'Sorun çözümü için birlik olunmalı'
Küçük Menderes Gazetesi'nin 20. kuruluş yıl dönümü kapsamındaki ziyaretleri devam ediyor. Tire'de kooperatifçiliğin mimarlarından olan ve...
Küçük Menderes Gazetesi'nin 20. kuruluş yıl dönümü kapsamındaki ziyaretleri devam ediyor. Tire'de kooperatifçiliğin mimarlarından olan ve göreve geldiği günden bu yana Tire Süt Kooperatifi'ni bir Türkiye markası yapan Başkan Mahmut Eskiyörük'e göreve geldiği 2002 yılına ait gazetemizin bir cildi Küçük Menderes Gazetesi Genel Koordinatörü İsmail Atahan Keçeci tarafından takdim edildi.
Tire Süt Kooperatifi'nin başarılı başkanı Mahmut Eskiyörük, 'Tire Süt Kooperatifi'nin kurulması ve ilerlemesi için uzun zamandan beri mücadele verdik. Şu aşamada ise Tire Süt Kooperatifi'ni bir dünya markası yapmak için elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. Üretici ve çiftçilerin birtakım sorunlarında somut adımlar atılarak ortak çözüm bulamaları için bir araya gelmesi gerekir düşüncesindeyim. Mesela son yıllarda bölgemizdeki en büyük sorunlardan biri, susuzluk konusudur. Bu konuda Ödemiş, Tire, Bayındır, Beydağ ve Kiraz ilçelerinin kanaat önderleri bir araya gelerek ortak sorunları ortak bir şekilde çözüme kavuşturmalıdır. İşte o zaman ortaya birlik ve beraberlik içinde çözümler getirilecektir' ifadelerini kullandı.
'Kooperatifçilik, Atatürk'ün çizdiği yol demektir'
Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, Dünya Kooperatifçiler Günü için açıklama yaptı. Başkan Eskiyörük, 'İnsanoğlunun varoluşundan bu yana birlik, beraberlik ve dayanışma içinde yaşayan toplumlar, yani kooperatifçiliği benimseyenler, her zaman barış ve refah içinde yaşamıştır. Ancak tekelleşmenin hüküm sürdüğü toplumlarda ise açlık, sefalet, adaletsizlik ve savaşlar yaşanmaktadır.
Dünyamızda 8 milyar insanı rahatlıkla besleyecek kaynak mevcutken her altı saniyede bir çocuk, açlıktan ölüyor. 200 milyon nüfusu besleyecek Türkiye'de yoksulluk yaşanıyor. Bu bir kader değildir. Bu durum, paylaşamamaktan ve uygulanan politikalardan kaynaklanmaktadır. Diğer yandan 1 milyon insan, aşırı beslenmekten obezite tedavisi görüyor. Her yıl 1 milyar dolarlık gıda israf ediliyor. Bir yanda açlık ve sefalet, diğer yanda israf ve savurganlık… İşte bu bir insanlık ayıbıdır. Dünyada adaleti sağlayarak açlığı önlemek, barışı sağlamak, üretici ve tüketiciyi korumak istiyorsak kooperatifleşmeye mecburuz. Gelişmiş ülkelerde tarım ve hayvancılık faaliyetleri, %90 oranında kooperatiflerle yürütülürken ülkemizde %13 seviyelerinde olması tarımda geri kalmışlığımızın, sorunlarımızın ve kayıplarımızın en önemli nedenidir.
Tarımda ihracat yapacak potansiyele sahip ülkemizin bugün ithalat yapar duruma düşmesinin asıl nedeni, plansız üretimdir. Ancak kooperatifleşme ile üretimi kayıt altına alıp planlı üretimle istikrarı sağlayabiliriz. Ancak kooperatifleşme ile üretim maliyetlerini düşürüp gıda güvenliğini sağlayabiliriz. Ancak kooperatifleşme ile köylümüzü yerinde yaşatır, göçü önleyebiliriz. Ancak kooperatifleşme ile kalkınır ve toplumsal barışı sağlayarak yaşanır bir Türkiye yaratabiliriz.
Geç de olsa kooperatifçiliğin önemi anlaşılmaya başlandı, fakat fazlasıyla konuşmamıza rağmen henüz yeterli somut adımlar atılamadı. Kooperatifçiliğin gelişmesi, eğitim ve devlet politikalarıyla mümkündür. Eğitime çocuklarımızdan başlayıp okullarda kooperatifçilik dersi verilmelidir. Karar alıcılar, destekleme politikalarını, üreticiyi kooperatifleşmeye teşvik edici şekilde düzenlemelidir.
Tarımı güvenceli bir meslek haline getirmeliyiz. Popülizmi bırakıp çiftçiye para vermek yerine para kazandıracak politikalar üretmeliyiz. Çünkü Türkiye tarımla, tarım kooperatifleşmeyle kalkınır.
Barışı sağlamak ve açlığı önlemek için yol haritamız tekelleşme değil, kooperatifleşme olmalıdır. Çünkü kooperatifçilik; ATATÜRK'ün çizdiği yol demek, çalışmak demek, üretmek demek, kalkınma demek, adalet demek, hakça, paylaşım demek, birlik, beraberlik, dayanışma demek, birbirini korumak, yaşatmak demek, açlığı önlemek demek, sevgi demek, barış demek, aydınlık demek, insanlık demek' dedi.
Haber: Turgay KONURALP