Yolculuk nereye?

“Yol bir garip Yolcu bir garip Dönüyor dünya O da bir garip…” Kelimelerim ağırlaşmış, tumturaklı. Kalemim...

'Yol bir garip

Yolcu bir garip

Dönüyor dünya

O da bir garip…'

Kelimelerim ağırlaşmış, tumturaklı. Kalemim 'Yazmam' diye direniyor adeta. Yaşananlar, onun da motivasyonunu bozmuş anlaşılan…

Bilgi sahibi olmak, bilgilenmek kadar güzel bir şey yok. Bilgi güçtür zira. Ama bazen bilgi -kirlenince- kafa da karıştırabiliyor. Neye, nasıl inanacağına şaşırıyor insan. Yani öğrendiklerimizle bir yanımız ümidi barındırıyor içinde, bir yanımız erkenden soğuk yemiş gibi şaşkın…

-Mış, -muş gibi yapmak istiyorum, olmuyor. 'O da ne demek?' dediğinizi duyar gibiyim. Şöyle ki; okullar açık-mış gibi, rutin hayat devam ediyor-muş gibi, koronavirüs hayatımıza sızma-mış gibi, yok-muş gibi… Ama olmuyor. Unutayım desem de durmadan telefonuma gelen mesajlar, unutmaya fırsat vermiyor. Hiçbiri de iç ferahlatıcı değil. Yani -mış, -muş yalan oluyor.

Hani insanı en fazla belirsizlikler yoruyor ya, bu konuda da durum farklı değil.

Çalıştığımız yerden sınanmıyoruz her dem. Elimizden gelenin en iyisini yapmak lazım. Tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Mevcut durumu en iyi şekilde atlatabilmek için tedbir, tedbir, tedbir…

Savruluyor dünya

maceracı desem

değil

efkar dağıtıyor desem

değil

güç topluyor desem

hiç değil

almış başını yürüyor dünya

yaşananlara bakmayıp

yol kayıp

yolcu şaşkın

mecrasını şaşırmış

savruluyor dünya

derdi başından aşkın…

Bakmadan Geçme