BONİBONLA İNTİHAR ETMEK İSTİYORUM
Türkiye, “hak etmeyen insanlara hak etmediği payeleri verme cenneti” olabilir. İş dünyasında yükselme kriterleri, zaman zaman...
Türkiye, “hak etmeyen insanlara hak etmediği payeleri verme cenneti” olabilir. İş dünyasında yükselme kriterleri, zaman zaman CV’lerde yer alamayacak türden şeyler olabilir.
Babasının zengin olması, bir giydiğini bir daha giymemesi, iç çamaşırının bilmem kaç lira olması “elde var on” olabilir…
Üç kelimeden kurallı bir cümle kurmaktan aciz insanların isimlerinin altına “muhasebeci, bankacı, eğitimci, gazeteci v.s.” yazılıyor olabilir.
Yaptıkları söyledikleriyle çelişen, güvenilmez ve bencil,sadece kendi mutluluğuna bakan, hayatına devam ederken geride bıraktığı gözü yaşlı insanları umursamadan ilerleyerek, onlardan şırıngayla aldığı mutluluklarla beslenen ruh emici insanların sırf işi iyi diye prim yapıyor olması, diğer insanları küçümsemesi, hor görmesi beni acayip sinir ediyor…
Potansiyelleri zayıf olmasına karşın tavırları, oynadıkları roller, ikili ilişkilerde oluşturdukları muntazam üsluplar ve organik bağlar (hamili yakınlık) bakımından hak etmedikleri bir şekilde (tabi ki kanımca) toplum içinde konum, itibar, kazanç ve vasıf edinmiş ve de bu sayede içinde bulundukları sistemden en iyi şekilde faydalanan insan ya da insanlar, nasıl oluyor da benden daha az yetenekliyken benden daha üst konumda oluyor ya da olduğunu sanıyor şaşırıyorum…
Kendisini bir halt bile sanamayan, hayatta ot gibi yaşayan, bir işe yaramayan, parası olduğu için hayata at gözlüğü ile bakan ve kendisinden her yönden üstün kişilerle aynı ortamda bulunma şerefini hak etmediği halde o kişiyi tanımış geri kafalı kişiler, sırf mesleklerinin sonlarındaki -cı,-cu eklerinden ötürü hor görürler o kaliteli kişiyi…
Bir eğitim-ci ve radyo-cu olarak şöyle sesleniyorum o kişilere: Ruhunuzun zarının bir yerleri yırtık… Su sızdırıyor… Dikmeyi unutmayın..
ACIMAZSIZCA
Vereceğim deyip de vermeyene
Geleceğim deyip de gelmeyene
Sendenim deyip de ondan olana
Arkadaşım deyip düşman olana
Kendini adam yerine koyup caka satana
Kıytırık bir mevki uğruna dostunu satanlara
Keleğe yatanlara
Pis çıkarcılara
Hep bana hep bana diyenlere
Saldırasım var çok feci…
Soyundan, sopundan, huyundan ,suyundan başlamak lazım ama dilim varmıyor…
Susuyorum…
Kalıcı ruhsal bozukluk yaratmasın diye de dua ediyorum
ESKİMEYEN RAMAZANLAR
*Artık Ramazan geldi diye heyecanlanmıyorsanız,
*İftar sofranızda bir misafirin olmasını beklemiyorsanız,
*Evinizde güzel güzel yemekler hazırlamak size işkence gibi geliyorsa,
*Fakiri, yardıma muhtaç olanı görmezden geliyorsanız,
*Sofranızın muazzam görüntüsü yemek kokularıyla buluşmuyorsa,
*Şerbet ve şuruplar, boza ve sahlep size bir şey hatırlatmıyorsa,
Üzgünüm ama özlediğiniz “eski ramazanlar” değil, eski “siz”siniz… Allah yardımcınız olsun, hayırlı Ramazanlar herkese…
Bakmadan Geçme





