YA O YA BEN! -6 – Kokain

'ya o ya ben' dedirtecek kadar hayatlarımızı sıkıntıya sokan maddelerden biri daha Kokain. Sigara / Tütün...

'ya o ya ben' dedirtecek kadar hayatlarımızı sıkıntıya sokan maddelerden biri daha Kokain.

  • Sigara / Tütün
  • Alkol
  • Esrar
  • Uçucu ve Yapıştırıcı maddeler
  • Eroin
  • Kokain
  • Ecstasy
  • Amfetaminler
  • İlaç olarak kullanılan fakat bağımlılık yapan maddeler
  • LSD
  • Mantar
  • Nitritler (Poperrs)

KOKAİN;

Kokain; koka bitkisinin yapraklarının kristalize edilerek içerisindeki saf alkaloid'in toplanmasıyla elde edilir.

1940-1950'li yıllarda kokain; anestezik madde, ağrı kesici, antidepresan, mss stimülantı gibi çeşitlerle piyasaya ilaç olarak sürülmüştür; ancak kötüye kullanımı yaygınlaşınca üretimi durdurulmuş ve piyasalardan toplatılmıştır.

Kokain çok hızlı ve güçlü bir bağımlılık geliştirir. Genellikle 'coke' olarak adlandırılır. Kokain, kökeni güney Amerika olan 'Erythroxylon Coca' şurubundan elde edilen bir alkoloiddir. Baz kokain, beyaz kristalize bir tozdur.

Kokainin etkileri kısa zamanda ortaya çıkar ve kaybolur. Alımını takiben etkisini hemen gösterir.

Yaklaşık 30 ile 60 dakika içinde etkisi kaybolur. Bu süre zarfında eğer tekrar kokain alınmazsa yoksunluk belirtileri belirir. Bu belirtiler oldukça tatsızdır. Yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkmaması için dozun hemen tekrarlanması gerekir.

Bağımlılık

Bağımlılık yapıcı etkisi oldukça yüksektir. Psikolojik bağımlılık bir kez kullanıldıktan sonra bile gelişebilir. Tekrarlanan kullanımlardan sonra tolerans gelişir ve fizyolojik bağımlılık oluşur. Kokain kesildiğinde yoksunluk belirtileri ortaya çıkar, ancak bu etkiler eroin, morfin gibi opiyatlar ile karşılaştırıldığında daha düşüktür.

Etkileri

Kullanımını takiben;

  • taşikardi (yüreğin hızlı hızlı çarpması biçiminde kendini gösteren kalp rahatsızlığı.) ya da
  • bradikardi (kalp atışının hızlanması ya da yavaşlaması),
  • pupiller dilatasyon (göz bebeklerinin büyümesi),
  • kan basıncında düşme ya da artma gözlenir.
  • tansiyon yüksekliği ortaya çıkar.
  • sinirlilik,
  • sosyal muhakeme kaybı,
  • yüksek riskli cinsel girişimler,
  • saldırganlık,
  • psikomotor aktivitede artış,
  • ajitasyon,
  • kalp atımında bozukluk,
  • göğüs ağrısı,
  • kas zayıflığı,
  • solunum güçlüğü ve koma gelişir.
  • en sık görülen etki burunda kanlanmanın (nasal konjesyon) artışına bağlı olarak görülen burun kanamalarıdır.
  • bronşlar ve akciğerde hasara neden olur.
  • tiklere yolaçar ve
  • migren benzeri başağrıları oluşturabilir.
  • en önemli yan etkisi beyin üstüne olan etkileridir. Beyinde enfarktlar (tıkanmalar) oluşturur. Kimi zaman beyin içi kanamalar gözlenir.
  • beyin üstüne olan bu etkiler kokainin damarları daraltıcı etkisinden kaynaklanmaktadır. Kokain kullananlarda %3-8 oranında sara (epilepsi) nöbetleri gözlenmiştir. En sık epileptik nöbetlere neden olan uyuşturucu madde kokain olup, ikinci sırada amfetaminler gelir. Nöbetler, yüksek doz kokain ya da crack kullananlarda daha sık görülen bir yan etkidir.
  • myokard enfarktüsü (kalp damarlarında tıkanma) ve aritmi (kalbin ritminde bozulmalar) kokainin kalp üstüne olan istenmeyen etkilerindendir.
  • kokain afrodizyak bir uyuşturucu maddedir. Kullanıldığı zaman boşalmayı geciktirir. Ancak uzun kullanım sonucu ya da kişi kokain kullanımını bıraktığı zaman iktidarsızlık ile sonuçlanır.
  • kokain kullanımını takiben paranoid hezeyanlar ve halüsinasyonlar gözlenebilir. Bu durumda kişi hayaller görmeye, herşeyden kuşku duymaya başlar. Bu durum psikoz tablosunu andırır.
  • kokainin damar büzücü özelliği vardır; bu yüzden kalp atışlarını hızlandırırken bir yandan da kan damarlarını daraltır. Bu tıpkı bir yandan otomobilin gazına basarken diğer yandan yakıt deposunu tıkamanız gibi bir şeydir.
  • ayrıca burnunuza soktuğunuz kağıtları başkalarıyla paylaşmak da Hepatit C gibi hastalıkları kapma olasılığınızı artırır.'

