Yurt olan parklar!
1984 yılında İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandığımda 20 yaşında idim. Liseden sonra 3...
1984 yılında İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandığımda 20 yaşında idim. Liseden sonra 3 yıllık Belçika macerası yaşamış, geri döndükten sonra da yeniden üniversite sınavına girmiştim. Yani liseyi bitirdikten 4 yıl sonra üniversiteyi kazanmıştım. İstanbul taşı toprağı altın ama, öte yandan her gelenin iş için toplaştığı büyük bir kent.
İlk birkaç ay Belçika'dan tanıdığım, Eczacılık Fakültesi'nde okuyan bir arkadaşımın evinde misafir kaldım. Dedim ya misafirlik idi. Her gün Selimiye'den Beyazıt'a gidip gelmek de kolay olmuyordu. Gülhane Parkı'nın giriş kapısında eski bir otel vardı: Çınar Oteli. Yurt çıkana kadar bir süre de orada kaldım. Müdür sayılan resepsiyon görevlisi Erzurumlu idi. Kısa sürede kaynaştık. Kısaca Anayurt Oteli'nin Zebercet'i diyebilirim.
Birkaç ay da orada müşteri olduktan sonra Edirnekapı Öğrenci Yurdu… Vatan Caddesi'nin sonunda. Topkapı surlarının hemen içinde. Okula yürüyerek 30 dakika kadar.
Kayıt yaptırırken, bürodaki memur resimdeki bıyıklarımı beğenmemiş olacak ki 'Fotoğrafı yeniden çektir gel! Bıyıkların dudağın üstünde olacak' dedi. Çaresiz traş oldum, yeniden fotoğraf çektirdim. Şimdiki gibi dijital değil, hemen eline vermiyorlar. 4 yıl kaldım o yurtta. Okul çeşitli nedenlerle uzayınca Ümraniye'deki tek katlı eski nemli evde 2 yıl.
Hala görüştüğümüz güzel arkadaşlarım oldu.
**
Neyse, gelelim şimdi şu yurt bulamadıkları için parklarda yatıp kalkmak zorunda kalan öğrencilerin durumuna. Kimileri her sorunda olduğu gibi hemen dış güçlerin provokasyonu olarak görse de aslında öğrenci yurdu sorunu Türkiye'nin en önemli kanayan yaralarındandır. Anadolu'nun en ücra yerlerinden okumak için büyükşehirlere gelen arkadaşlarımızın cemaat yurtlarında kalmak zorunda bırakıldıklarını hep biliyoruz. Taktik bellidir: Devlet yeterli yurt yapmadığı için meydan tarikatlara bırakılır.
Sorun sadece bu yıl daha görünür hale geldi, o kadar…
Edindiğim bilgilere göre Ödemiş'te 800 civarında üniversite öğrencisi var. Bunlardan 650 civarında olanı 2 yıllık meslek yüksek okulu, 200'e yakını da yeni bu yıl üçüncü yılına giren sağlık bilimleri fakültesinin öğrencisi.
Peki devlet yurdu var mı? YOK!
Bir kısmı belediyenin kiraladığı binada yurt olanağından yararlanıyorken; diğerleri kiralık bir-iki odalı dairelerde kalıyorlar. İmkanı olanlar tabii ki daha derli toplu evlerde.
Ekim ayı başında 250 civarında öğrenci Ödemiş'te yüksek öğrenime başlayacak. Biliyorum yurt açmak ve işletmek kolay değil. Bir sürü sorumluluğu ve prosedürü var. Ve sağda solda görüyorum; 'öğrenciye daire / çatı katı' ilanları da var.
Varsayın ki kendi çocuğunuz!
Başka bir cümle yazmayacağım…