Yerli tohum, yerli tarım

Kelimeleri, kökenleri ve gerçek anlamlarını bilmeden kullanırız çoğu zaman. Türkçülük fikrine sahip olduğunu söyleyen kimileri, ulus...

Kelimeleri, kökenleri ve gerçek anlamlarını bilmeden kullanırız çoğu zaman.

Türkçülük fikrine sahip olduğunu söyleyen kimileri, ulus kelimesi yerine millet kelimesini tercih ederler. Halk kelimesine de ısınamamışlardır hala… Millet kelimesi, aslında ulus kelimesinin eş anlamlısı değildir. Arapça kaynaklı 'millet' kelimesinin kökeninde 'din, mezhep, bir din veya mezhebe mensup cemaat' anlamı vardır.

Bunları, 'milli ekonomi' ve 'milli tarım' kelimelerine gelmek için yazdım.

Ben bunların yerine 'YERLİ' kelimesini kullanmayı tercih ediyorum.

Yeri gelmişken yazayım; ben de öz Türkçeci değil, anlaşılır Türkçeciyim. Düşüncem de şudur: Dilin kendi öz kelimeleri varsa yabancı kökenli olanlarını terk etmek gerekir.

Uzatmayalım…

'Hafta başında İzmir Büyükşehir Belediyesi, kaybolmaya yüz tutmuş karakılçık buğdayını yeniden İzmir'in bereketli topraklarıyla buluşturdu, Ödemiş ve Tire'ye serpilen ilk tohumlar boy verdi. Her iki ilçede ilk hasada katılan Başkanı Tunç Soyer, karakılçık buğdayı üreten çiftçilere hükümetin açıklayacağı taban fiyatın iki katına alım garantisi verdi.'

Bu haber, bence sevindirici ve olması gereken bir tarım politikası. Tarım politikası biliyorsunuz yıllardır tartışılır durur…

Konuyla ilgili basında çok sayıda haber ve köşe yazısı çıkıyor ama icraata geçmiyor.

Bu yazıdaki amacım, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i övmek veya yermek değil. Sövme ve yerme işini Yeni Asır Gazetesi zaten her gün yapıyor!

BAŞKA BİR TARIM MÜMKÜN

Habere devam edelim:

'Başka bir tarım mümkün, diyerek çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ödemiş ve Tire'ye giderek karakılçık buğdayının hasat çalışmasına katıldı. Ödemiş'te Demircili Köy Meydanı'nda düzenlenen törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, salgının bize verdiği en önemli derslerden birinin doğayla uyumlu tarım yapmak olduğunu söyledi.'

SAĞLIKLI VE GÜVENİLİR

'Başkan Soyer, 'Suyumuza, toprağımıza sahip çıkmak mecburiyetindeyiz. Bunun için yerli tohuma dönmek lazım. Seferihisar'da bir avuçla başlayan hikayede karakılçık buğdayı önce saksıda yetişti, sonra bir bahçeye, ardından yüzlerce dönümlük tarlaya ulaştı. Şimdi Menemen'in ve Küçük Menderes'in ovalarına geçti. Gördük ki su istemiyor. Tüketici için tercih edilen bir ürün, glüteni düşük, dayanıklı, lezzetli ve sağlıklı. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak şunun sözünü veriyorum: Devletin verdiği taban fiyatının iki misliyle karakılçık buğdayını alacağız. Neden? Karakılçık, hem size hem kentliye ekmek olacak. Sağlıklı, temiz, güvenilir bir tohum olduğu, bu toprakların gerçek ürünü olduğu için karakılçık buğdayına sahip çıkacağız' şeklinde konuştu.'

KÜÇÜK MENDERES'TE 150 DÖNÜMLE BAŞLADI

'Ödemiş'te geçtiğimiz yıl İzmir Köy Koop Birliği'nin Demircili Kooperatifi'ne verdiği destekle üreticiler tarafından 100 dönümlük araziye karakılçık buğdayı ekilmiş; Tire'de Kahrat köyünde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen karakılçık buğdayı, Tire Belediyesi'ne ait 50 dönümlük arazide toprakla buluşmuştu. Hasadın ardından üretilen karakılçık buğdayı üreticilerden alınarak bir kısmı tohum olarak saklanacak, kalanından un ve ardından ekmek elde edilerek halka ulaştırılacak.'

İZMİR'İN OVALARINA DÖNDÜ

'İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde başlattığı atalık tohum karakılçık buğdayını yaygınlaştırma projesi, İzmir ölçeğine taşınarak kentin tüm ovalarını karakılçık buğdayıyla buluşturmayı hedefliyor. Menemen'de 300 dönümlük araziye geçen Kasım ayında ilk atalık tohumları, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer serpmişti. Menemen'de de önümüzdeki hafta hasat başlıyor. Seferihisar'da ise dört yıldır 500 dönümlük alanda karakılçık buğdayı üretiliyor.'

KARAKILÇIK BUĞDAYININ ÖYKÜSÜ

'Seferihisar Belediyesi, 2011 yılında yerli tohumların yaygınlaşması için Tohum Takas Şenliği düzenlemeye karar verdi. Belediye çalışanları, köy köy dolaşıp satışı yasaklanan yerli tohumları araştırdı. Gödence köyünde yaşlı bir çiftçide çok az miktarda 'Topan karakılçık' buğdayı bulundu. Can Yücel'in vasiyetinden yola çıkılarak Seferihisar'da 'Can Yücel Tohum Merkezi' kuruldu. Bu merkezde karakılçık buğdayının çoğaltılması için yaklaşık dört yıl uğraşıldı. 2016 yılında sonuç alındı ve yüz yıl önceki tekniklerle ekmek üretildi. Bu ekmek, hem belediyenin marketlerinde hem de Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin www.seferipazar.com internet sitesinde çok aranan bir çeşit haline geldi. Belediye de tohumu çiftçilere ücretsiz dağıtıp karakılçık buğdayına hükümetin açıklayacağı taban fiyatın iki katına alım garantisi verdi. Bir köylünün deposundan çıkan bir avuç genetiği değiştirilmemiş ata tohumu buğday, bu sayede ticari bir değer haline geldi.'

Tohum ve işgücü önemli. Tohum dışarıdan, işgücü dışarıdan… Ne milli ne ulusal ne de yerli!

Emek verenlere teşekkür…

Bakmadan Geçme