Azrail ensende, unutma!

Belki ürkütücü bir başlık da olmuş olabilir. Ancak salise sonrasına çıkacağımızın garantisinin olmadığı bu zamanda, kendimize...

Belki ürkütücü bir başlık da olmuş olabilir. Ancak salise sonrasına çıkacağımızın garantisinin olmadığı bu zamanda, kendimize eziyet ettiğimizin de farkına varalım lütfen. Başkası için yaşamaktan vazgeçmenin zamanı gelmedi mi daha J bunu yazarken sosyal medyadaki bir yazı aklıma geldi ilk okuduğumda ben de çok gülmüştüm.

Adamın teki eşini Yogaya gönderiyormuş, “yahu kardeşim diyor, eşimi altı ay yogaya gönderdim, sen önemlisin, sen özelsin, senin enerjin diye diye karımı benden ayırdılar. Şimdi boşanmış bir erkeğim” diye yazmış. Çok gülmüştüm buna. Şimdi ben de “başkası için yaşamaktan vazgeçin dediğimde” aklıma bu geldi. Amman diyeyim eşlerinizin kıymetini bilin J yoksa vay efendim sen dediydin demeyin. Zira Ödemiş küçük bir yer beni üzmeyin!

İşin latifesi bir yana elbette, ama şunu asla unutmayın. SİZ KENDİNİZE DEĞER VERMEZSENİZ, KİMSENİN SİZE DEĞER VERMESİNİ BEKLEMEYİNİZ”

Bunun için de yapmamız gerekenlere yine devam edelim derim. Olduğunuz ortama uyum sağlamaya çalışın mesela ya da sizin düşüncenize yakından uzaktan yanaşmıyorlarsa orda vakit dahi geçirmeyin. Zaman kıymetli, tek salisesinin bile harcadığınız insanlara değmesi lazım. Doğayla barışık yaşayın. Toprağa eliniz ayağınız değsin. Bir çiçeği koparmaktan daha çok yerinde güzel olduğunun farkına varın. Hayat aslında hem eğlenceli hem de her anının kıymeti bilinecek kadar insan hayatında değerli bir zaman dilimidir. Onu çekilmez hale getirenler bizlerin izin verdikleridir. Bu ya kendi kişisel egolarımız, doyumsuzluklarımız ya da iyi niyet gösterdiklerimizdir.

Her gün olmasa da sıklıkla eğitiminize, gelişiminize katma değer kazandırın. Bu bir kurs olabilir, bir seminer olabilir, bir kişi ile yapılan sohbet olabilir ya da bir hobiniz olabilir. Bunlar görsel zekânızı etkileyen unsurlardır. Ve bu düzendeki eğitime elle dokunur gözle görebilirsiniz. Bunun bir de okuma bölümü var ki; işte bu gidemediğiniz yere gitmenizi, dokunamadığınız uzakları kucağınıza almanızı ve sizden üstün sandığınız insanların o vakte kadar ki durumlarının aslında sizden farksız olmadığını görmenizi sağlar. Şu an gördüğünüz kısmının da vazgeçmediği ve de önce kendine geliştirdiği inanç sayesinde olduğunu da fark etmenizi sağlayacaktır.

Ve sonraları mesela hayal ediniz. Bir hedefiniz olsun. Yaşınız kaç olursa olsun, kim ne diyecek düşünceniz olmadan hedefiniz olmalı. Bir şeyi istemek o işin yarısını beyninizde halletmeniz demektir. Ve bir şeyi “istemeyi istemek” işte bu da yapacağınızın sonucuna başarıyla yaklaştınız demektir. Çünkü bizler istemeyi istemeyi bilmiyoruz.

Sonra şu negatif düşüncelerden vazgeçin. Kim ne der. Benim hakkımda ne düşünürler. Bunu konuşursam yanlış mı anlaşılırım. Böyle davranırsam beni farklı mı düşünürler demekten vazgeçin artık. Çünkü özgür olamadığınız sürece zaten mutlu da olamazsınız. Ha özgürlük derken de elbette, toplumun olması gereken saygınlık ve ahlak kurallarını hiçe sayan saçma sapan özgürlük durumundan bahsetmiyorum.

Olumlu düşünün. Olumsuz düşünmek sadece sizi yavaşlatır ve çıkmaza sokar. Aktif olun, her işinizi kendiniz yapmaya özen gösterin.

Bitkisel ve organik ürünler kullanan biri olarak ve alternatif tıpa da inanan biri olarak. Hastaneler ilk çözümünüz olmasın. İlaçlara bağımlı yaşamamaya çalışınız. Bütün hastalıkların sebebinin aslında kendi bilinçaltımız olduğunu da unutmayınız.

Hiçbir sıkıntıyı uzatmayın. Halledin ve orada bitsin. Zaman kıymetli, kendine ve de çevrene zulüm etmeyiniz. Alkol kullanmayı biliyorsanız ki aslında hiç kullanmasanız da olur. Ama velev ki alkol siz de bir değerse, lütfen ONA KATTIĞINIZ DEĞER, SİZİ DEĞERSİZLEŞTİRMESİN! Nerde duracağınızı biliniz.

Kişilerin fikirlerine saygı duyunuz. Eğitimli olabilirsiniz belki ama bir tecrübeli sizin eğitiminize değer katabilir. Eğitimli de olmayabilirsiniz ancak eğitimli insanlara da cahilmişler gibi davranmak onların o dirsek çürütmüşlüğüne de saygı duymamak sadece sizin kendinizle olan sorununuzu ortaya çıkarır. Karşınızdaki kişiyle değil.

Her yaş grubundan dostlarınız, tanıdıklarınız olsun. Çağı yakalarken, gelişimi de görüp değerlendirmeniz açısından gerekli olduğunu biliniz.

Bugünlük de burada konuyu kısa keseceğim. Zira bu mübarek günde birileri haksız yere birilerinin hakkına tecavüz ederken, bendeniz sizlerin hakkına daha çok girmek istemiyor ve de daha çok sıkmak istemiyorum. Zira okunması, görülüp geçilmesinden benim için daha önemlidir.

Tanrı, yüreğindekini beyninde güzelleştirip, kelamını şiir tadına dönüştüren gerçek dostlarla karşılaştırsın inşallah.

Sevgiler

Bakmadan Geçme