Beyaz Zambaklar Ülkesi Finlandiya – 2
Önce Johan Wilhelm Snelman'ı tanımamız gerekiyor. 1806-1881 yılları arasında yaşıyor. Stockholm doğumlu. Döneminin büyük bir bilgini,...
Önce Johan Wilhelm Snelman’ı tanımamız gerekiyor. 1806-1881 yılları arasında yaşıyor. Stockholm doğumlu. Döneminin büyük bir bilgini, filozofu, yazarı ve tanınmış bir siyasetçisi. En ses getiren yayınını 1842’de yayınladı. Adı, “Läran om Staten” (Devletin İşleyişi.) Maliye bakanlığına kadar yükseliyor. 1865‘te Finlandiya‘nın kendi para birimi olan Markka‘yı hizmete sunuyor.(1) Snelman, asıl ününü Fin kültürünü ortaya çıkaran halk öğretmeni olmasıyla kazanıyor. Bir avuç aydınla birlikte Fin halkına önderlik ediyor.
Fin halkı, “Yabancılara karşı dıştan asık yüzlü görünen, fakat inadına çalışkan.”(2) Snelman:”Finlandiya, her zaman Rusya ve İsveç tarafından işgal edilmek tehlikesiyle karşı karşıyadır. Kuvvetli komşularına karşı direnebilmesi için kültür bakımından onlardan daha yüksek olması gerekir” gerçeğini vatandaşlarının beynine yerleştirmeye çalışmış bir önder.(3) Kültüre büyük önem vermiş.
Ona göre aydın olmanın koşulları var. Bir kere ”Aydın olmak, modaya uygun elbise, şapka ve kolalı gömlek giymek değildir. Aydın kesim, bir milletin beyni gibidir. Millet, sizi iyi bir öğrenim gördükten sonra bir maaşa konasınız; akşamları, kahvelerde iskambil veya domino masasında eğleneseniz diye okutmamıştır. Bunu böyle yapanlar, gerçek aydın değildir. Bunu yapanlar, aydınların küflenmiş olanlarıdır.”(4)
Snelman’a göre aydınların görevleri var: “Okumuşların hepsi, ulusal zekayı geliştirmek, ulusal vicdanı uyandırmak, ulusal iradeyi güçlendirmek zorundadır. Köylülere, işçilere ve kasaba halkının alt tabakasına nasıl daha iyi yaşayabileceklerini öğretin! Millete hayatın değerini anlamayı ve korumayı öğretin.(5) Millete nasıl çalışmaları gerektiğini öğretin. Ucuz ve gösterişsiz olmakla beraber daha iyi yerleşim yerlerinin nasıl yapılabileceğini gösterin. Kendilerinin ve çocuklarının sağlıklarını nasıl koruyacaklarını bildirin. Mutlu bir aile yaşamının nasıl kurulabileceğini, erkeğin kadına ve kadının erkeğe nasıl davranacağını, çocuklarının nasıl eğitileceğini öğretin. Milleti her işi zamanında yapmaya, disiplin ve düzen içinde çalışmaya alıştırın. Kendisinin ve başkalarının kişilik haklarına saygılı olmayı öğretin. Bütün işlerde millete örnek olun. Kendi aranızda ve halk ile ilişkilerinizde halkın eğiticisi olun.”(6)
Snelman, papazlardan halka ”Açık, diri, hayatın içinden bir din anlayışı”(7) vermelerini ister.
Memurlar için “Kanunsuzluğun büyük öğretmenleri memurlardır. Kanunu uygulamakla görevli olanlardır. Halka kanunlara baş eğmemenin yollarını memurlar öğretir.”(8) der ve onlara dürüst çalışmalarını söyler.
Snelman başta olmak üzere genç Finlandiyalı aydınlar, orduya da gereken önemi verir. Özellikle ordudaki erlerin öğretim ve eğitimiyle ilgilenip askeriyeyi iyi duruma getirirler.
