STK’lar nerelerdesiniz?

Henüz koronavirüs hayatımızın orta göbeğine oturmadan önce size Ödemiş'te bulunan sivil toplum kuruluşlarıyla alakalı bir yazı yazmıştım.

Ve o yazımı şu cümlelerle sonlandırmıştım: 'Sorun şu ki Ödemiş'te güç ile fikir gücü, aynı kişilerin elinde değil. Ancak akla herkesin saygısı var ve en azından ilerleyen günlerde aklın gücünü sahalarda görmek istiyoruz. Yeri geldiğinde bir araya gelebilecek birçok STK'nın 'fikir' gücünden çıkacak harika projelerle onurlanmak ve gururlanmak istiyoruz. İstiyoruz da olur mu bilmem.'

Bir toplumun ortak hislerini yansıtması gereken STK'lar, 10 Mart'tan beri ortalarda gözükmüyor. 'Biz kentin ortak aklıyız' diye ortaya çıkanlar, 'Evde kal' kuralına harfiyen uymuş olacak o STK'larla aramıza sosyal mesafe değil; dağlar, bayırlar, denizler, evren girdi sanırım.

Tam da akla ihtiyacımız olduğu bu süreçte aramızdan yok olan, üreticiliği sıfıra inmiş tüm STK'lara sesleniyorum: Vurun aklınıza kilidi. Bizim zor zamanlarda akla ihtiyacımız var. Sıradan hayatımızda yaşantılarımız üzerinde elde etmeye çalıştığınız üstünlüğü ve orada sahip olduğunuz statüleri kullanmanız gereken en akılcı dönemde gerçeklerle ilişkilerinizi tamamen kopardığınızı Ödemişliler unutsa ben unutmayacağım.

Unutmadığım gibi var olduğum süre boyunca da hatırlatmaya devam edeceğim. 'Toplumun yanında olacağız' sözünüzü tutamadığınızı hatırlatacağım her seferinde. Çünkü akıl akıldan üstündür.

Kötü günde 'tu kaka' diyen her bir kurumun üstündedir gözüm. Çıkarla hareket eden, toplumu kullanarak bir noktaya yerleşen hiçbir koltuğu kabul etmiyorum, edemem, etmeyeceğim.

Ha 'Bu şimdi bize niye saldırıyor?' diyenlere dip not: Koyun aklınızı, fikrinizi ortaya. Yaratıcı olun. Zor zamanların kahramanlarına destek verin. Haksızlıklara karşı çıkın. Karşı çıktıklarınızı değiştirin. İnsanları 'gerçekten' önemsediğinizi görelim. Özrünüz benden.

Son olarak cümlelerimi geçen yazımdan birkaç cümleyle kapatacağım: 'Ödemiş'te sivil toplum olarak adlandırdığımız bünyelerin içinde maddi bakımdan güçlü ancak kendini geliştirmeye kapalı çok sayıda insan var. Gönül verilerek yapılan bir iş olmasına karşın çıkar çatışmaları ve üstünlük kurma kabiliyeti gelişmiş çok sayıda kişinin elinde oyuncak gibidir sivil toplum kuruluşları. Ne yazıktır ki fikri olanın değil parası olanın konuştuğu, çevresi fazla olanın prim yaptığı ve kabiliyetli kişilerin de bu yolda kullanıldığı yerlere dönüşmüştür.'

Saygılar büyüklerime.

Sevgiler küçüklerime.