'Bizim maaşımız, öğretmen maaşını geçmeyecek'

S.S. İğdeli ve Çevre Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin yarın yapılacak kongresi için adaylığını açıklayan Mehmet Kemik,...

S.S. İğdeli ve Çevre Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin yarın yapılacak kongresi için adaylığını açıklayan Mehmet Kemik, kooperatifin durumunu değerlendirerek projelerini anlattı. İlk olarak maaş konusuna değinen Kemik, “Koskoca kooperatifin iki yılda kazancı 5 trilyon. Bir de bizim iki tane başkanımız var. Onların kazancını iki yıllık hesaplayalım. Süleyman Başkan bir ayda 14.765 TL maaş almış. İkinci başkan, 11.055 TL maaş almış. İkisinin toplamı, ortalama 26 bin TL. Bir de genel kuruldan geçen yolluk ücretleri var. İl içi 350, il dışı 750 TL. Burada 600 TL almışlar. 600 TL, İzmir Tarım Fuarı’na gitmiş. 600 daha İzmir Tarım Fuarı’na gitmiş. 600 TL, İzmir Zeytinyağı Fuarı’na gitmiş. Toplamda 1800 TL. Yemesiyle içmesiyle düz 2000 TL. 2000 de diğer başkan alsın, 4000 TL yani toplam 30 bin TL. İki seneye vurulduğunda 720 bin TL, iki başkanın net kazancı. Bizim 80 bin çuval yem satan kooperatif, akaryakıt istasyonu olan kooperatif, toptan satış yeri olan kooperatif, 170 ton sütü olan kooperatif, 2700 ortağı olan bir kooperatif, iki yılda 5 milyon kazanacak ama bizim iki tane başkanımızın sadece maaşları, bunun %15’ine tekabül edecek. 7-8 kişi daha olsa İğdeli Kooperatifi’nden daha fazla kazanacaklar

Atatürk ne diyordu? ‘Milletvekili maaşları, öğretmen maaşını geçmesin!” Ortaklarımıza söz veriyorum. Ben başkan olursam bizim maaşlarımız, öğretmen maaşlarını geçmeyecek. Yolluk olayını da komple kaldıracağız. Bu konuda tartışmıştım başkanımızla. Siz giderken kooperatifin aracıyla gitmiyor musunuz? Evet. Yeme-içme kooperatiften değil mi? Evet. ‘Peki ekstradan neden bu kadar para alıyorsunuz?’ diye sorunca aldığım yanıt, ‘Ben oraya gittiğimde çoluğumdan çocuğumdan ayrı kalıyorum’ oldu. E bizim şoförümüz Ankara’ya gidiyor, iki gün gelmiyor. O da çoluk çocuğundan ayrı kalıyor ama ona yol parası yok. Bunlar, kaldırılması gereken şeyler” dedi.

“Ortak olarak yerimizde sayıyoruz”

Kooperatif Müdürü Deniz Bozkurt’un açıklamalarına da cevap veren Mehmet Kemik, “Müdür beyin bir röportaj serisi var, ona cevap vermek için ben buradayım. Müdür bey demiş ki ‘Kooperatifin kârı %0.5’. Ben de buranın içinden geldiğim için az çok biliyorum yemden, marketten ne kadar kazanılır. Yine de rakamların değişme olasılığına karşı bir araştırma yaptım. Özel bir yem firmasından güncel yem fiyatı aldım. Süt yemi en çok giden yem olduğu için onun üzerinden hesap yapacağım. 128 TL fabrika satış fiyatı bir çuval için. Çok alınırsa satış fiyatının 123 TL olduğunu belirttiler. Ne demişti Deniz Bey, 4000 ton yem satıyoruz. Bu da 80 bin çuvala denk geliyor bir ayda. 80 bin çuval, 200 kamyon yapar. 200 kamyon yem satan bir kooperatif, bunu 120 TL’ye alabilir. Nakliye bedeli ile birlikte 127 TL. 3 TL de ben koydum 130 TL.

Peki bizim kooperatifin yemleri ne kadar? 140-150-160 küsur olan aralıklı fiyatlara sahip. Biz ortaya göre hesaplayalım. Geliş 130’du, kâr 20 TL. 80 bin çuval satıyorduk. Sadece yemden bir ayda kooperatifimiz, 1 milyon 600 bin TL para kazanıyor. Yıllığa vurduğumuzda 19 milyon 200 bin yapıyor. Daha burada akaryakıt istasyonunu saymadım. Altı marketin kârını, peynir satışlarını, hırdavatı saymadım. Hesap ortada, kimseyi kandırmaya gerek yok.

Gelelim süte. Örencik’te 11 tondan 30 tona, İğdeli’de 18 tondan 50 tona çıkmış. Rakamlar doğru ama Örencik’te 11 tonken, İğdeli’de 18 tonken bizim ortak sayımız 1000 küsurlardaydı. Şimdi ise 2700’lerde. Sütün artış sebebi sütün çoğaldığından değil, ortak sayısının çoğaldığından kaynaklanıyor. Bizim sütümüz, kişi başı ortalama 60-65 litrede duruyor. Sen benim sütümü 100-150 litreye çıkarabildin mi ona bakacaksın. Yani biz büyümemişiz. Coğrafi olarak büyümüşüz. Ortak olarak hâlâ yerimizde sayıyoruz. Bizi kıyaslarken küçük kooperatiflerle değil, büyük kooperatiflerle kıyaslamak lazım” ifadelerini kullandı.

