TÜSİAD Başkanı'nın görüşleri
FOX TV sabah haberleri sunucusu İsmail Küçükkaya'nın 20.12.2017 tarihli program konuğu, TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik'ti. Küçükkaya...
FOX TV sabah haberleri sunucusu İsmail Küçükkaya'nın 20.12.2017 tarihli program konuğu, TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik'ti. Küçükkaya; ekonomiden yaz saati uygulamasına, döviz kurlarından faizlere kadar her konuda sorular yönelterek Türkiye'nin en büyük işadamlarından oluşan kuruluşun görüşlerini dinleyicilere yansıtmaya çalıştı.
Programın sonunda da konuğuna 'Son sözü size vermek istiyorum. Türkiye'yi nasıl görüyorsunuz, nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz, neler yapılmalı?' dedi.
TÜSİAD Başkanı'nın kısa ve net bir şekilde dile getirdiği hususlar; benim de katıldığım, eminim ülkemizin büyük çoğunluğunun onayladığı şeylerdi. Bilecik, Küçükkaya' nın sorusunun cevabını dört ana başlık altında topladı.
Birincisi, 'Mevcut hali ile daha fazla gidilemeyecek. Yeni bir hamleye ihtiyaç var. Üretimin arttırılması gerekiyor. Özellikle kırsal kesimde, tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlılığımız arttı. Ekonomi yeniden yapılandırılmalı .'
İkincisi, 'Devlet kurumları yıprandı. İşi iyi bilen, uzman kişilerden oluşan yeni bir kadroya ihtiyaç var. Kurumlarımızı liyakat sistemini esas alarak yeniden yapılandırmak ve güçlendirmek zorundayız.'
Üçüncüsü, 'İzlenen dış politikalar, Türkiye'nin komşuları ile arasını açtı. Bu yüzden terör arttı, ihracat azaldı, ekonomi olumsuz etkilendi. Tüm komşu ülkelerle barış içinde yaşayabileceğimiz yeni bir dış politika gerekli.'
Dördüncüsü, 'Bağımsız, herkesin güven duyacağı bir yargı sistemi olmadan ülkede huzur tesis edilemez. Bu, gerçek bir demokrasinin olmazsa olmaz koşuludur. Herkesin güvenebileceği, uluslararası standartlarda, bağımsız ve adil bir yargı sisteminin mutlaka kurulmalıdır' dedi ve son olarak da bu düşünceleri kendisinin de paylaştığı, TÜSİAD'ın kurumsal görüşü olduğunun altını çizdi.
Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Başkanı'nın konuşmasını dinleyince kulaklarıma inanamadım. Bu TÜSİAD ki 70'li yıllarda rahmetli Bülent Ecevit başbakan olduğunda sayfa sayfa ilanlar verip hükümetin düşmesine neden olmuştu. Şimdi gelinen noktada ise hükümetinin düşmesine sebebiyet verdiği muhalefet partisinin dile getirdiği görüşleri paylaşıyor. Zenginler kulübü diye bilinen TÜSİAD mı değişti, yoksa koşullar mı?
Bana göre iş adamlarımız da 'gidişatın iyi olmadığını, ülkenin demokrasiden, demokratik parlamenter sistemden, Avrupa birliği değerlerinden, laik-bilimsel eğitimden adım adım uzaklaştırıldığını, ülkenin borca battığını, üretimin azaldığını, her alanda dışa bağımlı hale gelindiğini, günden güne yalnızlaştığımızı, ülke battığında kendilerinin de batacağını' gördüler. Bu yüzden demokrasiden ve doğrulardan yana tavır alma gereğini duydular…
Olağanüstü hal uygulamalarından ve sistemden toplumun her kesimi şikayetçi… İşçiler en küçük bir hak arayışının biberli gazlarla, tazyikli sularla bastırılmasından; köylüler tarım girdilerinin pahalılığından, ürettiklerinin ucuzluğundan ve pazar bulamaktan; esnaflar işlerinin iyi gitmediğinden, siftah yapmadan dükkan kapatmaktan; memur ve emekliler maaşlarının yetersizliğinden, pahalılıktan, insanca bir yaşam sürememekten yakınırken duyarlı iş adamlarının düşünceleri de böyle.
Batı tipi parlamenter demokrasilerde işçilerin, köylülerin, memurların, iş adamların konumları ve özgürlükleri, yasalarla belirlenmiş ve güvence altına alınmıştır. Ülkemizin getirildiği noktada işçilerin, köylülerin, memurların yansıra iş adamlarımızın da güvencede olmadığı, onların da en az Batı standartlarında bir demokrasi istedikleri anlaşılmaktadır. Yöneticilerimiz, toplumun her kesiminden gelen bu seslere kulak vermelidir.