Uygulamada süreklilik
Geçtiğimiz gün Kaymakçı’da olağanüstü bir trafik uygulaması yapıldı. Gidip polislerle konuşmadım ama vatandaşların ifadelerine göre Torbalı’dan...
Geçtiğimiz gün Kaymakçı'da olağanüstü bir trafik uygulaması yapıldı. Gidip polislerle konuşmadım ama vatandaşların ifadelerine göre Torbalı'dan geldiği öne sürülen ekipler, mesai saati bitimine kadar alışılmışın dışında bir trafik kontrolü uygulaması yaptılar. Motorize ekipler tarafından yapılan bu uygulamada zaman zaman kovalamacalar yaşanırken bazı vatandaşların motosikletlerini bırakıp olay yerinden kaçtıkları iddia edildi. İddialar doğru ise kimi vatandaşlara 4-5 bin liraya varan cezalar kesildi. Cezaların gerekçesi de ehliyet, plaka ve ruhsatların olmayışı idi. Maske cezası kesildi mi bilemiyorum.
Mesai saatinin sonuna doğru durdurulan bir vatandaşın ekiplere sert tepki gösterdiği de iddialar arasında idi.
Ceza kesilmesin demiyorum… Bence oturmuş gelenek ve göreneklerin yanında kamu düzenini bozan her davranışın bir karşılığı olmalıdır.
Ödemiş'e dışarıdan gelen vatandaşların en çok dikkatini çeken olaylardan biri motosikletlerin ve kadın sürücülerin çokluğu… Köy ve beldelerde de sık sık traktör kullanan genç kızlarla orta yaşlı kadınları görebilirsiniz. Konuyu dağıtmadan öze gelelim.
Ben, okulda da ceza ve ödüllendirmenin gerektiği gibi uygulanması taraftarıyım. Ödüllendirme ve cezalandırma olmazsa birçok öğrenciyi çalıştıramazsınız. Hiçbir zaman 'Bırakınız geçsinler' demedim. Geçme ve kalmanın ortadan kaldırılmasını savundum ama çalışan ile çalışmayanın aynı notu almasını savunmadım. Torpile ve kopyaya hep karşı çıktım ve elimden geldiğince engellemeye ve önlemeye çalıştım. Bana göre başarı; çok sayıda öğrencinin sınıfı geçmesi değil, başarılı olmasıdır.
Bu yüzden öğretmen arkadaşlarımdan 'Boş ver ya, uğraşma', öğrencilerimden de 'Hocam notlar cebinizden mi çıkıyor!' gibi cümleleri çokça işittim. Çoğunlukla aldırmadım… Kim ne derse desin tembellikle çalışmanın bir karşılığı olmalı…
Gelelim motosiklet olayına.
Köylerde motosiklet, çiftçinin eşeği gibidir. Yani eli ayağı gibidir. Tarla bahçeye onunla gelip gider.
O gün olağanüstü bir koşuşturma hatta bahçe aralarında bile kovalamaca yaşanmış ama ertesi gün sanki hiçbir şey olmamış gibi herkes işinde gücünde ve motorunun üstünde idi. Olan, uygulama yapılan o gün motor kullananlara oldu.
Hemen herkesin yorumu da 'Demek ki paraya ihtiyaçları vardı, toparlayıp gittiler' oldu.
Bu tür uygulamalarda amaç ceza kesmek değil, yasaya uyulmasını sağlamak olmalıdır.
Evet, ehliyet olmalı ama hem pahalı olmamalı hem de hemen alınmamalı. Evet, plaka ve ruhsat olmalı ve hangi motor kime ait bilinmeli… Evet, kask taşınmalı ve amaç insan sağlığını korumak olmalı…
Hiçbir zaman kuralsızlığı savunmadım.
Örneğin gece geç saatlerde egzoz patlatarak bağıra bağıra gezmek serbest olmamalı…
Ama bir gelenek ve görenek oluşturmak istiyorsak da bu tür uygulamalar sık sık yapılmalı ve asıl amaç vatandaşla tartışmak, kurallara uymayanları sokak aralarında kovalamak olmamalı.
Vatandaş bilmeli ki kolluk kuvvetleri her an karşısına çıkabilir ve ceza kesebilir…
Kasksız, ehliyetsiz ve ruhsatsız araç kullanma!
Kurallara uy, vatandaşı rahatsız etme!