- Haberler
- AYNI MÜDÜRLÜKTEN İKİ FARKLI BİLGİ
AYNI MÜDÜRLÜKTEN İKİ FARKLI BİLGİ
 &ldquoALTIN MADENİ GİRİŞİMLERİ SÜRÜYOR, UYANIK OLALIM&rdquo Başar Uçar – Ödemiş Baro Temsilcisi Avukat Erdem Boyacı, Ödemiş&rsquoin...
“ALTIN MADENİ GİRİŞİMLERİ SÜRÜYOR, UYANIK OLALIM”
Başar Uçar – Ödemiş Baro Temsilcisi Avukat Erdem Boyacı, Ödemiş’in Oğuzlar Mahallesi’ndeki altın-gümüş maden ocağı girişimleriyle ilgili herkesi bir kez daha duyarlı olmaya davet etti.
Boyacı, Oğuzlar’da açılmak istenen altın-gümüş maden ocağı projesiyle ilgili İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden Gölcük Muhtarlığı’nın dilekçesine verilen yanıtta ‘devam eden ÇED sürecinin olmadığının’ aktarıldığını, ancak müdürlüğün web sitesinden 14 Şubat’ta yapılan duyuruda da ÇED süreciyle ilgili Halkın Katılım Toplantısıyla ilgili tarihler ilan edildiğini belirterek çelişkinin enteresan olduğunu vurguladı.
2011 yılından bu yana maden girişimlerinin Bozdağlar’ın gündeminde olduğunu ifade eden Avukat Erdem Boyacı, “Dünyanın en verimli bölgelerinden olan Küçük Menderes havzamızda, sermayenin bitip tükenmez iştahı nedeniyle ne yazık ki sürekli altın ve bunun gibi değerli maden ocağı işletme girişimleri yaşanıyor. Oysa toprağın üstünün altından daha değerli olduğunu ve bu madencilik işletmelerine izin verildiği takdirde havzamızda insan ve canlı sağlığının da olumsuz etkileneceğini daha önce de dile getirmiştik” dedi.
“ÇELİŞKİ VAR”
Son gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Boyacı, “İlgili kurumların görüşleriyle ve havza halkının bu girişimlere olumlu bakmadığını geçtiğimiz günlerde gördük. Yörede 1500 kişinin katılımı ile altın madenine hayır dedik. Ancak uyanık olmak gerektiğini hep söylüyoruz. Her ne kadar kendi istekleri ile projeden vazgeçmiş olsalar da Koza Altın şirketinin ÇED başvurusunu yaparken maden işletme ruhsatı almadığını ve bakanlıklar arasında kanaatimce bir iletişimsizlik olduğunu, şimdi de benzer bir çelişkinin Oğuzlar’daki girişimlerle ilgili yaşanmakta olduğunu görüyoruz.
19 Ocak tarihli dilekçesine cevaben İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 17 Şubat günü Gölcük Mahallesi Muhtarımıza tebliğ edilen cevabi yazıya göre ‘Müdürlüğümüzde süreci devam eden her hangi bir ÇED başvurusu bulunmamaktadır’ denilmiştir. Oysa aynı müdürlüğün internet sitesinde, 21.01.2015 proje başvuru tarihli, özel bir şahıs adına yapılması planlanan ‘IV Grup Kompleks Maden (Altın-Gümüş) Ocağı Kapasite Artışı’ adlı projenin Çevresel Etki değerlendirme (ÇED) sürecinin başlamış olduğu ve halkın görüşüne açılmış olduğu ne yazık ki yine aynı kurum olan İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün web sitesi duyurular kısmında 14.02.2015 tarihi itibariyle ‘ilgililere ve kamuoyuna duyurulur’ ibaresiyle yerini almıştır.
Aynı müdürlüğün iki resmi kaydındaki bu çelişki ilginç olup muhtemelen bakanlıktan gönderilen ilanın müdürlük cevabi yazısında dikkatten kaçmış olabileceği şeklinde değerlendiriyoruz. Şu anda sadece Oğuzlar’da değil Subatan ve Gölcük dahil 4 ayrı bölgede birden aynı ÇED süreci ilerliyor. Ne olursa olsun uyanık olmalıyız, kurumların ve halkın doğrudan ve hukuktan yana sağduyu ile davranacaklarına inanıyoruz” şeklinde konuştu.
“ÜLKEMİZDE KADIN OLMAK DA ZOR AĞAÇ OLMAK DA”
Aynı zamanda Ödemiş Kaymakamlığı İlçe İnsan Hakları Kurulu’nda görev alan Boyacı, kurulun 2015 yılı ilk toplantısının çok olumlu geçtiğini de belirtti. “Ülkemizde kadın olmak da zor ağaç olmak da” diyen Boyacı çevre sorunlarının, doğa katliamlarının, kadına karşı şiddet, istismar ve kadın cinayetlerinin de birer temel insan hakkı ihlali olduğunu ve İnsan Hakları Kurullarının koruma, önleme, eğitim, bilinçlendirme faaliyetlerinin kapsamına girdiğini söyledi. Mersin’de işlenen Özgecan cinayetinin sadece Mersin’in sorunu olmadığını, fiziksel olarak kadından daha güçlü olan erkeğin bu gücünü ne yazık ki şiddete başvurarak kullanabildiğini, kadına karşı şiddet ve her türlü istismarın kısa vade de acil bilinçlendirme ve etkin koruma tedbirleri ile uzun vadede sadece eğitim ve bilinçlenme ile önüne geçilebileceğini de sözlerine ekledi.
Bakmadan Geçme