Eğitim her şeyden önemlidir Snelman ve arkadaşları için. “İstediğiniz kadar kusursuz anayasalar yapın, seçim hususunda halka istediğiniz kadar haklar tanıyın; eğer çocuklarınız, olması gerektiği gibi eğitilmezse, hayata bir hiç olarak girerse, parlamentolar ve bütün hukuk düzeni yerli yerinde olsa da sosyal hayat, yine sorunlarla dolacaktır. Bu kuşaktan gelen memurlar vurdumduymaz; bakanlar ise siyasi cambaz olur. Milletvekilleri, çıkar peşinde koşar. Okullar, yeni neslin kafasını ve kalbini kurutan, kavuran yerler olur. Basın, sokaklarda kendini satışa çıkaran, allı pullu kadınlara döner.”(9) diyerek eğitimsiz toplumun sonunu betimler.
Snelman, devleti bir şato olarak tanımlar. Ama şöyle:”Devlet denilen şey, yukarı katları geniş pencereli, yüksek tavanlı, bol havalı ve aydınlık; aşağı ve bodrum katları ise karanlık, rutubetli, dar ve penceresiz bir şato değildir.”(10)
&&&&&
Günümüz Finlandiya’sına ilişkin birkaç bilgi vermenin tam da sırası:
“Finlandiya, İskandinavya ülkeleri arasında 5 milyon nüfuslu küçük bir ülke. Tarımda yurt içi üretiminin %70’ini besi hayvancılığı teşkil ediyor. Tarımsal ürünler arasında süt başta geliyor. Tarımda 130.000 kişi istihdam edilmekte. Yiyecek maddeleri, sanayi kolunda çalışan 9.000 işçi ile birlikte çalışan nüfusun %9’unu oluşturmakta. Finlandiya topraklarının büyük kısmı ormanlarla örtülü ve tarım işletmeleri aynı zamanda orman işletmeleri. Hemen hemen her çiftçinin ormanı var. İşletmeler orman içerisinde. Her çiftçinin küçük işletmesi var. Üretici, birlikte çalışmaya ve işbirliğine alışık. O kadar ki 1899 yılında kooperatifçilikte üst örgütlenmeyi tamamlamış, Birliklerini kurabilmişler. Tarımsal ürünlerde kooperatifler, %50’nin üzerindeki pazar payına sahip. Çoğunluk, işletme ve pazarlama hizmetlerinde yoğunlaşmışlar. Finlandiya’da tarımsal amaçlı kooperatiflerin gelişmesinde tüketim kooperatiflerinin önemli rolleri olmuş. Tüketim kooperatifleri, tarımsal ürünleri kooperatiflerin işletmelerinden alarak doğrudan, aracısız olark tüketiciye ulaştırmayı başarmışlar.”(11)
Finlandiya’da nüfusun dörtte üçü kooperatiflere üye.(12)
Finlandiya’da et üretiminin yüzde 74’ü, süt ürünleri üretiminin yüzde 96’sı üretici kooperatiflerince gerçekleştirilmekte.(13)
&&&&&
“Beyaz Zambaklar Ülkesinde”yi okuduktan sonra bende kalanlar…
Ya siz okudunuz mu? Şimdi düşünür müsünüz?
Mutahhar Aksarı – 31 Mart 2013 / HaymanaHaber
DİPNOTLAR
1- http://tr.wikipedia.org/wiki/Johan_Vilhelm_Snellman – Erişim tarihi: 24.03.2013-15.15
2- Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Grigory Petrov, Çeviren : Ahmet Deniz, Alter Yay. 1. Baskı 1000 Adet, Ekim-2008, Ankara, s. 15
3- a.g.k., s. 18
4- a.g.k., s.19
5- a.g.k., s.19
6- a.g.k., s.20
7- a.g.k., s.23
8- a.g.k., s.31
9- a.g.k., s.53
10- a.g.k., s.89
11-http://makinecim.com/bilgi_8231_FINLANDIYA-Erişim tarihi: 24.03.2013-15.17
12-http://www.memleket.com.tr/kooperatifler-yilindaymisiz-15783yy.htm – Erişim tarihi: 24.03.2013-15.24
13-http://www.dunyagida.com.tr/haber.php?nid=3172- Erişim tarihi: 24.03.2013-15.27