Atatürk’ün Ekonomi Devleti Vizyonu

Öncelikle kendini genç hisseden her yaştan insanımızın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutlarım…...

Öncelikle kendini genç hisseden her yaştan insanımızın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlarım… Atatürk, genci şöyle tanımlıyordu: “Genç demek, genç fikirli insan demektir. Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.”

Bu yıl, Atamızın Samsun’a çıkıp Kurtuluş Mücadelesi’ne başlayışının 101. yılı. Nice yüzyılları yaşayacaktır Türkiye’m! Yeter ki Atatürk’ün yolundan sapmasın!

Bu önemli günde Atamızın ekonomik görüşlerini irdeleyen bir kitabı tanıtmak istiyorum çünkü ekonomimiz sıfırın altında. Bir zamanlar kasanın başında olanlar bile bunu onaylıyor. Neyse…

Tanıtacağım kitap, gazeteci Nazım Güvenç’e ait. Güvenç; Cumhuriyet, Günaydın Dünya yanında pek çok ekonomi ağırlıklı gazete ve dergilerde çalışmış. Ekonomi üzerine Fransa’da yüksek lisans programlarını izlemiş. Bu nedenle yazdıkları önemli, değerli ve içerikli.

Güvenç; Atatürk’ün Ekonomi Devleti Vizyonu”(*) adlı incelemesinde “…fiilen çökmüş, fos çıkmış ‘devlet sosyalizmi’nin anti-ekonomik (ekonomiyi hiçe sayan) anlayışı; ve şimdilerde ağır ağır göçmekte olan neo-liberal kapitalizmin anti-hümanist (insanı hiçe sayan) anlayışı yerine ‘3. Yol’ adıyla dönem dönem, Türkiye’de ve daha birçok ülkede iyi/kötü uygulanmış modellerden de, güncellenmeye çalışılan ‘Devlet Kapitalizm’nden ve farklı bir ‘4. Yol’ (isterseniz Ekonomi-politikte 4. Kıta!) oluşturduğunu ileri sürecek kadar da ileri gidiyorum” diyor. Bunu da adım adım, yavaş yavaş belgelemeye başlıyor. Ve diyor ki:Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ekonomi Devleti Vizyonu O’nun devrinde büyük ölçüde ve başarıyla uygulanmış olduğu gibi; dünyada Singapur, Finlandiya, hattâ Çin… bu anlamda bazı yanlarıyla ciddi, çok somut birer benzer uygulamalardır.”

İnceleme, üç ayrımdan oluşuyor. Birinci ayrımda Ekonomist Atatürk” keşfediliyor. 18 Ocak 1923’te Atatürk, İzmit’te İstanbul’dan gelen gazetecilere der ki:“1-Yeni Türkiye Devleti temellerini süngü ile değil, süngünün dahi dayandığı iktisadiyatla kuracaktır. 2-Yeni Türkiye devleti cihangir bir devlet olmayacaktır. 3-Fakat Yeni Türkiye devleti bir devlet-iktisadiye olacaktır.” Atatürk, son cümleden sonra şunu ekler.”Ve bu devleti en kuvvetli temeller üzerinde çok az zamanda kurmak hususunda Japonlardan az kabiliyetli olmadığını bilfiil ispat edecektir.” Güvenç, Atatürk Yolu’ndan sapışı ve sonrasını anlatarak bu ayrımı bitirir.

2. ayrım, “Ekonomi Deyince” başlığını taşıyor. Yine sonlarda “Ekonomi ve Toplum ve Devlet – Devlet Sosyalizmi Rejimlerinin İflası”nı kısa ve özlü bir bellek tazelemesiyle aktarıyor Güvenç. “Devlet Sosyalizmi”nin fotoğrafını şöyle çekiyor:”Siyaset ve Devlet ilişkisinin Toplum ile Ekonomi ilişkisini ezdiği ve Devletin, hem toplumu hem Ekonomiyi ezdiği akıldışı bir yapı söz konusu. Böyle bir yapıda; Ekonomi boyutunda, Ekonomik akıla yer kalmaz, gereklilik duyulmaz! Böyle bir yapıda; Siyaset boyutunda, toplumsal demokrasi ve hele bireysel özgürlüğe izin verilmez!” Örnekler bu dediklerini…

3. Ayrım, okurun bugüne kadarki yargısını kıracak bir başlıkla sunulur:”Artık ‘Karma’ Değil, Yeni ‘Sentez’. Buraya kadarki inceleme son noktasını “Atatürk’ün ekonomi vizyonu, aslında bir ‘karma’ değil bir ‘sentez’, ‘melez’ değil ‘yeni sentez’dir. ‘Reçete’ değil ‘Vizyon’dur. …Türkiye’ye özel olmakla kalmayıp evrensel bir geçerlilik taşıyabilecek güçte bir kavram olarak bizce ‘Ekonomi Devleti’ olsa gerektir” diye koyar.

Ekonomik ve dolayısıyla siyasî bağımsızlığımız, ancak ve ancak tekrar Atatürk’ün Ekonomi Devletini kurmaktan geçiyor. Ben bu noktadayım.

Okuyunca siz ne diyeceksiniz, merak ediyorum…

12 Mayıs 2020

___________________

* Nazım Güvenç, Atatürk’ün Ekonomi Devleti Vizyonu, Anahtar Kitaplar Araştırma-İnceleme Dizisi, Birinci Basım,, Şubat-2018, İstanbul, 312 sayfa.

Bakmadan Geçme