Su yoksa ucuz et de yok
Son 44 yılın en kurak kışını yaşıyoruz! Kışın kurak geçmesi, az kar ve yağmur yağması, bahar...
Son 44 yılın en kurak kışını yaşıyoruz!
Kışın kurak geçmesi, az kar ve yağmur yağması, bahar ve yaz aylarında yeraltı sularını azaltıyor. Bu durum, 2-3 ay sonra ekilecek ve dikilecek ürünlerin susuz kalması ve tarımsal üretimin azalmasını beraberinde getiriyor.
Hayvancılıkta ise kırmızı et talebi yüksek olmasına rağmen arz eksikliği sürüyor ve ortalama yıllık 170-200 bin ton et ithaline devam ediyoruz. Bu duruma da yıllık ortalama 650 milyon dolar ödüyoruz. Büyükbaş hayvancılık, ancak bol su ile mümkün oluyor. Bir sığır, günde ortalama 90 litre su tüketiyor. 1 kg et üretimi, asgari 15 bin litre su gerektiriyor. Yani özetle su yoksa kurak yerde hayvancılık da yok.
Aslında büyük sorun, sadece 44 yılın en kurak döneminin yaşanmasında değil, devamının da gelecek olmasında. Çünkü büyük resimde küresel ısınma var ve kalıcı, daha kötüye gidecek bir iklim değişikliği ile karşı karşıyayız. Tarımsal üretimi de hayvansal üretimi de yaşamı da turizmi de bu iklim değişikliğine adapte etmek zorundayız.
Daha doğrusu, çok daha dikkatli ve çok daha tasarruflu olmalıyız. Bölgemizin en etkin sulama barajlarından olan Beydağ Barajı, zamanının en kötü seviyesinde ve dolması adına hiç kullanılmadan 3-4 yıla ihtiyacımız var. Bu durumun sebebi, ucuz suyu pervasızca kullanmamız. Pahalı su kullanıyorsunuz, bu da yetiştirdiğiniz ürünün pahalı olmasına neden oluyor. Ziraatçi olarak haliyle şikayet ediyorsunuz, ucuz sulama hizmeti talebinde bulunuyorsunuz fakat olunca da devletin malı deniz derya, neylesin Mahmut Ağa.
Acilen risk yönetimine geçmeye ve mevcut su kaynaklarını en verimli şekilde kullanmaya öncelik vermeliyiz.
Öncelik, stratejik ürünlere ve az su isteyen ürünlere verilmeli. Üretimi çok su isteyen ürünler, gerekirse ithal edilmeli. Tıpkı gelişmiş ülkelerin pamuk ve şekeri ithal etmesinde olduğu gibi. 1 kg pamuk, 12 bin litre su gerektiriyor. Bu suyla 12 ton buğday üretebiliriz.
Su ayak izi dediğimiz üretim aşamasındaki toplam su tüketimini dikkate alan bir üretim ve dış ticaret yapısı kurmalıyız. İthalat ve ihracat verileri hesaplandığında dış ticarette inanılmaz su açığı veriyoruz. Su kullanımı fazla olan ürünleri ihraç ederken daha düşük su gerektiren ürünleri ithal ediyoruz.
Halbuki Küçük Menderes Havzası, verimli fakat su zengini bir bölge değil. Suyu kıt bir alan ve bu gidişle 2023 yılında su kaynakları önemli ölçüde tükenecek. Nereden bulacağız suyu? Doğa olaylarına müdahale edemeyeceğimize göre akılcı su kullanımı ile suya olan talebi azaltmalı, mevcut su kaynaklarını verimli kullanmalıyız.