Vakit ne vakit

Herhangi bir insan vaktini nasıl geçireceğini, üstün bir insan ise vaktini nasıl tasarruf edeceğini düşünür. Schopenhauer...

Herhangi bir insan vaktini nasıl geçireceğini, üstün bir insan ise vaktini nasıl tasarruf edeceğini düşünür. Schopenhauer

Hayat nasıl gidiyor? İstediğiniz gibi mi? Nasıl yaşıyorsunuz bir günü? İşlere yetişme telaşında mı, 'Nasıl olsa gidiyor' havasında mı, 'Gerekeni yapıyorum' modunda mı yoksa 'Nasıl geçecek bugün?' söyleminde mi?

Mesela zamanı planlıyor musunuz? Merak ediyorum. Yoksa akışında mı yaşıyorsunuz günü? Çalışma hayatında olanlar için gün, ister istemez bir plan çerçevesinde yürüyordur. Benim sözüm, daha çok tatile girmiş olanlara ve iş hayatında olmayanlara ve biraz da gençlere. Rutin okul hayatının dışına çıkınca nasıl devam ediyor gündelik yaşam?

İnternette gördüğüm bir paylaşımda, 'Başarılı insanların günlük önemli dört alışkanlığı vardır' diyordu;

'Erken uyanırlar, uykucu değillerdir.

Spor yaparlar.

Onlara ilham veren insanlarla zaman geçirirler.

Yeni şeyler dinler ve öğrenirler.'

Tatil havasına girip günü geç başlatanlardan mısınız bilmiyorum. Kızımla konuşuyorum sabah, 'Ooo geç kalmışsınız, ben kahvaltımı çoktan yaptım' diyor. Sabah 7'de kalktığını ve erken kalktığında işlerini daha iyi yetiştirdiğini, zaman kazandığını söylüyor. Yani güne erken başlamak, günü daha verimli geçirmenin ön adımı. Elbette bunu gerçekleştirebilmek için erken yatmak gerekiyor. Yani geceyi gündüze çevirirsek gündüzümüz de geceye dönüyor. Tabi sözüm, gece çalışmak zorunda olanlar için değil. Onlara kolaylık diliyorum, işleri gerçekten zor.

Spor kısmı, kişiden kişiye değişir ama benim favorim açık havada yürüyüş. Yürüyüş yapmak, ruhuma çok iyi geliyor. Bilmem sizin için de öyle midir? Bedenen yoruluyor gibi insan ama ruhen dinginleşiyor.'Tüm gerçek büyük düşünceler yürürken edinilir' ­diyor Friedrich Nietzsche. İnsan; yürürken yapacağı işleri kurgulayabiliyor, çözümlemesi gereken meseleler için salimen düşünebiliyor, iç sesine kulak verip kendi ile söyleşebiliyor, yanında yürüyüş arkadaşı varsa onunla sohbet edip sevdiği bir müziği dinleyerek rahatlayabiliyor… Yürüyüş, aslında yapılacakları düşünme noktasında zaman da kazandırıyor insana. Hem sağlığa yatırım yatıp hem de düşünerek hayatımıza yatırım yapmış oluyoruz. Yürümek düşünmektir…

Yani hayat bizim tercihlerimizle oluşuyor, onlarla günümüze ve yarınımıza yön veriyoruz. Bugünkü tercihlerimiz, yarınımızı inşa ediyor ve hayatımızın kalitesini de tercihlerimiz belirliyor. Kimlerle oturup kalktığımızdan söyleştiklerimize, dinleyip okuyup takip ettiklerimizden yeni bir şeyler edinme, öğrenme çabamıza, yediğimizden ruhumuzu neyle beslediğimize, zamanı nasıl değerlendirdiğimize kadar geniş bir yelpazede edindiklerimiz, kalitenin sınırlarını çiziyor.

Kulak kabartın etrafınıza, birçok insan vakitsizlikten yakınır. 'Okuyacağım ama vakit yok', 'Ben de şunu yapmayı çok severim ama sıra gelmiyor', 'Dinlenmem gereken zamanı onu yapmak için harcayamam' gibi bir dolu söylem. Oysa Seneca'nın dediği gibi, 'Mesele çok az zamanımızın olması değil, çoğunu kaybediyor olmamız.' Planlı yaşamadığımız için ve bir de farklı sosyal medya alanlarında çokça zaman geçirdiğimiz için zamanı yetiştiremiyoruz. Yanılıyor muyum, ne dersiniz?

Akıyor, tutamıyorsun. Öyleyse tutmaya değil, doldurmaya bak. Dolunca zaten ağırlaşıyor, yavaşlıyor… Eskiler 'Vakit nakittir' demişler. Vaktimizi iyi değerlendirmek dileğiyle…

Bakmadan Geçme