Siyasette ilkeler

Pazartesi akşamı yapılan Ödemiş Belediye Meclisi toplantısında iki başkan yardımcısının maaşı tartışıldı. Sanıyorum bugünkü gazeteden de takip edeceksiniz, Ödemiş Belediye Meclisi'nin Ocak ayı olağan toplantısı, 6 Ocak 2020 Pazartesi günü saat 20.00'de Belediye Hizmet Binası bünyesindeki Meclis Salonu'nda yapıldı.

Toplamda 17 maddenin görüşüldüğü toplantının en tartışmalı gündem maddesi, yeni atanan belediye başkan yardımcısının maaşı oldu. Biliyorsunuz, belediye başkan yardımcılığına önce Özay Kaptan, bir süre sonra da Feridun Azeroğlu atanmıştı.

Bilmeyenler için hatırlatayım, Ödemiş Belediyesi'nde altı başkan yardımcılığı kadrosu bulunuyor. Bunlardan dördü belediye kadrosundan, ikisi de belediye başkanının tasarrufundan atanıyor.

5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49'uncu maddesi gereğince 06.12.2019 tarihinde belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirilen Meclis Üyesi Feridun Azeroğlu'nun aylık ödeneğinin belirlenmesine dair İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü'nün 25.12.2019 tarih, 2238 sayılı yazısı, zaman zaman gergin geçen tartışmalara neden oldu.

İnternet üzerinden yayın yapan Tv9 İzmir kanalından da canlı yayınlanan toplantıda başkan yardımcılığı görevine atanan Feridun Azeroğlu'nun alacağı maaş üzerinde yürütülen tartışmalarda öngörülen maaşın 7100 TL olduğu belirtilince AK Parti ve MHP'li üyeler itiraz ettiler.

Tartışmayı açan MHP'li Meclis Üyesi Ceyhun Kınlı, önceki AK Partili dönemde başkan yardımcılığı yapan Selahattin Kundak'ın yanlış not almadıysam 11 ayda 82 bin TL, Halil Güler'in de sekiz aylık görev karşılığında 46 bin TL ödenek aldığını söyledi.

Tartışmaların ardından söz alan Belediye Başkanı Mehmet Eriş de özetle şimdi itiraz edilen başkan yardımcılığı kadrosuna önceki dönemde niçin itiraz edilmediğini sordu.

AK Partili üyeler de atamaların Başkan Badem'in sağlık sorunları nedeniyle yapıldığını söylediler. Söz alan AK Partili üyeler, CHP'li üyelerin 'Belediyenin 120 milyon civarında borcu var' diye sık sık dile getirdiğini belirterek başkan yardımcılıklarının gereksiz olduğunu ya da asgari ücret veya gönüllülük üzerinden görev yapmaları gerektiğini söylediler. AK Partili üyeler, CHP'li başkanın atama zamanlamasının da yanlış olduğunu ifade ettiler.

CHP ve İYİ Partili üyeler de başkan yardımcılığı kadrosunun önceki AK Partili dönemde doldurulduğunu ve o başkan yardımcılarının da aynı maaşı aldıklarını söylediler.

Başkan Eriş de biraz esprili bir dille, 'Neden 3/1 değil de 3/2 sorusunun cevabını şöyle verebilirim: Geçen döneme haksızlık yapmayalım çünkü o dönemde de aynı maaş verilmiş'

Yapılan tartışmaları ve suçlamaların tamamını yazmıyorum, belki ilgili haberde okursunuz.

Yapılan tartışmaların ardından 7100 TL olarak belirlenen maaş, CHP ve İYİ Partili üyelerin oyları ile kabul edildi.

Ben burada şu haklı, şu haksız demeyeceğim ama ortaya bir söz söylemem gerekirse 'O dönem böyle, bu dönem böyle' dememek gerekir. Yani siyasette bir ilkelilik gerekir. Geçmişte neyi savundu iseniz bugün de onun arkasında durmanız gerekir veya 'Evet, geçmişte yanlış yapmışız' diyebilmelisniz…

Bence burada ilkelilik şöyle olmalıdır: Eğer bir partinin herhangi bir il veya ilçe belediye başkanı, başkan yardımcısı görevlendirmiyorsa o partinin üyesi başkan yardımcılığı kadrosuna itiraz edebilir.

Ayrıca bence bu 'siyasi' başkan yardımcılığı olayı, seçimlerden önce belli olmalı ve 'kontenjan' üyelikleri için aday gösterilen kişiler, eğer seçim kazanılırsa başkan yardımcısı olmalıdır.

Ve bu işin maaşı ya da ödeneği de belli olmalı ve meclisin inisiyatifine bırakılmamalıdır.