“Yem fabrikası kurmak, onların gözünde hayal”

Başkan adayı Mehmet Kemik, yem fabrikası konusuna da değinerek şunları söyledi: “Onların gözünde fabrika kurmak hayal. Gerçekten onların gözünde onların hesabına göre hayal ama burada gerçek bir hesap var. Ben de rakamlarla konuşmayı severim ama gerçek rakamlarla konuşmayı. Burada insanların kafasını karıştırmak için ‘Altı aylık hammadde stoğunun maliyetini hesaplasınlar, 80 milyon küsur’ diyor. Bu bağlantı nasıl yapılıyor biliyorum. Bunu hesaplarken hammaddenin kendi fiyatından değil de yem satış fiyatından hesaplıyor ve 6-7 aylık hammadde fiyatını peşin ödeyecekmiş gibi hesaplıyor. Daha dün bir fabrika sahibiyle konuştum. Programa çıkacağımı, eksiye düşmek istemediğimi söyledim. ‘10-12 milyonla kooperatife yetecek bir fabrika kurabilirsiniz, 3-5 milyonla da hammadde bağlantısını yapabilirsiniz’ dedi. Bunun hesabını yem fabrikası sahibinden aldım. Onların niyetleri, yem fabrikası yapmak değil. Sıradan özel bir kişi bunu yapabiliyorsa -ki ben biliyorum iki tane şoför arkadaş bunu yaptı ve şu an gayet güzel işletiyorlar kurdukları yem fabrikalarını- biz sözde Ege’nin en büyük kooperatifiyiz. Biz de hayli hayli yapabiliriz.

Gelelim marketlere. Deniz Bey, ‘Toptan satış merkezleri açılsın’ diyor. Doğru diyor. Ben de dememiş miydim daha önce? ‘Sadece İzmir’de değil; Manisa’da, Aydın’da, Eskişehir’de açalım ve tüm peynirimizi kimseye muhtaç olmadan kendi marketlerimizde satalım’ demiştim. Nasıl olduysa onlar da dönmüşler. İnşallah bunlar seçim vaadi olarak kalmaz. Biz kaybetsek de bunlar olsun isterim. Üreticimiz kimseye muhtaç olmasın isterim. Bu, seçim vaadi olsa bile hoşuma gitti.

Gelelim akaryakıt istasyonuna. ‘Ayda 1 milyon 200 bin TL ciro yapıyoruz’ diyor. Aslında kendi kendini ele veriyor. Bu, bir yılda 14.5 milyon yapar. İki yılda 29 milyon yapar. Hani kooperatifin iki yılda tüm kazancı 5 milyondu? Ben, akaryakıt istasyonu ile de konuştum. Sadece akaryakıt istasyonunun kârından o 5 milyon çıkıyor zaten iki yılda.

Biz bu röportajdan neyi anladık? Mevcut yönetim, kesinlikle kâr payı dağıtmayacak. Almış oldukları payları geri ödemeyecekler. ‘Yem fabrikası kurmayacağız’ diyorlar. Başkalarından alıp satmaya devam edecekler. Ben ne diyorum? Yem kendinin olduğu sürece, pazar kendinin olduğu sürece sen en büyüksün. Seni kimse yıkamaz. Bunları yapmak için biraz cesaret ve yürek lazım. Bu ekip bunu başaracak. Biz beyaz listeyi seçtik. Saflığın, temizliğin sembolü olduğu için beyazı seçtik. Ortaklarımız beyaz bir sayfa açsın istedik. Süleyman Top ve ekibi de mavi listede olacak. İnşallah güzel bir seçim olur.

Bir de ortaklarımıza şunu belirtmek istiyorum. Damızlık Birliği’ne dönüp hâlâ bize ortak olan ortaklarımız var. Onlar da seçime gelsinler ve oylarını kullansınlar. Orada Süleyman Top’un teklifiyle onların çıkışı oylanacak. Biz bunların çıkışına izin vermeyeceğiz. Hep birlikte direneceğiz. Yarın öbür gün orası ile anlaşamaz, tekrar bize dönerler. İlla sütü bize vermek zorunda değiller. Damızlık Birliği’ne döksünler. Memnun olmazlarsa bize gelsinler. Ben her zaman bir yerde rekabetten yanayım. Bir yerde rekabet varsa ortak her zaman kazanır. Ortakları çıkarmada amaç ne? Tek adam olayım. Herkes bana muhtaç olsun. İstediğim gibi at koşturayım istiyorlar. Biz bunu değiştireceğiz. Demokrasiden yanayız. Eşitlikten yanayız. Ortaklarımızın kazanmasından yanayız. Ortaklarımızı yalnız bırakmasınlar. 2700 ortağımızın hepsi de seçime gelsinler ama erken gelsinler, geç kalmasınlar. Buradan mevcut yönetime de başarılar dilerim. Ortaklarımız şunu bilsinler ki Süleyman Top ve ekibi, hiçbir zaman seçim kazanmadı. Güçlü rakip çıkmadı. İlk defa biz karşılarındayız. Ortaklarımız bunu iyi değerlendirsin. Biz kaybedersek karşısına başka bir ekip çıkabileceğini sanmıyorum. O yüzden bu iyi değerlendirilsin.”

Özcan Çetin

Bakmadan Geçme