'Uzun süreli kullanımlarda ilişkilerin zarar gördüğünü hatta koptuğunu görüyoruz. Bu sebeple kullanıcılar da kendilerini yalnız ve toplumdan izole hissetmeye başlıyorlar ve egolarını tatmin etmek için bu sefer daha fazla kokaine yöneliyorlar.'

Kokain kullanımının belirtileri

Kokain kısa etkili bir uyuşturucudur. Kokainin etkisi bir kere hissedildiğinde etkisini uzatmak için dayanılmaz bir istek oluşur. Bu da kişiyi her zaman daha fazla kokain almaya zorluyor. Ancak her sonraki alımında kokainin etkisinin yoğunluğu ve süresi gittikçe hafifler ve azalır. O an insanlar hareketleri üzerinde kontrol kaybediyorlar. Çok para harcayıp kendilerini son noktaya kadar itiyorlar. Fiziksel ve psikolojik çöküş noktasına kadar.

Kullanım bittiğinde kişi, artan düşüşü hissetmeye başlar. Düşüş (crash), kokainden dolayı uyuşukluk durumudur. Bu dönemde vücudun ve ruhun dinlenmeye ihtiyacı var. Ancak içindeki huzursuzluk kişinin uyumasına izin vermiyor. Bu dönemde herhangi bir işe odaklanmak mümkün değil. Dinlenememek, aşırı fiziksel ve psikolojik yorgunluk, konsantrasyon kaybı ve gerginlik, kişide kaçınılmaz tehlike varmış gibi, tehdit, korku ve kötü bir olayın yaşanmasını bekleme gibi hisleri uyandırır.

Sonraki dönemlerde düşünceler, kişide takip edildiği paranoyak düşünceleri yaratan delüzyona (sanrıya) dönüşür. Bu dönemde kişi, odanın her köşesini arar, motor sesini duyduğunda polisin kendisini tutuklamak için gelip gelmediğini kontrol etmek için pencereden bakar. Kapıları kitler, kamera ve mikrofonları arar. Paranoyadan sonra da manasızlık hissiyle beraber apatik depresyon başlar. Yemeğin tadı olmaz, arkadaşlarla olmak ise gereksiz yük olarak gelir. Kişi çalışamaz, spor yapamaz. Hiçbir şey için enerjisi ve isteği olmaz.

Onu mutlu edebilecek tek şey kokainin verdiği haz. Sonra, yarım iyileşmiş kişi, çok geçmeden yine arkadaşlarıyla deli eğlencede bulur kendini ve orada hiç tereddüt etmeden ve 2-3 uyuşukluk gününden sonra öncesinden daha kötü olacağını düşünmeden yine kokain kullanır.

