Bir Varmış Bir Yokmuş

1881 yılında ilçe olma hakkını kazanan dağlarından yağ, ovalarından bal akan yeşilin her tonundan nasibini almış...

Haber

1881 yılında ilçe olma hakkını kazanan dağlarından yağ, ovalarından bal akan yeşilin her tonundan nasibini almış yiğit mert insanların yaşadığı Ödemiş ilçesinin, önde gelen isimlerini bir araya toplayan dönemin Kaymakamı Yusuf Doğan ilçede üretilen ürünlerin değerlendirilmesi için İsmail Akın Dürge, Sıtkı Beyazitlioğlu, İzzet Tartal, Namık Sipahioğlu, Selmet Gültepe, Nazmi Genev, Muammer Uyanır, Rafet Gezertekin, Macit Kükrer, Sabri Özben, Mehmet İrfan Dolgun ve muhasebeci Muhittin Özesmi bir tekstil fabrikası kurmak amacıyla bir araya geldiler.

Ödemiş’te bir tekstil fabrikası kurulması fikri Ödemiş Ticaret Borsası ve Ticaret Odası’nın bu ideale destek vermesiyle bir şirket kurma aşamasına gelmişti. Tekstil sektörünün hammaddesi olan pamukla iç içe yaşayan Ödemiş ve çevresi, bölgenin ekonomik geleceğine katkı sağlayacak bir tekstil fabrikası çalışmasına uygundu. Nitekim Ödemiş’te bir fabrika açmak üzere 1971 yılında çekirdek kadroyu oluşturan 15 kişi yeni katılımlarla birlikte 44 girişimci oldular.

500.000 lira sermayeli Ödemiş Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi’ni kurdular. Kurucuların her bir payı 500 lira olan 1000 hisseli şirkete muhtelif oranda ortak oldular. Şirketin 1 No’lu ortağı %20 hisse ile Ödemiş Ticaret Odası olmuştu. 1972 yılında faaliyete geçen tekstilin maalesef 1994 yılında çalışmalarına son verildi. Birçok işçi mağdur oldu. Ninelerimizin bizlere anlattığı gibi bir varmış bir yokmuş masal oldu. Tekstilin kapatılmasının sorumlusu yöneticiler mi, işçiler mi onu bilemem ama tekstilin kapatılması hiç iyi olmamıştı. Bizim bölgemiz her türlü tarıma elverişli topraklara sahip. Ne var ki tütüne getirilen kota, pamuğa getirilen kota üreticinin elini ayağını bağladı. Patates bir yıl para ediyor diğer yıl değerini bulamıyor. Aslında ilçemiz bacasız bir fabrika. Kuru bir çalıyı toprağa diksek yeşil fışkırıyor. Biz ilçemizde tarıma dayalı organize sanayi kurabilirsek bununla ilgili benim İzmir İl Genel Meclisi’nde çalışmalarım da olmuştu. Patatesin nişastası, ispirtosu, şoklaması; kestanenin kestane şekeri fabrikası, kestane unu, kestanenin kabuğunun dahi değerlendirilebileceği işletme tesislerinin kurulması elmanın, narın yöremizde yetişen meyvelerin paketleme tesislerinin kurulması için çalışmalar yapmalıyız. Bu ve buna benzer tesisler ilçemizde kurulduğunda yöre insanına iş sahası açılacak, yöneticinin cebi para görecek ve ilçede bir hareketlilik olacaktır diye düşünüyorum. Tekstille ilgili, geniş bilgi Bekir Keskin’in Tekstil kitabından istifade edebiliriz.

Kalın sağlıcakla.

Bakmadan Geçme