Uğur Mumcu unutulmadı
1993 yılında aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu hayatını kaybeden Cumhuriyet Gazetesi yazarı Uğur Mumcu’nun katledilişinin 27....
1993 yılında aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu hayatını kaybeden Cumhuriyet Gazetesi yazarı Uğur Mumcu'nun katledilişinin 27. yıl dönümünde Atatürkçü Düşünce Derneği Ödemiş Şubesi, Ödemiş Hükümet Konağı önünde çelenk sunma töreni düzenledi. Saat 12.30'da başlayan törene siyasi parti liderleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve pek çok vatandaş katıldı. Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı ve ardından Atatürk Anıtı'na Cumhuriyet Halk Partisi Ödemiş İlçe Teşkilatı ile Atatürkçü Düşünce Derneği'nin çelenkleri bırakıldı.
'Esas milli beka sorunu…'
Bir konuşma gerçekleştiren Atatürkçü Düşünce Derneği Ödemiş Şubesi Başkanı Gürcay Işık, 'Atatürk cumhuriyetini yıkmak için öncelikle Atatürkçü aydınların ortadan kaldırılması gerekliydi. Doksanlar, Atatürkçü aydınların devleti yönetenlerin gözleri önünde katledildiği yıllardır. 31 Ocak 1990'da kurucu genel başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy'un katledilişiyle başlayan süreç; Turan Dursun, Bahriye Üçok ve Uğur Mumcu cinayetleri ile devam etti. Çetin Emeç, Onat Kutlar, Eşref Bitlis, Ahmet Taner Kışlalı, Ali Gaffar Okan suikastları da aynı karanlık odakların hain planlarıdır. Bu yönüyle bakıldığında suikastların asıl hedefinin Türkiye Cumhuriyeti olduğu açıktır. Esas milli beka sorunu, bu suikastların arkasındaki güçlerin bir türlü gün yüzüne çıkarılamamasıdır.
24 Ocak 1993'te bombalı suikast sonucu aramızdan ayrılan gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun katillerinin aradan geçen 27 yıla rağmen bulunamaması, cinayetin aydınlatılamaması ya da aydınlatılmak istenmemesi, bu bağlamda düşündürücüdür. Ne acıdır ki Uğur Mumcu ve demokrasi şehitlerimize dil uzatan, onları aziz hatıralarını karalamaya çalışan siyasi zihniyet tarafından yönetilmekteyiz. Mücadelemiz, işte bu zihniyete yöneliktir' dedi.
'Kalemini satmaksızın gerçek gazetecilik'
Gürcay Işık'ın ardından geçmiş dönem milletvekili Eren Erdem de konuşma yaptı. Erdem, 'Uğur Mumcu, benim için çok anlamlı bir isim. 24 Ocak 1993'te Uğur Mumcu'yu ve bir anlayışı yitirdik. Bu anlayış; gazeteciliğin kalemini satmaksızın sadece halkın çıkarları doğrultusunda, gerçek bir tarafsız yaklaşımla sürdürülmesi hususundaki bir hassasiyettir.
Uğur Mumcu yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda cumhuriyet, Uğur Mumcu demokrasi, Uğur Mumcu Atatürkçü mücadele, Uğur Mumcu Türkiye Cumhuriyeti demektir. Vefatı ve katledilişi öncesinde 8 Ocak 1993'te Cumhuriyet Gazetesi'nde yazdığı 'Ültimatom' başlıklı makalesinde terör örgütleriyle uluslararası istihbarat servisleri arasındaki ilişkileri deşifre edecek bir kitap hazırladığını ilan etmişti. Vefatı sonrası abisi Cihan Mumcu, araştırmalar kapsamında büyükelçilikler dahil birçok kurumla görüşme yaptığını söylemişti. Uğur Mumcu'nun hedef olmasında en temel çalışmalar, bu çalışmalardır.
'Deliller süpürüldü, olay karartıldı'
Uğur Mumcu, çok ciddi ölüm tehditleri aldığı halde ciddi bir tedbir ve koruma kapsamına alınmadı. Ölüm tehditlerine rağmen çalışmalarını sürdürdü. Uğur Mumcu'nun aracı bir bombayla patlatıldıktan sonra cımbızla toplanması gereken materyaller, maalesef süpürge ile süpürülerek olay karartıldı. O günden beridir ki bu olay, faili meçhul bir cinayet olarak anılmaktadır. Oysaki Uğur Mumcu'nun hangi çalışmalar nedeniyle hedef olduğunu biz biliyoruz. Biz bugün Cumhuriyet'i anıyoruz, Mustafa Kemal'i anıyoruz, demokrasiyi anıyoruz' diye konuştu.
Törene katılanlar, Uğur Mumcu'nun fotoğraflarını yakalarına taktı ve pek çok demokrasi şehidinin fotoğrafını taşıdı.
Büşra Boyar