ÜLKENİN SAYGINLIĞI…
Referandum öncesinde Avusturya ve Hollanda'da Türk kökenli vatandaşlarımıza hitap etmek isteyen Dışişleri Bakanı'na, Adalet Bakanı'na ve...
Referandum öncesinde Avusturya ve Hollanda'da Türk kökenli vatandaşlarımıza hitap etmek isteyen Dışişleri Bakanı'na, Adalet Bakanı'na ve Aile Bakanı'na konuşma izinleri verilmemiştir. Şimdi de 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümünde Avrupa'daki vatandaşlarımızla buluşmak isteyen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'ye, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a ve Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'e yine Hollanda ve Avusturya hükümetlerince konuşma izinleri verilmemiştir.
G20 toplantısı için Avrupa'da bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Almanya'da konuşma yapmam engellendi, izin verilmedi. Bu ne biçim özgürlük anlayışı? Almanya konuşmama izin vermeyerek intihar ediyor' diyerek kendisine de konuşma izni verilmediğini açıklamıştır.
Avrupa Parlamentosu'nun son yaptığı toplantıda Türkiye'nin Avrupa Birliği ile müzakerelerinin askıya alınması teklifi 638 üyenin 477'sinin oyu ile kabul edilmiştir.
Bu haberleri gazetelerde okuyunca inananın bir Türk vatandaşı olarak onurum kırılıyor. Bir ülkenin cumhurbaşkanına konuşma izninin verilmemesi, devletler hukukuna göre bir skandaldır. Aynı şekilde başbakan yardımcılarının ve bakanlarının toplantılarının iptal edilmesi, uçaklarının inmesine izin verilmemesi de bir o kadar ayıptır. Avrupa Birliği'nde ülkemize karşı ön yargılı davranılması, bizden sonra başvuran ülkeler birliğe alınırken bizim yıllarca bekletilmemiz hiç hoş değildir. Bu tür davranışlar, Türk hükümetinin Avrupa'da saygınlığının kaybolduğunun, azaldığının göstergeleridir.
Yaşananlar karşısında Türk hükümeti ne yapmıştır? Devletler hukuku çerçevesinde gerekli cevabı vermiş midir? Ülkenin saygınlığını, Türk vatandaşlarının onurunu koruyacak yaptırımları uygulamaya sokmuş mudur? Yoksa birkaç demeçle geçiştirmiş midir?
Ne yazık ki konu, birkaç demeçle geçiştirilmiştir.
Pekiyi; Almanya, Hollanda, Avusturya gibi Avrupa ülkeleri Türkiye 'nin Cumhurbaşkanı ve bakanlarına karşı neden böyle davranmaktadır?
Bu sorunun yanıtı Avrupalı yetkililerce verilmemiş, ancak bir Rus diplomat tarafından; 'Öncelikle bu ülkelerde çok sayıda Türk yaşıyor. Türk yetkililerin konuşmalarından sonra bu kişilerin toplu gösteriler yapmasından çekiniyorlar. Ayrıca Avrupalılar, Türkiye'nin son yıllarda Atatürk'ün belirlediği laik, demokratik hukuk devletinden uzaklaştığını, demokrasinin askıya alındığını, tek adam devletine doğru yol aldığını, Ortadoğu'daki İslam devletlerine benzemeye çalıştığını, böyle bir Türkiye'nin de Avrupa'da yerinin olamayacağını düşünüyorlar' şeklinde açıklanmıştır.
Olaya bu açıdan da bakıp ülkemizde insan haklarına dayalı, demokratik, laik, bir hukuk devletine geçmek için gereken adımları hızla atmalıyız. Olağanüstü hal idaresini bir an önce kaldırmalıyız. Her türden terör örgütüne karşı etkin mücadele verip ülkemizde bir an önce can ve mal güvenliğini sağlamalıyız. Avrupalılar istiyor diye değil; ülkemiz insanı layık olduğu için tüm kurum ve kuralları ile uluslararası ölçütlere uygun, adaletin ve tüm zenginliklerin adil bir şekilde dağıtıldığı Türkiye'yi bir an önce sağlamalıyız. Ülkemizin dış dünyadaki saygınlığı, hepimizin saygınlığıdır.