Türkçe için kalemlerini konuşturacaklar
Emekli Başkonsolos Ödemişli Ülkü Başsoy, Küçük Menderes Gazetesi ve TV9 İzmir'e ziyarette bulundu. Başsoy, Dil Derneği...
Emekli Başkonsolos Ödemişli Ülkü Başsoy, Küçük Menderes Gazetesi ve TV9 İzmir'e ziyarette bulundu. Başsoy, Dil Derneği ile Ödemiş Belediyesi'nin ortaklaşa gerçekleştireceği 7. Savaş Recep Başsoy Türkçemize Özen Dil Yazın Yarışması hakkında gazetemize özel bilgiler verdi. Yarın saat 09.30'da İlkkurşun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde gerçekleşecek yarışmada katılımcı ortaokul öğrencilerinden mektup, lise öğrencilerinden ise deneme yazmaları istenecek. Mektup ve denemenin konusunun belli olmadığı yarışmada jürinin en güzel deneme ve mektubu belirlemesinin ardından saat 16.00'da Yıldız Kent Arşiv ve Müzesi'nde ödül töreni gerçekleştirilecek. En iyi mektup ve deneme yazan ilk üç öğrenciye sırasıyla 500, 300 ve 200 lira ödül verilecek.
'Bu etkinlik bir çakıl taşıdır'
Başsoy, 'Ben Türkçe sevgisini ve ilgisini babamdan aldım. Babam, Türkçe öğretmeniydi. Ben ortaokulu Ödemiş'te okudum. Eğitim hayatımın ardından 1959 yılından sonra Dış İşleri Bakanlığı'nda çalışmaya başladım. Arjantin ve Hamburg'da görev aldım. Yedi yıldır yazı yarışmasını Ödemiş'te gerçekleştirmekteyiz. Bu etkinlik bir çakıl taşıdır. Bunu yaymamız, dilin önemini halkımıza kabul ettirmemiz lazım. Bu konuda anne babaları da katılıma teşvik etmemiz gerekiyor. Bu yarışmayla beraber sadece çocuklarımızı değil yetişkin bireyleri de Türkçeyi doğru kullanmak adına teşvik etmiş oluyoruz' dedi.
'Sınavlarda Türkçe başarısı yüzde 20'
Ülkemiz, Osmanlı'dan beri saldırı altında diyerek sözlerine devam eden Başsoy, 'Türkçede evvela Arapça ve Farsça, şimdi de başka dillerin etkisi var. Bu durum, Almanya'da da Fransa'da da aynı ama onlar önlemlerini alıyorlar. Biz de alırız. Bu, Anadolu'da Türkçe için bir çığlık, bir yol gösterme. Yarışma gelecek dönemlerde yetişkinler için de gerçekleştirilebilir. Ümit ederim gelecek dönemde böyle bir proje de yapabiliriz. Şimdilik işin temeli olan gençlerimiz çok önemli. Sınavlarda Türkçeden başarı oranı yüzde yirmi. Bunu çoğaltmamız lazım, Başarının yüzde 80 olması lazım. Türkçe, bizim öz dilimiz, varlığımız, kişiliğimiz. Dil, başka ülkelerde de kolay bir şey değil. Alman çocuklarının da en başarısız oldukları dallardan birisi Almanca. Çocuklarımıza çok iyi bir dil eğitimi gerekiyor. Türkçe dersleri, okullarımızda en fazla saatin ayrıldığı ders olmalı. Bizim öğrencilik dönemimizde böyleydi. Dışişleri Bakanlığı'na girerken de en önemli konu, Türkçe kompozisyon yazmaktı. Geçtiğimiz yedi yıl boyunca yarışma kapsamında gayet güzel sonuçlar elde ettik. Örneğin; yarışmamızın ilk yıllarında yazdığı öykü ile birinci gelen bir kızımızın o öyküsü, 2015'te Türkiye Öykü Yıllığı'nda çıktı. Yarışmamız kanalıyla öyküsünün Türkiye Öykü Yıllığı'nda yer alması, çok iyi bir sonuç' şeklinde konuştu.
