Yanlış Yapmaktan Korkma!

Sevgili dostlarım, bugün de çoğumuzu kendimiz olmaktan çıkaran ve sürekli tetikte olduğumuz anlardan bahsedeceğiz. Bunun altında...

Sevgili dostlarım, bugün de çoğumuzu kendimiz olmaktan çıkaran ve sürekli tetikte olduğumuz anlardan bahsedeceğiz. Bunun altında başka karakterlere özenme, kendimizi beğenmeme ya da yanlış yapma korkularımız yatmaktadır. Şimdi bu başlıklarımızı biraz açalım.

Başka karakterlere özenme; zengin ailelere, yakışıklı erkeklere, güzel kadınlara benzemeye çalışma. Olmadığı bir ruh haline girme. Etrafında gerçek dışı insanların (UFO'lar değil tabi (!)) var olduğuna ve onlarla yakın olduğunu ispatlamaya çalışma halleri. Saçları, gözleri, giyimi, bedeni ile başkalarının çağrışım yapılmasını sağlamaya çalışılması gibi gibi…

Kendimizi beğenmeme; Ah bu sosyal medyalar ah (!). Günümüzde neredeyse herkes, iyi aile terbiyesi almış (rolü gereği). İyi işler yapan (kalkıp da onca rakibi olan ortamda altta kalacak değil ya), sosyal medya sayfalarında güzel anlamlı (başkasına ait) methiyeler düzen, kendi fotoğrafları yerine başkalarının fotoğraflarını kullananlar, yıllar önceki dönemsel fotoğrafları arkasına gizlenenler ya da fotoğrafının yarısını veya yeni programlarla tanınmaz hale gelenler mi? Hangi birini söyleyeyim. Kendinizi siz beğenmezseniz, başkalarının size dürüstçe kıymet vermesini, beğenmesini nasıl beklersiniz. Hep diyorum, önce aynadakini siz tanıyıp beğenmelisiniz ki karşınızdaki kişiler, sizden aldıkları enerji ve aura ile sizin etki alanınıza girebilsinler.

Yanlış yapma korkularımız; işte başlığımız ve de ana konumuz da bu. İnsanların kendileri gibi olmamasının, sürekli gergin halde durmalarının, bir basınç varmış gibi hissetmelerinin sebepleri hep bundan. Hatta mutlu olduklarında bile istedikleri gibi kahkaha atmamaları, sevdiklerinde söyleyememeleri, gerçek hislerinin tercümanı olamayışları, denemekten ve konuşmaktan kaçınmaları gibi gibi daha hayatlarına dair birçok eksiği yapmalarının sebebi budur, 'yanlış yapma korkusu'.

Ne olacak ki, yanlış konuşsan ne olacak, hislerini anlatsan ne olacak, yanlış bir işe yatırım yapman ya da yanlış birine vurulsan kime ne? Kimsenin hayatını sorgulamanın sana düşmediği gibi kimseye de kendi hayatını sorgulama izni vermemelisin. Keşkelerle, acabalarla vahlanmak yerine en azında o her neyse cesurca, dürüstçe denemiş olursun. Hata yapmaktan korkan kişilerden daha kıymetlisi, istediğini yapabilme cesaretindeki insanlardır bence ya da ben böyle düşünüyorum diyeyim.

Çünkü kendi ruhunu ve düşüncelerini özgür bırakmayı becerebilen insanlar, hata yapmaktan da beğenilmeme korkusundan da kendilerini soyutlayanlardır. Bakın çevrenize, böyle insanlar belki çok paralı olmayabilirler ama daha renklidirler ve hatta hayatı eğlenerek yaşadıklarından deli diye de nitelendirilirler. Oysa kaygıları yoktur. İstedikleri gibi ve insanlara gerçek yüzlerini göstererek yaşarlar.

Bunlardan korkmayın. Kendilerini kasmadıkları gibi yanlarındakini de kasmazlar. Dilediklerince kahkaha atıp kim ne yapıyorsa ilgilenmezler bile. Ve dikkat edin çoğu, kendini geliştirebilmek için o eğitim bu eğitim sürekli yenilenmeye ve bilgi dağarcığına sahip olmaya çalışırlar. İş güç yeni teknikleri çok denerler. Fazlaca girişimcilerdir ve hareket etmekten korkmazlar çünkü yapacakları yanlışları da kabullenecek kadar nettirler.

Yanlış yapmaktan korkmayın. Acı, üzüntü, hayal kırıklığı ve başarısızlık, inanın bizi daha da geliştirir. Kendinizi geliştirmeyi, değişmeyi ve de istediğiniz hayatı yaşamayı arzuluyorsanız. Korkmayın… Hatta bırakın çocuklarınız da hata yaptıklarında size anlatmaktan çekinmesinler. Başarısızlıkların ve hayal kırıklıklarının da yaşamın geliştiren bir parçası olduğunu bilsinler. Sadece siz, evlatlarınızı bu durumlarda yalnız bırakmamaya, çok müdahil olmadan onun kendini değiştirmesine uzaktan tanık olmaya çalışınız ve bu sefer şunun farkına varacaksınız; yanlış yapmaktan korkmayan her daim hareket etmeye çalışan insanlar dünyayı nasıl güzelleştiriyorlar.

Biraz müsaade dedikten sonra sizden kısa süreliğine ayrılmak için izin istiyorum dostlarım. Biraz dinlenmeye, şehir değiştirmeye, nefes almaya ihtiyacım var. Döndüğümde daha zinde ve iyi göreceğinizden eminim.

Ben gelene kadar yüreğinize, sevdiklerinize iyi bakınız. Zira elde kalan, sadece yüreğimizin ekmeğidir.

Haklarınızı helal ediniz. Tekrar görüşmek üzere…

Sevgiler.

Bakmadan Geçme