'Biz sağcıyız hocam'

Bir seçim daha geldi, geçti. Her seçimde olduğu gibi bu seçimin ardından da çok şeyler söylendi...

Bir seçim daha geldi, geçti. Her seçimde olduğu gibi bu seçimin ardından da çok şeyler söylendi ve söylenmeye devam edecektir. Bir sürü uyduruk söylemler arasında gerçekler gene görülmeyecektir. Hatalarımızdan yine ders almadan hep karşı tarafı eleştireceğiz.

Göstermelik de olsa demokrasiden bahsediyorsak orada partiler olacaktır. Yasal koşulları yerine getiren her parti seçime katılabilir. Bunu engellemek, hiçbir gücün haddi değildir. Seçime katılma hakkını elde etmiş bütün partiler, eşit koşullarda yarışır. Eşit koşulları devlet sağlar. Devlet, hiçbir partinin yanında yer alamaz. Yasa gereği devleti temsil edenler, her partiye eşit uzaklıkta olmak zorundadır. Demokrasinin gereği budur.

“Geçen seçimde bu dedikleriniz gerçekleşti mi?” diye soracak olursanız yorumu size bırakıyorum. Olayı tarafsız bir gözle bakarak yorumlayın. Gönlünüz rahat bir şekilde “Evet gerçekleşti” diyorsanız ben bir şey söyleyemeyeceğim.

Seçime girmeye hak kazanmış ne kadar parti varsa seçmenlerin bu partiler arasından birini seçme özgürlüğü vardır. Kimsenin kimseye ‘Sen bu partiye oy veriyorsun’ diye kınamaya, kızmaya ve ‘İlle de şu partiye oy vereceksin’ diye baskı kurmaya hakkı yoktur. Kişilerin seçme ve seçilme özgürlüğü vardır. Kişi, özgür iradesiyle dilediği partiye oyunu verebilir, dilediği partiden aday olabilir. Bir kimseye ‘Sen bu partiden aday oldun’ ya da ‘Şu partiye oy verdin, vatan hainisin’ demeye kimsenin hakkı yoktur. Vatandaş, hangi partiye oy verirse versin bu topraklar üzerinde eşit haklara sahiptir. Bunu herkesin kabul edeceğini düşünüyorum.

Demokrasiyle yönetilen ülkelerde seçmenler ne kadar bilinçli olurlarsa seçim sonuçları da o kadar doğru gerçekleşir. Seçmenler seçeceği partiyi ya da adayı partilerin ve adayların seçim beyannamelerine ve propagandalarına bakarak arkadaşlar arası ikili ilişkilerde yapılan fikir tartışmaları sonucu belirler. Seçim günü geldiğinde kimsenin etkisi altında kalmadan özgür iradesiyle sandığa gider, oyunu kullanır. Sandık alanında seçmeni kimse etkisi altına alamaz.

“Geçen seçimde böyle oldu mu?” diye sorarsanız onu da tarafsız yorumlarınıza bırakıyorum. Seçimi birlikte yaşadık, yaşananları birlikte gördük.

“Demokrasiyle yönetiliyoruz” diyoruz ama yetmiş yıldan bu yana demokrasi ayıbıyla yaşıyoruz. Siz de şahit olmuşsunuzdur, seçmenimizin çoğu kendi başına oy kullanmasını beceremiyor. Ne seçmenimizde öğrenme kaygısı ne de yöneticilerde öğretme kaygısı var. İnsan bunca yıldır bir oy kullanmasını öğrenemez mi? “Oy kullanmasını bilmeyen, oy kullanmasın” denilse sanıyorum bu insanlar mecburen öğrenir. Hastaya, engelliye bir sözüm yok ama gözü gören, eli ayağı tutan, aklı başında herkesin oy kullanmasını öğrenmesi gerek. Bu demokrasi ayıbından mutlaka kurtulmalıyız.

Seçim öncesi bir vatandaşla sohbet ediyorduk. Bana sordu:

-Hocam, oyumuzu kime verelim?

-Kime istersen ona verebilirsin.

-Sen kime vereceksin hocam?

-Seçim beyannamelerine bakıyorum, propagandalarına bakıyorum. Ona göre karar vereceğim. Henüz karar vermedim.

-Sen kime vermeyi düşünüyorsun?

-Biliyorsun hocam, biz sağcıyız, vereceğimiz yer belli.

Bu da bir demokrasi ayıbıdır bence. “Ben solcuyum” ya da “Ben sağcıyım, yerim belli” demek, kanaatimce demokrasilerde olmamalıdır. “Ben solcuyum” diye yanlış yapan sol partiye oy vermek zorunda mıyız? Bir insan, bir partiye göbeğinden bağlı olmamalıdır. Kendi partimiz de olsa hata yaptığında oy vermeyerek cezalandırmasını bilmeliyiz. Kör particilik, ülkeye hayır getirmez. Kör particilik yerine daha akılcı particilik yapma zamanı çoktan geldi.

Daha gördüğüm demokrasi ayıpları var. Onları da başka bir yazımda sizinle paylaşayım.

“Uluslar, layık oldukları gibi yönetilir” demiş bir bilge kişi.

Sevgi, saygı ve mutluluklar.

Bakmadan Geçme