Yeni Dünya Düzeni-Dijital Dünya- Koronavirüs

Sevgili okurum, koronavirüs salgını ile dünya, alışagelmişin dışında bir şeyler yaşıyor. Hepimizin düzeni alt üst oldu. Lütfen paniklemeyelim ama farkındalık bilinciyle tedbirli ve bir o kadar da uyanık olalım. Bir süre daha da alışageldiğimiz nice düzenden ister istemez kopartılacağız. Her doğum, mutlaka sancılıdır. Peki, neyin sancısı bunlar?

Olayı tek bir pencereden yani tıbbi anlamda okumak yeterli gelmez. Elbette ki tıbbi tedbirleri alalım lakin meselenin ekonomik, siyasi, dini, psikolojik, sosyolojik boyutları olduğunun da idrakine varabilelim. 21. yüzyılda 4. Sanayi Devrimi'ni yaşıyoruz. Devrimler ve savaşlar, eski dünya düzeninde meydana geldiği gibi yaşanmıyor. Yaşanmayacak kadar da şaşırtıcı…

Yeni Dünya Düzeni-Armegeddon, dünyanın sonunu getirecek büyük bir savaşı ve bu savaşın kutsal metinlerdeki yerini daha önceki yazılarımda bahsetmeye gayret ettim. Bazıları,'Ne düzeninden bahsediyorsun? Dünya salgın hastalıktan kırılıyor, sen kalkmış kutsal savaştan dem vuruyorsun' dedi. 'Ne alakası var bu anlattıkların ile salgın hastalık koronavirüs gerçeğinin?' diye siz de bana sorabilirsiniz. Oysa ki her yaşanmışlığın birbiriyle öylesine bağlantısı var ki kainatta hiçbir şey, tesadüf ve gereksiz değil. İsterseniz vuku bulan olayları kelebek etkisi, isterseniz de domino etkisi diye niteleyin. Hakikat şu ki dünyamız, yepyeni bir düzenin oluşumu için doğum yapıyor.

Hatırlarsanız 2020 yılına girmeden önce dünyanın genelinde 'Mesih-Mehdi bekleniyor' söylentileri, çığ gibi büyüdü. Ardından Netflix yayın organı, Mesih adlı filmi piyasaya sürmüştü. Bu filmin verdiği mesajı doğru anlamak zorundayız. Dünya, yepyeni bir oluşuma hazırlanıyor. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), bu projenin sadece bir bölümüdür.

Hıristiyan, Evanjelik Hıristiyan ve Yehova'nın Şahidi pek çok kişi ile görüşmelerim oluyor. Genel çoğunluk, Mesih'in Armegeddon Savaşı ile geleceğini ve bizzat bu savaşı yöneteceğini söylüyor lakin 'Bu bahsedilen yeni dünya düzenini oluşturacak savaş, alışılagelmiş fiziki bir savaş mı olacak yoksa dijital anlamda herhangi bir siber saldırı şeklinde mi olacak?' sorusu, şu an için netlik kazanmasa da yaşanılanlardan az çok yorum yapabiliriz.

Bu sorumun cevabına bazı uzmanlar, 'Fiziki anlamda olmayabilir' diyor. Fiziki anlamda olmazsa dijital anlamda siber saldırı şeklinde de olabilir. Ulus toplumlarının ortadan kaldırılıp dijital bir dünyanın oluşumunun hazırlandığı da sır değil.

O halde nedir siber saldırı? Bildiğimiz savaştan çok farklı olarak bu stratejide telefon dinleme, gizli evrak görüntüleme, ajanlık, casusluk, bilgisayara, internet cihazlarına sanal virüslerle müdahale edilmesidir.

Malware Siber Saldırısı: Solucanlar, virüsler, Truva atları bunlara örnek verilir. Kişilerin herhangi bir izni olmadan bilgisayar sistemlerine sızdıran kötü amaçlı yazılımdır. Bilgisayarları ve ağları çalışamaz hale getirebilir, her şekilde gizlenebilir.

Phishing Siber Saldırısı: Bu saldırılara kimlik avı saldırıları da denilir. Şahısların e-postaları üzerinden site bilgileri, evrak numaraları, kredi kart bilgilerini çalmaya çalışırlar. Genellikle e-posta yoluyla gönderdikleri linklere tıklayan mağdurlar, klonlanmış sitelere yönlendirilmek suretiyle saldırı altında kalırlar.

Dos ve DDos Siber Saldırısı: İngilizce açılımı, Distributed Denial of Services olan bu yöntemler, bazı çevrimiçi hizmetlerin düzgün çalışmasını engellemeye çalışmak için yapılan saldırılardır. Web sitesine fazla istek yollayarak veri tabanını meşgul ederler.

Man In The Middle Siber Saldırısı: Wifi ağını taklit ederler. Kişilerin özel, gizli bilgilerini deşifre ederler.

Wannacry Siber Saldırısı: Dört gün süren Wannacry Salgını, 150 ülkede 200.000'den fazla bilgisayara bulaşmıştır. Bu saldırı, önemli bir alt yapıya işaret etmekteydi. Bazı hastanelerde tıbbi cihazlar da dahil olmak üzere tüm cihazlar şifrelenmiş, pek çok fabrikanın üretimleri de durdurulmuştur.

Wannacry'dan daha tehlikeli Stuxnet Saldırısı'na dumanı tüten bir siber tabanca denir. Muhtemelen en ünlü saldırı, İran'da uranyum zenginleştirme santrifüjlerini engelleyen ve ülkenin nükleer programını birkaç yıl yavaşlatan karmaşık, çok yönlü, kötü amaçlı yazılımdır. Endüstriyel sistemlere karşı siber silahların kullanılması, Stuxnet'e örnektir.

Siber saldırılar ile de savaş mümkün ise hedefteki yeni dünya dijital ortamın oluşturulması için de bir virüs yeterlidir.

Strateji uzmanı Abdullah Çiftçi, 2016 yılında dijital toplumun oluşumu, salgın hastalıkla meydana gelecek uyarısında bulunmuştu. Tam dört yıl önce…

Dijital dünyada her şey dijital olacak ise eğitimde online şeklini alacak. Zaten birçok ülkede online eğitim başladı. 'Para kullanımı ortadan kalkacak' deniliyor. Virüsten korunmak amaçlı hem kağıt hem madeni para tutamaz olduk. Bir anlamda kart dönemi başlıyor.

Tüm bu gelişmelere bakacak olursak Ademoğlu, ürettiklerine hakim olamadı. Ürettiği, geliştirdiği ne varsa insanoğluna hakimiyet kurdu.

Teknolojinin esiri olduk.

Virüsten korunmak adına biyometrik çip takılmasından bahseden uzmanlar, bir zaman bu çip vasıtasıyla dijital dünya düzeninde tek bir yönetim tarafından hacklenebileceğimizden bahsediliyor.

Yeni Dünya Düzeni (Armegeddon Savaşı) Dijital Tek Yönetim Düzeni ile hayatımız yepyeni bir boyut kazanacak.

Biraz tetkik edersek uzun zamandır insanoğlu boyut değiştiriyor.

İnsanlığın tanımı, erdemin gereği tekrardan sorgulanıyor.

'Nasıl mı?' diye soruyorsun sevgili okurum,. Allah'ın izniyle salı günkü yazımda konuyu detaylandırarak izah etmeye çalışayım. Sağlıcakla hoşça bakınız zatınıza ve sakın ola ki ümitsiz, sevgisiz olmayınız.