Yarını kurmak

“Her şerde bir hayır vardır” demiş atalarımız. “Bir musibet, bin nasihatten yeğdir” de demişler. İnsanoğlunun pek...

'Her şerde bir hayır vardır' demiş atalarımız.

'Bir musibet, bin nasihatten yeğdir' de demişler.

İnsanoğlunun pek çok zaman ve enerji harcayarak yapamadığı şeyi yaptı bir küçücük virüs. Ki onu çıplak gözle görmek de pek olası olmasa gerek.

Kötü olaylar, içinde pek çok fırsatları barındırıyor. İnsan, aklını kullanırsa bu fırsatları elbette ki kendi yararına ve toplum yararına kullanabilir.

Neyi öğrendik?

Nerede durmamız gerektiğini belki de.

Kaç adım mesafe koymalıyız insanlarla aramıza?

Hesapsız dokunmak,

Sarılmak,

Kucaklaşmak ne kadar da gerilerde kaldı değil mi?

*

Her şey olağan olarak ilerlese bugün çocuklarımız ve gençlerimiz karnelerini almış olacaklardı. Kendileri yahut aileleri, geçen bir dönemin muhasebesini yapacaklardı. Kimi sevinmiş, kimi mutsuz, kimi de öfkeli olacaktı. Yeni kararlar, yeni umutlar da yeşerecekti o pişmanlıklardan ve öfkeden.

Lakin hiçbir şey eskisi gibi değil. Biz de yeniden normal yaşantımıza döndüğümüzde eski ben olmayacağız. Yaşadıklarımız bazılarımızı törpülemiş, örselemiş olacak.

Belki bir parça da azalmış olacağız.

Geçen bahar aylarının muhasebesini yapmalıyız biz yetişkinler. Elimize bir karne verilmiş gibi.

Gün bitip akşam saatleri yaklaştığında, o veriler yayınlandığında. Bunun bir karne olduğunu düşünüp kendimizi bir sorguya çekmeliyiz.

Bazı şeyler olumlu gitmiyorsa toplum olarak her birimiz demek ki üzerimize düşeni yeterince yapmıyoruz.

Hem kendimizin sağlığını hem de başkalarının sağlığını riske atıyoruz. Hakkımız var mı buna? Elbette yok.

*

Her şeye rağmen güzel günlerin umudunu taşımak gerekiyor. Güzel günler için emek vermek. Hep beraber mücadele etmek ve başarıyı yakaladığımızda da 'Bu, bizim emeğimizin ürünüdür' diyebilmek…

Anımsatalım.

Hijyen

Maske ve mesafe…

Sevgi, dostluk ve umutla.

İyi haftalar.

Bakmadan Geçme