Yarışma sürecini aktardı
Bu yılki yarışmamızın konusu, ortaokul öğrencileri için mektup, lise öğrencileri için ise deneme diyen Başsoy,'İyi bir kompozisyon yazabilmek, büyükler için de güç bir iş ama öğrencilerimiz bu konuda da başarılılar. Çocuklarımız, bu yarışma sayesinde arkalarında itici bir kuvvet görüyorlar. Türkçemizi varsıllaştırmak için böyle bir kuruluşun olması, onları da cesaretlendiren bir şey. Halkımızın büyük bir çoğunluğu, hem Türkçemizin ne kadar zengin olduğu hem de dilimizin içerisine ne kadar yabancı madde girdiğinin farkında değil. Buna ne yazık ki genç kuşaklar da dahil. Onun için biraz dil okumak lazım. Hiçbir dil yüzde yüz arı değildir. Osmanlı döneminde 'Arapça farz, Farsça vacip, Türkçe lazım' demişler. Böyle olunca uzun zaman kendi kültürümüzü ilerletememişiz. Öncelikle dilimiz için bir şeyler yapmak amacıyla bu yarışmayı düzenlemeye karar verdim. Topluma katkıda bulunmayı amaçladım. Devlet okullarında bedava okudum, Dışişleri'nde maaşım tek bir ay bile aksamadı. Emekli olduktan sonra bana verilenlerin hiç değilse küçük bir bölümünü Ödemiş toplumuna, Türk toplumuna vermek istedim ve bu şekilde de yarışmamız ortaya çıktı' ifadelerini kullandı.
'Küçük Menderes Gazetesi'ne teşekkür ederim'
Destekçilerini de unutmayan Başsoy, 'Öncelikle Küçük Menderes Gazetesi'ne teşekkür ederim. Küçük Menderes Gazetesi, hem önceki döneminde hem de şimdi bizi çok güzel desteklemiştir. Benimle söyleşiler yayınlandı. Başta Küçük Menderes olmak üzere basınımızın büyük katkıları oldu. O günün idarecileri, gazetecileri benim yanımda durdular. Dil bilincine sahip kişiler de desteklediler. Belediyemiz destekledi ki bu destek çok çok önemli. Kaymakamlarımız da desteklediler, törenlerimize katıldılar. Öğretmenlerimiz hep geldiler. İşleri olduğunda dahi bizi yalnız bırakmadılar. Büyük kadrolarla çalışma imkanımız olmadı ama yapabildiğimiz kadarıyla dikkati çektik. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile Atatürkçü Düşünce Derneği'nin daima destekleri oldu. Eğitim kurumlarımızın ve okullarımızın da öyle' cümlelerini kullandı.
'Yazmak bir nevi oluşturmaktır'
Başsoy, son olarak şunları dile getirdi: Dilimizin, yönetimimizce de desteklenmesi bir koşuldur. Cumhurbaşkanımız, belediyelere bir görev verdi. Tabelalardaki dil karmaşasının önüne geçilmesini istedi ama kaç kişi buna uydu? Bunun sürdürülmesi ve denetlenmesi lazım. O yabancı dildeki tabelayı kimse anlamıyor ki. Türkçe kelimeleri de yabancı dillere göre uyarlayıp yazıyorlar. Burada bir karıncalanma var, bunu temizlemek gerek. Türk Dil Kurumu, Atatürk'ün bize bir mirasıdır. Buna sahip çıkmamız gerekiyor. 'Söz uçar, yazı kalır' diye bir söz var. Yazmak, bir nevi oluşturmaktır. Kafanın oluşturması, duyguların oluşturmasıdır. İkisi birden birleşince çok güzel yazılar çıkar. Amacımız; sesimizin ulaştığı her yerdeki öğrencilerimizi, ana babaları, tüm yurttaşlarımızı bir yarışma heyecanı içinde dilimiz üzerinde düşünmeye, yazmaya çağırmak. Gençlerimize Türkçemizin anlam evreninde kendilerince bir yolculuk yapma fırsatı vermek, çocuklarımıza yazma sürecinin heyecanını yaşatmak ve paylaşmak bağlamında bir ortam hazırlamaktır. Bu yılki törenimize Dil Derneği Başkanımız yazar Sevgi Özel de katılıyor. Sevgi Özel, gerçekten dilimizin efesi, uzmanı. Kitapları olan, aynı zamanda sanatçı değeri çok büyük bir kişiliğimiz. Torbalı'daki Bahçeşehir Koleji ile rastlantısal bir temasımız oldu. Oraya gidip hayranlık içerisinde okulu gezdik. Onlar da bizim ödülümüze ilgi duydular. Bu yıl onlarda parasal bir ödülle hem törenimizi izleyecekler hem de ödülümüzü başka ilçelere ve okullara yayma olanağı bulmamızı sağlayacaklar. Dil bir heyecandır, tutkudur. Dilimizi sevmemiz, geliştirmemiz, varsıllaştırmamız lazım. Yoksa hiçbir ulusun dilini sevmeden uzun süre yaşayabilmesi olanaklı değildir.'
Ece Köseoğl