• Haberler
  • ihale
  • Anksiyete bozukluklarından en çok dilimize dolanan meşhur “Panik Atak”

Anksiyete bozukluklarından en çok dilimize dolanan meşhur “Panik Atak”

Size bu hafta hepimizin diline dolanan, “Ya bende panik atak var galiba” dediğinizi çok duyduğum, tedavisinde...

Size bu hafta hepimizin diline dolanan, “Ya bende panik atak var galiba” dediğinizi çok duyduğum, tedavisinde en çok yanıt alınan, isminin çok ilginç bir hikayeden geldiği düşünülen bir rahatsızlıktan bahsedeceğim.

“Panik bozukluk”, adını mitolojik bir tanrı olan Pan’dan alır. Keçi ayaklı ve insan başlı bir yaratık olarak tasvir edilen Pan, aynı zamanda muzipliği ve eğlenmeyi de çok sever. Ormanda tüm canlılar, huzur içerisinde dinlenip uyurken aniden ortaya çıkıp gürültü yapar ve onları korkutarak heyecan içinde kaçışmalarına neden olur. Konumuz olan psikolojik hastalıktan muzdarip olan kişilerde de bu ani korku ve heyecanlanma olduğundan iki durumun benzerliğinden yola çıkarak “panik atak” terimi kullanılmaya başlanmıştır.

Yeri gelmişken yaygın bir yanlış anlamayı da düzeltmek isterim. Panik atak, kendi başına bir hastalık değildir. 13 belirtiden oluşan belirtiler kümesidir. Çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı veya boğuluyor olma hissi, soluğun kesilmesi, göğüs ağrısı, bulantı veya karın ağrısı, baş dönmesi veya bayılma hissi, ortamın gerçek değilmiş gibi algılanması veya yoğun bir yabancılaşma hissi, kontrolünü kaybetme veya çıldırma korkusu, ölüm korkusu, uyuşma ve karıncalanma, ürperme veya sıcak basmaları, bu rahatsızlığı yaşayan kişilerde görünen en belirgin belirtilerdir.

Her yüz kişiden üç veya dördünün panik bozukluk hastası olduğu tahmin edilmektedir. Oldukça yaygın bir hastalıktır. Her yaşta ortaya çıkabilmesine rağmen en sık 20’li yaşlarda ortaya çıkar. Panik bozukluk hastalığının temel belirtisi olan panik atak, aslında ani bir alarm reaksiyonu olarak düşünülebilir. Her insan, stres veya korku verici bir durumla karşılaştığında benzer tepkiler verir. Örneğin; gece ıssız bir sokakta yürürken karşımıza aniden çıkan ve havlayan bir köpek karşısında neler yaşayacağımızı düşünelim… Kalp çarpıntısı, hızlı hızlı nefes alıp verme, yoğun bir korku hissi, baş dönmesi, ağız kuruluğu, tuvalet ihtiyacı hissetme, soğuk soğuk terleme vb.

İlk bakışta insana şaşırtıcı gelse de bir köpek tarafından kovalanırken yaşanılanlarla panik atak arasında birçok benzerlik vardır. Ancak birinde belirgin bir neden ve tehdit unsuru (saldırgan bir köpek) varken panik atakta her zaman belirgin bir neden bulunmaz veya bu neden, birçok insan için aslında stres yaratmayan, panik atak hastasının bireysel geçmişinde stresli olarak yaşadığı bir olayın tekrarlanmasından veya tekrarlanabileceğinden endişe duymasından kaynaklanır. Bu nedenle panik atağın nedeninin her insanda var olan alarm sisteminin yanlış çalışması veya alarm eşiğinin çok düşük olması olduğu söylenebilir.

Özetlemeye çalıştığım gibi panik bozukluk; oldukça yaygın, yaşam kalitesini çok bozan ve beraberinde birçok başka olumsuzluğa yol açabilen önemli bir sağlık sorunudur. Ancak sevindirici olan, seanslarda tedaviye en çok yanıt veren hastalıklardan biri olmasıdır.

Umarım bu haftaki yazımı beğenmişsinizdir. Sizin de herhangi bir sorunuz olduğunda [email protected] ve instagram/psikologfirataslan adresleri üzerinden bana ulaşabilirsiniz.

Bakmadan Geçme