Topraktan öğrenip kitapsız bilenler

Geçtiğimiz yaz aylarının birinde yaptığım sıradan bir Kaymakçı ziyaretinde, Reislerin Kahvesi'nde Terzi İsmail amca ile oturup...

Geçtiğimiz yaz aylarının birinde yaptığım sıradan bir Kaymakçı ziyaretinde, Reislerin Kahvesi'nde Terzi İsmail amca ile oturup eskilerden konuştuk biraz.

1938 doğumlu İsmail Şen, Kaymakçı'nın yaşayan en eski terzilerindendir. Türkönü doğumlu İsmail Amca, 12 yaşına girdiğinde rahmetli Barut Osman'ın yanında çırak olarak başlamış mesleğe. Terzi Mehmet ve Mehmet Necati Tatlı'larla birlikte nice bayramlık elbiseler dikmişler. Çocukluğumdan hatırlarım: Bana yeni bir gömlek alınacaksa babam, 'İsmail amcana git ölçünü ver; dikiversin' derdi.

İsmail Amca TİP'lidir. Yani 1965'lerde Türkiye siyasi arenasında sol rüzgar yaratan Türkiye İşçi Partisi taraftarıdır.

Aslında bir süredir böyle bir sohbeti kolluyordum. 'Nasıl TİP'li oldun?' diye sordum İsmail Amca'ya. O yıllarda beldeye iki üniversitelinin gelip işçi ve köylü hakları ile ilgili propaganda yaptıklarından bahsetti. '30 bin zengin için Meclis'te kanun çıkarıyorlar' dediklerini dün gibi anımsıyordu.

Sonra TİP'ten milletvekili seçilen Çetin Altan'ın Kaymakçı'da yaptığı bir kahve muhabbetini anlattı. Kendisine sorular yönelttiklerini ve sorular karşısında 'Kaymakçı'nın uyanmış bir köy' olduğu tespitini yaptığını söyledi.

Çetin Altan'ın toplantıda bulunan öğretmenlere yönelttiği 'Kim bu?' sorusuna TİP'i destekleyen beldedeki öğretmenlerden birisinin 'Topraktan öğrenip kitapsız bilen' yanıtını verdiğini söyledi övünçle…

Sonra zaman içinde Akşam, Demokrat İzmir, Milliyet ve Cumhuriyet gibi gazeteleri okumaya başladığını, özellikle Fikret Otyam'ın yazılarını her gün ilgi ile takip ettiğini belirtti.

Aktif siyaset içinde bulunmadığını fakat TİP'İn 15 milletvekili çıkardığı 65 seçimlerinde 'Bağımsız Türkiye' afişleri astıklarını anlattı. O seçimlerde TİP'e Kaymakçı'dan 72 oy çıktığını söyledi heyecanla.

Mehmet Ali Aybar, Çetin Altan ve Refik Erduran'ın Ödemiş'e konuşmacı olarak geldiklerini fakat kimi kışkırtmalar sonucunda taşlandıklarını hatırlattı.

Kendisi gitmemiş o toplantıya. 'Aktif değildim, çalışmalara destek verirdim; gidenler anlattı' dedi.

'Ödemiş'ten gençler gelir, köy kahvelerinde konuşmalar yaparlardı. Ödemiş'te TİP'in önde gelenlerinden olan terzi Mutahhar Bengi, Kaymakçı'ya gelen üniversite gençlerine beni bulmalarını söylerdi. Gençler, Ödemiş'e dönemezlerse onları çarşı içindeki terzi dükkanımda ağırlardım. Araç yoktu. Kumaş toplarını yatak gibi yapar uyurlardı. 'İşçi-köylü el ele; çoban Sülü hergele' sloganları atarlar, Amerika ve emperyalizm karşıtı konuşmalar yaparlardı. O zamanın Adalet Partili ailelerin gençleri de bizi vatan haini gibi düşman görürlerdi. Çok suçlandık. Gençler, darbelerden çok zarar gördüler. 'Ne Amerika ne Rusya; yaşasın tam bağımsız Türkiye' o dönemin en başta gelen sloganları arasında idi. Dönemin gençlik liderlerinden Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin'e savaşmaya gittiklerini okurduk gazetelerden. NATO'nun 6. Filo'suna karşı İstanbul'da eylemler yapılırdı. O dönemin sağcı liderleri, bu olayları vatana ihanet olarak değerlendirir, Cuma namazları çıkışlarında gençlere saldırılardı.'

İsmail Amca'nın anlattıklarını genel anlamda ben de dönemin gençlik liderlerinden biri olan Harun Karadeniz'in 'Olaylı Yıllar ve Gençlik' kitabından okumuştum. Siyasi tarih kitapları, ABD Başkanı Truman'ın henüz Menderes'li Demokrat Parti'nin iktidara geçmediği 1947'den itibaren Türkiye ve Yunanistan'daki olası bir komünizm tehlikesine karşı, komünizmle mücadele amaçlı yardımlar yaptıklarını yazar.

CHP iktidarı da 'komünizm tehlikesi' üzerine verilen bu yardıma karşılık ülkede bir komünist avı başlatır. Aslında kendilerini gizlemeye bile gerek duymayan zamanın bir avuç sosyalisti için zor günler başlamıştır. Sol eğilimli gazeteler basılır. Aydınlar ve üniversite profesörleri görevlerinden uzaklaştırılırlar.

İsmail Amca'nın anlattıkları, bana Ödemiş'in o dönemin yazılması ve kitaplaştırılması fikri verdi. 65-70 arası TİP ve Ödemiş'teki yansımaları başlıklı bir çalışma yapmayı tasarladım. Kişiler, mekanlar ve olaylar…

'Herkese eşit hak ve adaletin dağıtıldığı bir Türkiye' için yapılan gençlik eylemleri. Toprak işgalleri ve mitingler… 68 kuşağı, 6. Filo'ya karşı eylemler…

Komünizmle Mücadele Dernekleri Genel Başkanı İlhan Darandelioğlu'nun Milli Türk Talebe Birliği'nin Cağaloğlu'ndaki merkezinde yaptığı konuşmada sarf ettiği, 'Pazar günü komünistler miting yapacak, biz bu mitingde savaşacağız. Silahı olan silahıyla, olmayan baltasıyla gelsin' cümleleri.

Amerika'nın isteği doğrultusunda girdiğimiz Kore Savaşı kimileri için bir destan; 6. Filo da Moskof'a karşı bir güvence idi. Şimdi derelerin altından çok sular aktı.

Henüz düşünce safhasında olan kitapta yer almasını düşündüğüm bu tarz bir girişi, Filistin ve Kudüs haberleri ile gündeme alıp köşe yazısına dönüştürmek istedim. O yılların Ödemişini zaman geçirmeden yazmak gerekiyor. Çünkü o dönemi yaşayanların hayata veda etmesiyle birlikte bir tarih de toprağa karışıyor.

NATO ve Amerika karşıtı, tam bağımsızlıkçı TİP'li Çetin Altan'ları taşlayanlar arasında kimler vardı dersiniz!

Bakalım kimler çıkacak!

Bakmadan Geçme