'Rekolte oyunuyla fiyatı ayarlıyorlar'
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, fındıkta yaşanan son gelişmelere ilişkin açıklama yaptı....
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, fındıkta yaşanan son gelişmelere ilişkin açıklama yaptı. Hiç ithalat yapılmadan ülkemize 2 milyar dolar getiren fındığın değerinin korunmasının milli bir görev olduğunu belirten Bayraktar, 'Fındık ile ilgili kazanımları elde etmek için ziraat odaları ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak büyük mücadeleler verdik. Bu kazanımları kaybetmeye niyetimiz yoktur. Ülkemiz ve çiftçilerimiz için her türlü mücadeleye devam edeceğimizi de herkesin bilmesini isterim' dedi.
Türkiye'nin dünya fındık üretiminin yüzde 67'sini ve ihracatının yüzde 72'sini tek başına gerçekleştirdiğini belirten Bayraktar, yaklaşık 500 bin üreticinin geçimini fındıktan sağladığını da belirtti. Bayraktar, son beş yılda üretim alanı 705 bin hektardan yaklaşık yüzde 4 artışla 735 bin hektara çıkan fındığa ilişkin şu bilgileri paylaştı: 'Fındık üretimi, 2016-2020 döneminde ortalama 610 bin tondur. Üretim; var yılına ve yok yılına, doğal afetlere, hastalık ve zararlı durumuna göre dalgalı bir seyir izliyor. Ülkemiz, dünya fındık üretiminde ilk sırada yer almasına rağmen fındık tüketimimiz oldukça düşüktür. Yılda ortalama 110 bin ton fındık tüketiyoruz. Karadeniz İhracatçı Birlikleri'nin 2020 yılı verilerine göre ülkemiz, 550 bin ton kabuklu fındık ihracatı yaparak 1.9 milyar dolar ihracat geliri elde etti. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), fındık alım fiyatlarını açıkladı ve fındık pazara indi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da rekolte, fiyat, piyasa oyunları ile fındığımızın ve ülkemizin itibarını zedelemeye çalışan kesim faaliyete geçti.'
'Büyük bir göçü önledik'
Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin geçmiş dönemlerde lobilerle büyük mücadeleler verdiğini hatırlatan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bu mücadeleler sonucunda TMO'nun fındık piyasasına girerek alım yapması sağlandı. Bunu başaramasaydık bugün fındık fiyatları, 10-15 liranın üzerine çıkamazdı. Yine 2011 yılında kaldırılması planlanan alan bazlı gelir desteğinin devamı için birlik olarak girişimlerde bulunduk. İlgili bakanları ikna ettik ve üreticilerimize can suyu olan bu destek ödenmeye devam etti. Çiftçimize sağladığımız kazanımlarla aynı zamanda Karadeniz'den batıya büyük bir göçü de önlemiş olduk.'
Spekülatif söylem vurgusu
Fındık rekoltesinin Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda Tarım ve Orman il, ilçe müdürlükleri, ziraat odaları, üniversiteler, ihracatçı birlikleri, ticaret ve sanayi odaları, borsalar, TMO ve Fiskobirlik temsilcilerinden oluşan komisyon tarafından belirlendiğini hatırlatan Bayraktar, komisyonun yapmış olduğu çalışma sonucu ülkemizin 2021 yılı tahmini fındık rekoltesinin 668 bin ton olarak belirlediğini bildirdi.
Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti: 'Her yıl olduğu gibi bu yıl da fındıkla ilgili yurt dışı menşeli bir kuruluş, görevi olmadığı halde mayıs ayı sonunda ülkemizin 2021 yılı tahmini fındık üretimini 790 bin ton olarak açıkladı. Bu davranışın art niyetli, spekülatif bir girişim olduğunu kamu ve özel sektördeki fındıkla ilgili bütün paydaşların görmesini bekliyoruz. Rekoltenin yurt dışındaki bazı kuruluşlar tarafından yüksek gösterilmek istenmesinin asıl amacı, alım fiyatlarının düşük açıklanması ve üreticinin emeğinin hiçe sayılması anlamına gelmektedir. Bu duruma Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve ziraat odaları hiçbir zaman sessiz kalmamıştır ve kalmayacaktır. Bakanlığımız, fındık üreticimizin mağduriyetine zemin oluşturan diğer kurum ve kuruluşların rekolte açıklamasına asla müsaade etmemeli ve art niyetli açıklamaları Rekabet Kurumu vasıtasıyla yasal olarak engellenmelidir.
'Fırsatı kaçırıyoruz!'
'Bu sene yok yılı nedeniyle İtalya'da fındık rekoltesi oldukça düşüktür' bilgisini paylaşan Bayraktar, 'Uluslararası kuruluşların tahminine göre İtalya'nın 2021-2022 sezonundaki üretimi, neredeyse yarı yarıya azalarak 160 bin tondan 70 bin tona düşecek. Bu durumu fırsata çevirmemiz gerekirken herkesin adını artık ezberlediği yabancı firmanın ve onun kendi içimizdeki taşeronlarının kurduğu oyunlar sayesinde bu fırsatı ne yazık ki değerlendiremiyoruz' dedi.
Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Şu günlerde de bir grup fındık tekelcisi, fiyatları Avrupalı firma lehine ama üreticimizin aleyhine manipüle etmeye devam ediyor. En fazla üretim yapan ülke olarak dünya fiyatlarının belirlenmesinde etkin rol almamız gerekirken esasen fiyat teşekkülü sürecinin çok ötesinde kalmaya mecbur ediliyoruz. 2 milyar dolar civarındaki fındık pazarı, Türkiye'nin gerçek hakkı olan rakamın altındadır. Fındıkta her yıl oynanan oyun karanlıktır, kirlidir, kötüdür ancak ülkemiz, bunu bozacak güçtedir.
Fındık işiyle uğraşan herkesin bildiği üzere Türkiye'de üretilen fındığın neredeyse yüzde 60-70'ini alan malum firmanın aslında yandaşı olan 'tüccarlar', bu yıl da alivre (açığa/önceden satış) satış yaptılar. Şimdi de alivre fiyatının yükselmemesi için bütün meşru ve gayri meşru yollara başvurup fiyatı TMO'nunkinden 2.5-3 lira aşağıda veriyorlar. Bunun ticaret ahlakıyla bağdaşır bir tarafı yoktur. Bu konuda Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak Rekabet Kurumu nezdinde işin takipçisi olduğumuzu başta üreticimiz olmak üzere herkesin bilmesini istiyoruz.'
'Maliyet fiyatına alım yapılıyor'
Ziraat odalarının yaptığı çalışmalara göre ülkemizde fındığın 2021 yılı kilogram maliyetinin ortalama 23 lira olarak belirlendiğini belirten Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti: 'TMO henüz alım fiyatını açıklamadan ülkemizdeki yabancı menşeili firmanın destekçileri ve paydaşları, 'Türk fındığının dünyadaki gücünün korunması, ihracatın artırılması için 25 lira fiyat açıklanması gerektiği' yönünde tamamen yüksek kr elde etme hırsına yönelik demeçler verdi. TMO, 26 lira 50 kuruş alım fiyatı açıkladı ancak serbest piyasaya baktığımızda 23 lira ile 23 lira 50 kuruş gibi neredeyse maliyet fiyatına alımlar yapılıyor. Bu durum, tekelleşmeyi gösteriyor.'
'Müstemleke değiliz!'
Yabancı bir firmanın yatırım yapma bahanesiyle ülkemize geldiğini ve fabrika kurup üretim yaptığını belirten Bayraktar, 'Bu yatırımcı, görevi olmaksızın piyasaya müdahale etme gereği de duyuyor. Kendine kartel yapı oluşturuyor. Kendisi ile iş birliği yapan tüccardan fındık alıyor, iş birliği yapmayanı kendince cezalandırarak piyasadan çekilmelerini sağlıyor. Bölgedeki odalarımızdan gelen bilgilere göre; üreticimizden TMO fiyatına ürün alan adil ve dürüst fındık tüccarımız, bu yabancı firma paydaşları tarafından fındıklarının ihracatçılar tarafından alınmayacak diye tehdit edilmesi suretiyle sadece üreticiyi değil tüccarı da mağdur ediyor. Bu durum, apaçık tekelciliktir. Fındık fiyatlarını düşürmek için malum firmanın iş birlikçisi olan bazı büyük tüccar ve manavların sezon başında 25 liradan fındık sattıkları, şimdi de stoklarını tamamlamak adına piyasadan 23 liraya fındık aldıkları konuşulmaktadır.
Bir zamanlar yurt dışı için yapılan alivre bağlantılar, artık günümüzde yurt içinde malum firmanın destekçileri tarafından yapılıyor ancak ülkemiz hiçbir zaman müstemleke olmamıştır, buna yeltenenlere de günü geldiğinde diyetini ödetmiştir. Yerli ve yabancı, ülkemizde her kim fındık işiyle uğraşıyorsa bu gerçeği asla unutmamalıdır. Buradan Rekabet Kurumu'na sesleniyoruz ve kendilerini göreve davet ediyoruz. Piyasayı üreticilerimizin aleyhine, tamamen kendi istekleri yönünde şekillendirmeye çalışanlar hakkında gereği yapılmalıdır' ifadelerini kullandı.
'Fındığı korumak milli görev'
Fındığın değerini korunmanın milli bir görev olduğunu belirten Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Bayraktar, firmanın piyasaya yaptığı baskılara dur denmesi gerektiğinin de altını çizdi. Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Hiç ithalat yapmadan ülkemize 2 milyar dolar gelir getiren böyle bir ürünün değerini korumak, milli bir görevdir. Fındık ile ilgili kazanımları elde etmek için ziraat odaları ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak büyük mücadeleler verdik. Bu kazanımları kaybetmeye niyetimiz yoktur. Ülkemiz ve çiftçilerimiz için her türlü mücadeleye devam edeceğimizi de herkesin bilmesini isterim. Kaldı ki bu firmanın piyasaya yaptığı baskılardan sadece çiftçilerimiz değil; yerli tüccarlarımız, sanayicilerimiz ve hatta bazı ihracatçıların da rahatsız olduklarını duyuyoruz. Piyasadan fındık almaya korkar hale gelmişlerdir. Ziraat odalarının dışında ticaret ve sanayi odaları, ticaret borsaları da bu tekelci firmanın piyasaya verdiği sıkıntıları dile getirmeye başlamışlardır. Onlar da bu firmanın fındık alım ruhsatı iptali için Rekabet Kurulu'na başvurmaya hazırlanıyorlar.'
Şazenuş Keskin