Yazmaya heveslenmek
Çoğu zaman düşünür insan… Ne yazmalı? Nasıl yazmalı? Yazarken de yazdıktan sonra da bitmez sorular… Birbiri...
Çoğu zaman düşünür insan… Ne yazmalı? Nasıl yazmalı? Yazarken de yazdıktan sonra da bitmez sorular… Birbiri ardınca eklenip gelir.
Neden yazıyorum?
Yazıyorum da ne değişiyor?
Yazmasam ne olur?
Her bir sorunun yanıtı var elbet. Eli kalem tutana göre bazen bir cümle, bazen bir paragraf ya da sayfalar boyunca anlatılası.
Bahçenizde olan yahut olması muhtemel bir erik ağacı düşünün. Şubat ayıyla beraber çiçeklenmeye başlar. Çağıl çağıl yapraklanır ardından. Meyveye durur. Yaz boyunca gelen geçene, kurda kuşa en leziz meyvelerini sunar.
Erik ağacı bu… İlla ki çiçeklenecek, yapraklanacak ve meyveye duracak. Başka türlüsü mümkün müdür? Hayır elbette.
Yazmak da böyle bir şey. Erik ağacı olmak gibi. Bahçede sardunya, ıtır… Belki de bir şebboy, bir dal karanfil olmak…
*
Eli kalem tutan, yazmaya hevesli kızları görünce kıpır kıpır oluyor insanın yüreği. Gökyüzünde yükseldikçe yükselen bir uçurtmanın ipi sanki elinizde. Yahut çok özlediğiniz birine kucak dolusu sarılmışsınız.
Yazan insan, düşünen insandır. Basitçe bir düşünme değil. Onunkisi güzel düşünmedir. Güzel şeyler düşlemedir.
Umuttur yazmak. Güzel günlerin, yaşanacak güzel olayların umudu.
Bir el, kalem tuttuğunda bir tohum yeşerir. En kıraç toprakta. Dal olma hevesi artar gün geçtikçe. Daha büyüyüp ağaç olmak ister. Ve yeterse ömrü, kırmazsa bir kadirbilmez kolunu kanadını bir ulu ağaç olmayı düşler.
*
Söz, güzelliklerden açılmışken bir şiirle devam edelim.
Benim okumaya doyamadığım şiirlerden biridir 'Gitme Kal'
Ezbere de bilirim. Çokluk mırıldanmak da hoşuma gider dizeleri.
Sevgili Arif DAMAR'ı sevgi, özlem ve şiirle analım.
Birlikte okuyalım.
Nice nice acıları aklına getir
Bunca yoksulluğu aklına getir
Gözyaşlarını aklına getir
'GİTME KAL' var yok dinlemez bir çocuk isteğidir
Gitme aklına getir
Kıraç mı kıraç toprakların üstüne
Güneşler açar yağmur kesilince
Çırılçıplak kayada yetişir incir ağacı
Dağların kuytusunda bir uslu çiçek
Dağıtır mevsimi kendi kendine
Gitme beraberlik içinde
Nasıl sevinirdik aklına getir
Her şeyi her şeyi aklına getir
Gece yarılarını aklına getir
Söylediklerini aklına getir
Sinsi yağmurlar yağıyordu
Soğuktu
Yaktığımız ateşi aklına getir
Nelerden geçiyorsun aklına getir
Gitme dünyamızın her yerinde
Yorgun eller gülleri derleyince
Ellerin sevincini aklına getir
Güllerin sevincini aklına getir
Ne çok severdik seni aklına getir
Sevgi, dostluk ve umutla.