SİMYACININ İZİNDE

20 yıl içinde 138 baskı yapan Simyacı kitabı, Paulo Coelho'nun önemli eserlerinden bir tanesidir. Kişisel gelişim...

20 yıl içinde 138 baskı yapan Simyacı kitabı, Paulo Coelho'nun önemli eserlerinden bir tanesidir. Kişisel gelişim açısından çok faydalı öğütlere rastlayacağınız bu kitabı okuması, bir o kadar kolay ve roman çok akıcı bir şekilde ilerlemektedir. Ayrıca kitap fazla uzun değil ve sayfa sayısı da az. Bir çırpıda okunuyor zaten.

Kitabın kahramanı Santiago isimli genç, seyahat etmeyi çok sevdiği için babasının istediği mesleği değil de çobanlık mesleğini seçerek kendi yaşam gayesinin peşinden koşmaktadır. Bu genç çoban, birçok çobanın aksine okuma yazmayı biliyor ve çobanlık yaparken kitaplar okuyor. Seyahat etmeyi sevdiği için hazinesini bulmak amacıyla İspanya'dan Mısır Piramitleri'ne kadar çok zor şartlarda seyahat ediyor.

Kitap, bize birçok yerde hayallerimizin peşinden gitmenin ne kadar değerli olduğundan bahsediyor. Hayallerinin peşinden gitmeyi tercih edenlerin yardımına tüm evrenin koştuğu belirtiliyor.

Kitapta özellikle bir husus çok dikkatimi çekti. Bir adamın bütün yaşamını belli bir amaç uğruna – Kabe'ye hac ibadeti için gitmek- para kazanmak için geçirdiğini ancak amacını gerçekleştirmek için yeterli parası olduğunda bu amacını gerçekleştirmeye cesaret edemediğini çünkü bu amacını gerçekleştirdiğinde başka hiçbir amacının kalmayacağını ifade etmesi oldu.

Bir diğer husus da evrenin kendi dili olduğu yönündeki açıklamalardı. Bu dilin işaretlerden oluştuğu, işaretleri tam anlamıyla öğrenen kişilerin hemen hemen her şeyi gerçekleştirebileceği yönündeki açıklamalar gerçekten çok etkileyici. Bu dili öğrenmeyi başarabilenlerin evrende yer alan tüm yaratılanlarla iletişim kurabileceği belirtiliyor.

Kitap baştan sona kadar dolu dolu bilgiler içeriyor. Yoksa 20 yıl içerisinde 138 baskı yapmak her kitaba nasip olmaz. Eminim ki birçoğunuz bu kitabı okumuşsunuzdur. Ancak size tavsiyem bu kitabı sadece bir kez değil, en az iki üç kez okumanızdır.

Simyacı kitabını çok önceleri okumuş biri olarak tekrar okuduğumda daha önceden birçok şeyi tam olarak idrak edememiş olduğumu fark ettim. Çünkü geçen süre zarfında ben değişmiştim. Sahip olduğum bilgiler de kitabı okuduğum geçen zamana göre daha fazlaydı. O zamanlar bekardım, şimdi ise evli ve çocuk sahibiyim. Hayata bakışım ve hayattan beklediklerim eskiye göre çok farklı. İnsan değiştikçe dünyaya baktığı pencere de renk değiştiriyor, farklılaşıyor.

Kitapta bahsi geçen Santiago, hakikati aramaktadır aslında. Tasavvufi anlamda birliğe ulaşma, insan-ı kamil olma yolunda ilerlemektedir. Kitabın yazarının bu denli derin konularda bir hikaye yazması gerçekten takdire şayandır. Çünkü yazar, farklı bir milletten ve dindendir. Buna rağmen bu konuya bu kadar hakim olması, bana göre gerçekten şaşılacak bir şey. Kişisel gelişiminiz için okumanızı tavsiye ederim.

Bakmadan Geçme