AVUKATLAR…

1136 sayılı avukatlık kanununa göre 'avukatlık bir kamu hizmeti ve serbest meslektir. Avukat, yargının kurucu unsurlarından...

1136 sayılı avukatlık kanununa göre ;”avukatlık; bir kamu hizmeti ve serbest meslektir. Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder.  Avukatlığın amacı; hukuki ilişkilerin düzenlenmesi, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesi ve hukuk kurallarının tam ve uygun olarak uygulanmasını her derece yargı organları, makamlar, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır. Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder. Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerini yerine getirmelerinde yardımcı olmak zorundadırlar. Kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla bu kurumlar avukatlara gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmak zorundadır.”

5 Nisan günü ülkemizde Avukatlar günü olarak kutlanmaktadır. Kırk yıla yaklaşan meslek hayatımda hatırladığım kadarı ile eskiden avukatlar gününde genellikle İzmir’de Baro tarafındasın bir otelde yemek düzenlenir, 25.40.50.60 yılını dolduran meslektaşlara plaketleri verilir, konuşmalar yapıldıktan sonra neşe içinde kutlanırdı. Son yıllarda kutlamalar plaket verme törenlerine dönüştü.

Ülkemizde yargı bağımsızlığı zedelenmiş, yargı ne yazık ki siyasallaşmıştır. Kuvvetli karşısında mağdur olan vatandaşların sığınacağı tek yer yargıdır. Toplumda kuvvetli olan kesimlerin başında devlet gelir. Devlet vatandaşa karşı bir haksızlık yaptığında vatandaş avukatı vasıtası ile yargıya başvurup hakkını aramaya çalışır. Yargı tarafsızlığını yitirip, siyasi iktidardan ve onun desteklediği güçlülerden yana tavır koymaya başladığında toplumda adalet duygusu yara alır. Vatandaşın yargıya güveni kalmaz. Burada vatandaşların tek savunucusu avukatlardır.  Bu yüzden güçlüden yana tavır alan hükümetler avukatları ve onların örgütlü gücü Baroları pek sevmezler. Onların haklarını elinden almaya, her alanda zorlamaya çalışırlar.  “Çoklu baro çalışması”, “avukatları bölmeye kalkışma,” “düşük ücretler”, “avukatlar üzerindeki baskılar” bunun göstergesidir.

Avukatlar kendi özgürlükleri ile vatandaşların özgürlüğünü aynı görürler. Kurtuluşun, ülkede gerçek bir demokrasinin tüm kurul ve kuralları ile yerleşmesinden, temel hak ve özgürlüklerin herkes tarafından özgürce kullanılmasından geçtiğine inanırlar. Bu yüzden demokrasiden ve ülke bağımsızlığı ve halktan yana tavır takınırlar. Bunu yaparken de hiçbir kuvvet önünde eğilmezler. Kimseye biat etmezler. Bu yüzden giydikleri cüppelerinde düğme ve ilik yoktur. Üyesi olmaktan onur duyduğumuz İzmir barosu bu ilkelerle yönetilmektedir.

5 Nisan Avukatlar günü bu yüzden meslek sorunlarının ve ülkemizdeki yargı sorunlarının, dolaysıyla ülkemizdeki demokrasi sorunlarının tartışıldığı günler olarak tarihe geçmektedir. Ülkemizde son yıllarda uygulamaya konan yönetim biçim ve uygulamaları demokrasiye uymamaktadır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi ortadan kalkmıştır. Yargı siyasallaşmıştır. Hak aramak paralı ve pahalı hale gelmiştir. Davalar çok uzun sürmektedir. Hukuk fakültelerinin sayısı artmış ama hukuk eğitim kalitesi çok düşmüştür. Hukuk Profesörü görmeden mezun olan hukuk öğrencileri vardır.  Ceza davalarında keyfilik artmıştır. Dünyanın her yerinde bir tedbir olarak uygulanan tutuklama kurumu bizde infaza dönüşmekte, vatandaşların özgürlükleri kısıtlanmaktadır. Cezaevleri tutuklularla doludur.

Bu yılki 5 Nisan kutlamalarının konusu da bu yüzden ülkemizdeki yargı sorunları olmuştur. Bağımsız bir yargının oluşması için vakit geçirilmeden yeni, demokratik bir anayasa yapılmalıdır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denen bu ucube sisteme bir an önce son verilmelidir. Kuvvetler ayrılığına dayanan bir sistem kurulmalı, herkes temel hak ve özgürlüklerden özgürce yararlanmalıdır. Hukuk fakülteleri sayısı kadar nitelikli eğitimi ile ön plana çıkarılmalıdır. Hakimler, savcılar ve avukatlar en iyi şekilde yetiştirilmelidir. Yargının ana unsurları olan hakimler, Savcılar ve avukatlar uyum içinde halka hizmet vermeli, adil bir yargılama yapmalıdırlar.

Bu duygu ve düşüncelerle tüm meslektaşlarımızın avukatlar gününü kutluyorum.06.04.2022 Yaşar varış

 

Bakmadan Geçme