Tünelin sonu karanlık mı, aydınlık mı?

Bu köşe, tam kapanma öncesi kaleme aldığım son köşe.

Bir buçuk yılı ardımızda bıraktığımız böyle bir dönemde nihayetinde 'Tam kapanma' kelimelerini yan yana getirebildik.

Kiminin 'Geç kaldık', kiminin 'Başımızdan gitsin de 18 gün dayanırız' dediği bir sürece giriyoruz.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın basın açıklamalarında sıkça kullandığı tünelin neresindeyiz bilinmez ama umarım 17 Mayıs, Türkiye için yeni bir milat olur.

Hastalıkla tanıştığımız 11 Mart 2020'ye inat sokaklarda, caddelerde, kafelerde, restoranlarda hep birlikte elveda deriz koronavirüse.

Her ne olursa olsun bilim insanlarının çağrıları nihayet ses getirdi ve belki de çok önceden alınması gereken bir karar nihayet alındı.

Alındı da,

esnafı, işçisi, çiftçisi, emeklisi, çoluğu, çocuğu…

Devletin bir takım kararlar alırken düşünmesi gereken vatandaşların hepsi kara kara düşünüyor, '18 gün ne yaparım?' diye.

O yüzdendir bu karara biraz dargın, biraz barışığım.

Umarım bu karanlık tünelin ucuna çok yakınızdır.

Umarım bu karanlık tünelin sonu, hepimiz için hayırlıdır.

Şimdiden ikinci kez uzaktan kutlanacak bayramımız mübarek olsun.

Öperim büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden.