ARASTADA KUŞAKTAN KUŞAĞA ÜRETİMİN ADI: NARLI SARACİYE

Ödemiş’te oğullarıyla birlikte saraçlık mesleğinin son temsilcilerinden olan Mustafa Ali Narlı, günümüzde hobi haline gelen binicilikle ilgili her türlü ekipmanı Ödemiş’te hazırlayıp Türkiye’nin dört bir yanına yolladıklarını söyledi. Arasta’da yıllara meydan okuyan Narlı, oğullarıyla birlikte beşinci kuşağın saraçlığa devam edeceğini kaydetti.

İlkokul son sınıftan bu yana saraçlık yaptığını anlatan 63 yaşındaki Mustafa Ali Narlı, günümüzde bu alanda sanatkarlığın oldukça azaldığını ancak kendilerinin elde üretime sonuna kadar devam edeceklerini vurguladı.

BİNİCİLİĞE DAİR HER TÜRLÜ EKİPMAN

Geleneksel rahvan at yarışlarının merkezlerinden olan Ödemiş’ten Türkiye’nin dört bir yanına eyer başta olmak üzere biniciliğe dair her türlü aksesuarı gönderdiklerini aktaran Narlı, “Zamana göre ihtiyaçlar değişti. Eskiden Osmanlı eyeri dediğimiz eyer çokça alınırdı şimdi değişen binicilik koşullarıyla birlikte İspanyol eyeri üretiyoruz. Eskiden çift takımları, araba koşum takımları üretiyorduk, şimdi motorlu araçlarla birlikte bakıyorsunuz doğru düzgün at arabası kalmadı. Zamana uyum sağlamak durumundayız. Bizde devamlı üretim söz konusu. Sadece binicilik için değil deriyle üretilen her türlü aksesuarı hazırlıyoruz. Tabi rahvan at yarışları takvimi de bizim işimizde hareketliliği bir nebze artırıyor” dedi.

“BEŞİNCİ KUŞAKLA ÜRETİM SÜRECEK”

Dört kuşaktan bu yana Arasta’da üretime devam ettiklerini belirten Narlı, “Bu dükkan babamın dedesinden bize kadar geldi. Benle birlikte dördüncü kuşak saraçlık yaptı. Oğullarım Şükrü ve Nurettin ile birlikte beşinci kuşak Ödemiş’te bu mesleği sürdürecek. Eskiden Ödemiş’te 14-15 saraç aynı anda çalışırdı şu anda bir tek biz üretimdeyiz.  Elbette böyle bizim geleneklerimize dayanan meslekler geleceğe aktarılmalı. Eskiden hayatımızda atın yeri tartışılmaz idi. Şimdi sadece biniciliğe, rahvan at yarışlarına ilgi duyanlar var.

“RAHVAN BİR SANAT DALI”

Ben de her sabah at binerek güne başlıyorum. Yetiştiricilik de yapıyorum. Rahvan at yarışları adeta bir sanat dalı gibi. Her şey çok önemli. Eyerin kalitesi, dayanıklılığı ve konforu hem at için hem binicisi için çok önemli. Gerektiğinde 2-3 saat at üstüne geçebiliyor. Buna uygun şekilde hazırlanması lazım. Tabi ithal üretim eyerler de var ancak biz eyerin her bir kısmını elimizde hazırlıyoruz. İşin püf noktası sanatkarlık. İzmir’de elde üretim yapan sadece biz varız.

Eskiden Osmanlı eyerine öyle çok talep vardı ki haftada babamla birlikte 6-7 eyer yetiştirmeye çalışırdık. Şimdi de haftada 1-2 talep oluyor. Türkiye’nin dört bir yanından Narlı Saraciye’ye internet üzerinden ulaşanlar sipariş veriyorlar. Sadece yurt içi değil yurt dışına da talebe göre üretim yapıyoruz. Bu işi tezgahında yapmaya bundan sonra da devam edeceğiz. Allah tüm atlarımızın ayaklarını düz bastırsın”

Başar Uçar