Bu konuda tipik kokainin kullanım döngüsü yaşanır. Bir iki gün kokainin yoğun kullanımı ile başlar. Sonra çöküş, üç-dört gün iyileşme, aşırı istek, depresyon olur ve sonunda yine kullanılır. Hatta her bu döngüden sonraki sonuçlar gittikçe daha yıkıcı olur.

Kokain bağımlılığının tıbbi, toplumsal ve maddi sonuçları var. Gerginlik, paranoya ve uykusuzluk sürekli olan durum olmaya başlar. El titremesi ve tıkalı burun gibi belirtiler sürekli olur.

Panik atakları ve karında rahatsız edici titreme hissi periyodik olarak meydana gelir. Sonunda kişi kokaini kullanarak artık yaşayamayacağını anlar ama her uyuşturucu kullanımını kesme denemesi, residiv (depreşme, nüksetme) ile sonuçlanır.

Yoksunluk belirtileri

Kokain alımını izleyen bir saat içerisinde 'crash' adı verilen depresyona benzer bir tablo oluşur. Bu tablo çöküntü, mutsuzluk, hiçbir şeyden zevk almama, sıkıntı, kaygı, sinirlilik, güçsüzlük, çok uyuma isteği, korkutucu rüyalar ile belirgindir. Bu belirtiler 18 saat sürer. Ağır kullanımda ise bir haftaya kadar uzar. Özellikle 2-4 gün arasında en şiddetli düzeyine varır. Bu dönemde intihar gözlenebilir.

Tedavi ve Rehabilitasyon

Birçok kokain kullanıcısı tedaviye gönüllü gelmemektedir. Madde ile ilgili deneyimleri çok olumlu olmasının yanı sıra olumsuz etkileri de tedavi arayışı oluşturacak kadar fazla değildir. Tedavi arayışında olmayanların sıklıkla çoklu madde kullanımına bağlı bozukluklarının olduğu, kokain kullanımına bağlı birkaç olumsuz olay yaşadıkları, daha az aile ve işle ilgili sorunları olduğu, yasal veya yasadışı aktivitelerle daha daha fazla yüz yüze kalmaktadırlar.

Kokain ile ilişkili bozuklukların tedavisinde, en güç baş edilen sorun, kokain kullanıcılarının yoğun madde arama davranışlarıdır. Kokain kullanımının yol açtığı, aile ve iş ile ilgili sorunları nedeniyle, klinisyen geniş bir tedavi yaklaşımı seçmeli, sosyal, psikolojik ve belki de biyolojik stratejileri tedavi programına dhil etmelidir.

Hastalarının tümüyle kokaine ulaşmalarını engellemek ve yoksunluk (abstinans) sağlamak için her zaman kokain elde ettikleri veya kullandıkları sosyal çevreden uzaklaştırmak amacıyla hastaların tam gün veya yarım gün hastaneye yatırılmaları gerekebilir.

Psikolojik görüşme bireysel, grup ve aile terapisi modellerini içerir. Bireysel terapide terapist, kokain kullanımına yol açan dinamiklere, kokainin pozitif etkilerine ve bu etkilerin başka hangi biçimlerde ortaya çıkabileceğine odaklanmalıdır.

Grup terapisi ve Adsız Narkotikler gibi destek grupları çoğunlukla kokain kullanan kişilerle fikir alışverişine, deneyimlerini ve etkili başa çıkma yöntemlerini paylaşmaya odaklanır.

Çoğu kez aile terapisi tedavi stratejisinin temel bileşenidir. Aile terapisi hastanın geçmişteki davranışlarının ailede yarattığı sıkıntı ve aile üyelerinin bu davranışlara verdiği yanıtı tartışır. Bununla beraber, terapi aynı zamanda hastayı maddeden uzak tutacak ve enerjisini değişik alanlara yöneltecek aile aktivitelerine ve geleceğe odaklanmalıdır.

Yarın görüşmek üzere, sağlık ve huzurla kalın inşallah.

Sevgiler

Bakmadan Geçme