Bayramlar
'O çocuk yüzlü bayramlar Şimdi nerdeler…' Sanırım bu dizelerin ezgisini anımsayanlar vardır. 70'li, 80'li yılların popüler...
“O çocuk yüzlü bayramlar
Şimdi nerdeler…”
Sanırım bu dizelerin ezgisini anımsayanlar vardır. 70’li, 80’li yılların popüler şarkılarından biriydi yanlış anımsamıyorsam.
Bayram.
Kısaca sevinç günü…
Barışma günü…
Bolluk bereket günü.
Bilmem kaç milyon eder bir çocuk avucuna sığan bozuk paralar.
Bilmem henüz öyle bir marka var mıdır?
Bayram pabuçları
Bayram elbiseleri
Çorapları
Özetle bayramlıklar.
Yaşanılan şeyi değerli kılan şey, tamamıyla kişinin kendi özünde olsa gerek. Çocuk yüreği, çocuk bakışı, çocuk dokunuşu çocukluktaki bayramları değerli kılan.
“Telli telli telli şu telli turnam
Sanma ki yaralı uçmaz bir daha
Takılmış kanadı göçmen buluta”
Evet, büyüdük ve kirlendi dünya. Her nefesimizde daha çok… Daha çok daha çok…
*
Ganj Nehri’nde yıkanıyor Hintliler arınmak için.
Belki de bütün dünyalıların buna ihtiyacı var. Toptan bir arınmaya. Hem ruhen hem bedenen bir arınma.
Belki bundan sonra uçurtmalar hep mavi kuyruklu olur.
Herkesin elinde elma şekeri. Yahut pamuk helvalar…
Yaramaz haşarı bir çocuğun dudaklarından fırlayan bir çıtlık çekirdeği…
Bir lunaparka düşmüş olmanın sevinci duyulur belki o vakit.
Bir atlıkarıncada imişçesine ayaklar yerden kesilir. Daha yere düşen bir damla su kurumadan biten kırgınlıklar.
Hep bahar olmaz belki
Belki hep yaz olmaz.
Kışları yine kar yağar. Yine kırağı çalar tazecik yaprakları. Ancak dünya daha yaşanabilir bir yer olur herhalde.
İnsanların yüzleri biraz daha gülümser.
Yaşam, bir çocuk içtenliğiyle sevince güzel.
Haydi.
Hep beraber.
Çocukça davranalım.
Sevgi, dostluk ve umutla.
Bakmadan Geçme





