'Yanımızda olduğunu hissediyoruz'

Küçük Menderes Gazetesi ve TV9 İzmir ekibi olarak geçtiğimiz gün Şehit Mehmet Sakallı'nın ailesini ziyaret ettik. 2017 yılında henüz 28 yaşında iken Van'ın Çaldıran ilçesinde PKK'lı teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen Mehmet Sakallı'nın babası Önder Sakallı, 'Yokluğunu hissediyoruz. 'Öldü' demiyoruz. Bizim çocuğumuz ölmedi, bizim yanımızda. Yanımızda olduğunu da hissediyoruz. Allah'ım kaderini böyle yazmış, şükrediyoruz. Genç yaşta baba, genç yaşta dede, genç yaşta şehit babası oldum.

'Şehit olduğu gün istirahatlıymış,

PKK'lıları duyunca duramamış'

Mehmet, üniversiteye başlamadan önce polislik sınavlarına girdi. Mülakatları geçti, sınavlarını birkaç puanla kaçırdı, kazanamadı. Ben de 'Oğlum, senin burada ekmeğin yok, boş ver' dedi. Oğlum, 'Baba, ben asker olmak istiyorum' dedi. Polis olmaya çok hevesliydi. Sonrasında karar değiştirdi, asker olmayı seçti. Bizim haberimiz yokken askerlik sınavına başvurmuş, sınavları kazanmış. 'Baba, ben askerlik sınavına girip kazandım' deyince 'Oğlum, kazanmasan gitmesen iyiydi, sen benim bir oğlumsun. Biz senden ayrılmak istemiyoruz' dedim. 'Ben vatanım, milletim için çalışacağım' dedi. Üsse her gittiğinde bizi arardı. '3-5 gün sizi arayamayabilirim. Beni merak etmeyin. Üst bölgeye çıkıyoruz' derdi. Şehit olduğu bölgeye gittiğinden bizim haberimiz yoktu. Şehit olduğu gün istirahatlıymış. PKK'lıları duyunca duramamış. Koşarak gitmiş üst bölgeye. Gittikten yarım saat sonra şehit olmuş' dedi.

'Kahvehanede konuşuyorlardı,

'Şehit var' diyorlardı'

Baba Sakallı, 'Beydağ'da kahvehanede konuşuyorlardı, 'Şehit var' diyorlardı. Benim içime o an bir ateş düştü çünkü Doğu'da benim çocuğumdan başka kimse yok. 'Allah'ım benim çocuğumu alma' diye çok dua ettim ama benim çocuğummuş. Yapacak bir şey yok. Allah'tan geldik, Allah'a gideceğiz. Çocuğumun naaşını gördüm. Mezarlıkta açtılar, gösterdiler. Çocuğuma iki kurşun isabet etmiş. Biri belden girip kasıktan çıkıyor, diğeri de bacakta. Üst bölgede olduğu için kan kaybından şehit oluyor' şeklinde konuştu.

Ece Köseoğlu