Bir tebliğ örneği

Biddinghuizen, Hollanda’da 6000 nüfusa sahip şirin bir şehrin adı… Şehirdeki Türk nüfusu ise 100 kişi civarı… 1964 yılında imzalanan Hollanda-Türk İşgücü Antlaşması’ndan sonra millet varlığımız, geride sadece memleketini bıraktı… Ellerinde yalnız bavulları vardı ama kalplerinde Allah’a olan iman ile vatanlarına olan sevgileri hep var oldu…

Biddinghuizen’deki bir avuç varlığımız, gönül gönüle ve omuz omuza vererek içlerindeki hasreti bastırmaya çalıştı… Birbirleriyle kardeşten öte oldular… Anadolu insanının güzellikleri oralara taşıdılar… Hz. Peygamber (s.a.v.), Medine’ye hicreti sonrası daha kendi evini yapmadan Allah’ın evini inşa etmişti… Onlar öyle yaptı… Çoğu daha kendi evlerine sahip olmadan kendilerinin her şeyi olacak olan cami ve kültür merkezini yapmaya giriştiler… Şehrin belediyesine müracaat ettiler ve belediye, onlara geçici olarak bir alanı tahsis etti… Orada iki demir konteynırdan oluşan bir mescit yaptılar…

Gurbette cami denilince akla sadece namaz kılınan bir yer gelmez… Aksine lokali, dersliği, kıraathanesi, kütüphanesi, marketi, gençlik ve kadınlar için aktivite mekanlarının olduğu bir hayat merkezidir. Onlar da böyle bir cami yapmak için yediklerinden, içtiklerinden ve giydiklerinden kısarak para biriktirmeye başlarlar… Amaçları, bir yer satın alıp hayat merkezlerini inşa etmektir…

Derken bu arada belediye, onlara sunduğu geçici yerin boşaltılacağını belirterek onlara başka, boş bir park yerine taşınmalarını ister… Ve Biddinghuizen Mimar Sinan Camii yönetimine taşınma masrafları için 35 bin avro destekte bulunur… Vatandaşlarımız, el ele vererek taşınma işini kendileri yaptığından belediyece verilen miktarın yarısıyla nakliye işini tamamlarlar… Konteynırlar yeni yere taşınarak kurulumları biter…

Vatandaşlarımız için bir an önce camiye kavuşmak önemli olduğundan 1 sent bile önemlidir… Hatta caminin masrafları için her ay camiye düzenli aidat öderler… Cami yönetimi, kalan miktarın belediyeye iade edilip edilmeyeceği konusunda ayrılığa düşer… Bir grup “Bize para taşınmak için verildi, biz de başkasına vereceğimize kendimiz taşıdık… Para camide kalsın” der. Diğerleri ise “Bize para taşınmak için verildi, onu başka yerde kullanamayız” der.

Derken Dernek Başkanımız Burhan Akçe kardeşimiz, yönetimiyle konuyu bizimle konuşmaya geldi… Müzakere yapıldı ve karar, madem belediye taşınma adına bir kolaylık sunmuş, artan para taşınma dışında kullanılmasın belediyeye iade edilsin şeklinde oldu…

Dernek yönetimi, Biddinghuizen Belediye Başkanı’ndan randevu alarak makama çıkarlar ve durumu anlatarak paranın geri kalan kısmını iade edeceklerini söylerler…

Başkan ise, “Biz, o parayı size taşınmanız için ayırmıştık. Zaten siz cami yapacaksınız… Kalan miktarı orada kullanın…” diyerek paranın geri kalan kısmını kabul etmez…

Evet; içtenlik, dürüstlük ve samimiyet meyvesini verir. Bu örneğin inancımızı ve insaniyetimizi tebliğde nasıl tesir oluşturduğunu varın siz düşünün… Tam tersi olsa ve duyulsaydı…

Şimdi onlar, yeni camilerine çoktan kavuştu. Darısı diğerlerinin başına…

Bu güzel örneği bize kazandıran başta Dernek Başkanımız Burhan Bey olmak üzere tüm Biddinghuizenli kardeşlerimizi selamlıyorum… İyi ki varsınız…