Barış içinde bir arada yaşama
'Barış içinde bir arada yaşama', Birleşmiş Milletler örgütünün temel ilkelerinden biridir. Dünya savaşlarından sonra insanlık bir...
“Barış içinde bir arada yaşama”, Birleşmiş Milletler örgütünün temel ilkelerinden biridir. Dünya savaşlarından sonra insanlık bir daha böyle acılar yaşamasın diye benimsendiği bilinmektedir. Bu ilke, yönetim biçimi ne olursa olsun devletlerin iç işlerine karışmadan, karşılıklı yararlar çerçevesinde sorunları barışçıl yollardan çözme anlayışına dayanır. Atamızın “Yurtta Barış, Dünyada Barış” ilkesi ile uyum gösterir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kuruluşundan beri bu politikaya uymuştur. Kıbrıs Barış Harekatı dışında komşularımızla bir sorun yaşanmamıştır.
Tüm komşularımızla iyi ilişkilerimiz devam ederken iç işlerine karışmaya, oradaki rejim karşıtı güçlere yardım etmeye başladığımızda Suriye ile ilişkilerimiz bozulmuştur. Bunu fırsat bilen Rusya Esad’ı, Amerika ise Esad karşıtı güçleri desteklemek bahanesi ile sınırımıza yerleşmiştir. Biz de Esad’ı devirme amacıyla Esad’ın karşısında, Amerika’nın yanında yer alınca ülkemiz, savaşın bir parçası haline gelmiştir.
Atatürk, hayatının çoğunu cephelerde savaşmakla geçirmiştir. O; savaşın acımasızlığını, yıkımlarını en iyi bilenlerden biridir. Bu nedenle “Eğer savaş zorunlu değilse cinayettir” diyerek barıştan yana bir tutum sergilemiştir.
Nitekim Suriye sorunu başladığından beri gencecik askerlerimiz, subaylarımız şehit düşmekte, analar ağlamakta, ülkemiz neredeyse her gün yasa boğulmaktadır.
Bu anlamsız ve gereksiz savaşın manevi kayıplarının yanında ülkemize sosyal ve ekonomik yönden de zararları olmaktadır. Savaştan kaçan milyonlarca mülteci, değişik şehirlere yerleştirilmiştir. Bunlar, bütçemize ağır bir yük getirmektedir. Devlet, kendi insanına yapmakta zorlandığı yardımları bunlara yapmaktadır. Farklı kültürden gelen bu kişilerin gelişi, ülkemizde bazı suçlarda patlama yaşanmasına neden olmuştur. Ülke insanlarının huzuru bozulmuştur. Savaş nedeniyle güney illerinde ve ilçelerinde sınır ticareti sona ermiş, esnaf işlerini kaybetmiştir.
Ülkemiz daha fazla zarar görmeden bu savaş sona erdirilmelidir. Türkiye, bir an önce Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Yurtta Barış, Dünyada Barış” politikasına dönmelidir. Suriye ile anlaşarak terör örgütlerini tasfiye edecek, Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruyacak, hem Suriye’yi hem de ülkemizi rahatlatacak ortak bir çözüm bulunmalıdır. Esad’ın PKK ve yandaş terör örgütlerini terörist ilan etmesi, böyle bir fırsatı yaratmıştır. Bu fırsat değerlendirilmeli, bölgede bir an önce kalıcı, adil bir barış sağlanmalıdır.