Torunum Efe mecliste

İzmir İl Genel Meclisi 21. Dönem’de 2009-2014 yılları arasında görev yapmaktaydım. Sıkça meclis toplantılarına katılıyor, evden...

İzmir İl Genel Meclisi 21. Dönem'de 2009-2014 yılları arasında görev yapmaktaydım. Sıkça meclis toplantılarına katılıyor, evden uzak kalıyordum. Bu rutin çalışmalarım, henüz o günlerde 6 yaşında olan torunum G. Efe Bükücü'nün dikkatini çekmiş olmalı ki sık sık, 'Dede sen nereye gidiyorsun?' diye sorular yöneltiyordu. Ben de, 'Dedeciğim, benim bir işim var. İşe gidiyorum. Bu iş, İl Genel Meclisi üyeliğidir yani bir seçim yapılmış, halk oy kullanmış, bize yetki vermiş. Biz de zaman zaman İzmir'de İl Özel İdaresi Meclis Toplantı Salonu diye bir binada toplanıyor, müzakereler yapıyor, karar alarak devletin parasını ihtiyaç olan köylere yol yapımı, su götürme, köy konağı, düğün salonu, okulların bakım ve onarımı gibi hizmetler için kullanıyoruz' dedim.

Bu anlattıklarım karşısında torunumun ilgisi daha da artmıştı. 'Dedeciğim, ne olursun beni çalıştığın yere götürür müsün?' dedi. Ben de müsait bir zamanda kendisini götüreceğimi söyledim. Babasını aradım, 'İzinli olduğun bir gün Efe'yi İzmir'e getir, ona çalıştığım odayı göstereyim' dedim. Birkaç gün sonra daha önceden hazırladığım paketlerle torunumu getirdi. Torunumu alıp meclise girdiğimde çocuk, şaşkınlığını gizleyemedi. Bütün gözler onun üzerinde idi, ilgi odağı oldu. Sevinçten ne yapacağını bilemiyor, koridorlarda takla atıyor, ellerinin üzerinde yürüyor, bütün odaları tek tek dolaşıyor ve çok mutlu oluyordu.

Bir ara yorgunluktan oturduğu koltuktan uyuyakaldı. Kendine geldiğinde getirdiği incir paketini bana uzattı. Ben de elinden tutarak Grup Başkanı Hüseyin Mumcu'ya vermesini söyledim. Torunum, heyecanlı bir şekilde az kalsın paketi elinden düşürecekti. Grup başkanı teşekkür etti, torunumu yanaklarından öptü ve 'Sen, bu incirlerden daha tatlısın' dedi. Beraberce incirleri orada bulunan meclis üyesi arkadaşlara ve bürokratlara ikram ettiler.

Bir ay sonra Bozdağ Kayak Tesisleri'nde bir seminerimiz vardı. Meclis üyesi arkadaşlarım ve Meclis Başkanımız Serdar Değirmenci, 'Adnan Bey, seminere gelirken Efe'yi getir' dediler. O gün seminere gelirken Efe'yi annesi ve babası ile getirdim. Önceden Efe'yi tanıyan arkadaşlarım, 'Kanki hoş geldin' diyerek sevdiler. Seminerden sonraki yemekte Efe, 'Atatürk'üm' adlı şiiri okudu ve çok beğeni topladı. Arkadaşlarımın Efe'yi alkışlamaları, onu çok memnun etmişti.

Torunum, zaman zaman bu anısını gururla anlatıp mutluluğunu ifade etmeyi sürdürüyor.

Bakmadan Geçme