısrarlarına evet demememiz gerekiyor.

Tatlı ihtiyacınızı frenleyebilirsiniz. İşlenmiş şekerlerin zararı, artık birçok araştırma ile kanıtlanmış bulunmakta. Obezite ve kalp rahatsızlıkları, bunların başında gelmektedir. Herkes tatlı sever ama gelin biz bu tercihinizi sağlıklı olanlardan yapalım çünkü şu an meyvelerin en zenginleştiği, en çoğaldığı dönemdeyiz. Çilek, erik gibi hem su bakımından hem lif açısından zengin hem de porsiyonu bol miktarda yiyebileceğiniz meyveleri tercih etmek için pek çok neden vardır. Meyvelerin su oranı da oldukça yüksektir. Tatlı ihtiyacınızı porsiyon kontrolünü sağlayarak meyvelerden karşılayabilirsiniz.

Bol su!

Bayram sürecinde ve bayram sonrasında da sıvı alımını arttırılmalıdır. Ramazan ayında geç açtığımız iftar ve sahur arasında su tüketimi, ister istemez normale oranla daha az kalabilmektedir. Havaların da ısınmasıyla beraber terlemeyle birlikte vücudun sıvı atımı artmış olmaktadır. Günde yaklaşık 2-2.5 litre su için. Sıvı alımını arttırmak için de ara öğünlerinize ya da öğünlerinizin yanına ayran, kefir, süt ve az sodyumlu maden suyu gibi sağlıklı içecekler ekleyebilirsiniz. Mümkünse şerbetli ve gazlı içeceklerden uzak durulması gerekmektedir çünkü bu süreçte mide hassas olabilmektedir.