BİR ASIRLIK CUMHURİYET

CUMHURİYETİMİZ 100 YAŞINDA

Cumhuriyetimizin 100. Yılı coşkusunu hep birlikte yaşadık.Okulumuzda 100. Yıl teması altında voleybol , satranç ve masa tenisi turnuvaları düzenledik.

Okulumuz 9. ve 10. Sınıf öğrencilerinden oluşan 230 öğrencimizin görev aldığı koreografi 3 haftalık bir çalışma ile Beden Eğitimi Öğretmeni Volkan KARAOĞLU ve Müzik Öğretmeni Burak ŞENGÜL tarafından hazırlandı.Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Nedim ÖZKALKAN’ın seslendirdiği kendi şiiri ile katkıda bulunduğu koreografi Cumhuriyetimizin 100. Yıl Kutlama Etkinlikleri çerçevesinde büyük ilgi uyandırdı.

Bu çalışmamız Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Eğitimde İyi Örnekler” web sayfasında yer buldu.

1. YILIN KOMPOZİSYONU AYHAN KÖKMEN FEN LİSESİNDEN

Okulumuz İlçe Programında da stadyumda temsil edildi. Stadyum programında ilçe çapında düzenlenmiş olan Cumhuriyetimizin  100. Yılı Etkinlikleri  çerçevesindeki kompozisyon yarışmasında 10. Sınıf öğrencimiz İrem ÜSTÜN 19 Mayıs’ta aldığı birincilikten sonra  tekrar  birincilik ödülünü alarak bizi gururlandırdı.

Bugün 29 Ekim…

Yüzyıl öncesinin Türkiye’sini yüzyıl sonrasını yaşamış olarak okuyorum. Basit bir okuma değil bu çünkü Ekim’in 29’unda doğmuş olan o güneş beni de aydınlatıyor. Gökyüzünü gözlerine sığdırmış Mustafa Kemal’in sunduğu o ekim ayının son günlerinde kalbimi ısıtıyor ve ben, yeniden canlanıyorum.

Yorgunum, bitmiş ve tükenmiş haldeyim. Düşüncelerimİ dile getirmem hep söylendi çünkü ben halkım, ben milletim ve bugün yönetime de katılıyorum. Cumhuriyet bana bir ışık yakıyor ve adeta yeniden diriliyorum.

Bir seferberlik başlatıyorum. Kalkınıyorum. Köklü inkılaplar birbiri ardınca geliyor ve onları selamlıyorum. Çünkü ben yıllardır savaşan, tek nefesi kalsa onu da vatana hizmet uğruna soluyan askerim.

Toprak reformu başlıyor. işliyor ve üretiyorum. Ekonomiye kattıkça kalıyorum. Çünkü ben, üzerinde yaşadığım bu toprakları medarı iftihar gören çiftçiyim.

Eğitim seferberliği başlıyor. Öğreniyorum. Yazıyor ve okuyorum. Çünkü ben, hem yıllarca okumasına izin verilmeyen kız hem de gençliğinin en güzel senelerinde liseyi bırakıp savaşa koşan erkek öğrencilerim. Yaşım da hiç mi hiç önemli değil; altmışlarımda da olsam gelişme hevesine sahip okuryazarım ben.

Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu kuruluyor. Dilimi tüm fazla sözcüklerden arındırıyor ve özüme dönmeye yöneliyorum. Tarihimi öğreniyorum. Çünkü ben, nice cesaret örnekleriyle dolup taşan bir tarihe sahibim. Kırk kişi Çin Sarayını basan Kürşat, Çin’i vergiye bağlayan Metehan, Tanrı’nın Kırbacı Attila, Kahire’de Mısır tahtına oturan Yavuz Sultan Selim, 32 kez kuşatılan Konstantinopolis’i fetheden Fatih, 624 yıl hüküm sürecek imparatorluğu kuran Osman Bey kanından geliyorum. Kim olduğumu unutmayacak ve unutturmayacağım.

En sonunda belki de en önemli gelişmelerden biri yaşanıyor: Seçimlerde aday oluyor ve oy kullanıyorum. Çünkü ben, şimdiye kadar hemen her ülkede geride bırakılmaya çalışılan kadınım. Fakat Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, benim için “Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın!” dedi.

İşte! Ben buyum: Bir asker, bir öğrenci, bir çiftçiyim. Ben Türk’üm. Tüm bitkinliğimi üzerimden alan, yeniden gelişmemi sağlayan ve ülkemi yeniden aydınlatan 29 Ekim’i yeniliklere açılmış kapının ardından kutluyor ve her seferinde de o gün coşkuyla parlayan güneşe gülümsüyorum.

İrem ÜSTÜN

AYHAN KÖKMEN FEN LİSESİ