Pazartesi Sendromu
Günümüzde sanayileşme ve teknolojinin baş döndürücü bir hızla gelişmesi karşısında insan, zamanla yarışa koyularak manadan uzak...
Günümüzde sanayileşme ve teknolojinin baş döndürücü bir hızla gelişmesi karşısında insan, zamanla yarışa koyularak manadan uzak mekanik bir varlığa dönüşmede… Bu amansız yarışta insanın kendi varlığını ispatlayabilmesi ve kendini tatmin etmesi için üretken değil, tüketen bir varlık olması sürekli empoze edilmekte… Böylece insan, daha fazla tüketmek için daha fazla çalışmakta ve kendini sonu gelmeyen kısır bir döngüden kurtaramamakta… Bu hayat tarzı, birçok maddi ve manevi problemin yanında Pazartesi Sendromu olarak da isimlendirilen zamana karşı kötümser bir yaklaşımın da doğmasına neden oluyor… Pazartesi, amansız bir çalışma maratonunu hatırlattığı ve başlattığı için istenmeyen bir zaman dilimi halini alıyor… Bazılarınca pazartesi, takvimden silinecek kadar nefretin konusu bile olmakta…
Bizim dünyamızda zaman ve mekan kıymetini, Yaratan'ın ve O'nun elçisinin bunlara verdiği önemin yanında insanlığın kaderini derinden etkileyen olayların kendilerinde gerçekleşmesiyle kazanır… Evrende her nesne, Allah'ın bir sanatıdır ve biz, yaratılanın yaratandan ötürü hoş görüldüğü bir medeniyetin çocuklarıyız… Bu açıdan varlık, bizim için hikmet ve hayır yumağı olarak karşımızda bütün ihtişamıyla endam eder… Buna karşın toplumumuzda bazı canlı ve varlıkların uğursuzluk getirdiğine dair inançlar da vardır… Allah'ın insanlar için tayin ettiği zaman dilimlerinden bir parça olan pazartesi de bu anlayıştan hissesini almakta… Burada birey, iş yerindeki sorunlara ve çalışmaya karşı olan tepkisini zamana yansıtır… Burada asıl sorun, insanın kendiyle ve hayatla barışık olup olmamasında yatıyor…
Kur'an-ı Kerim'de ve Hz. Peygamber'in sözlerinde çalışma ve kazancı alın teriyle elde etme, önemle vurgulanır… Pazartesiye ailemize helal lokma götürmenin ve üreten bir insan olmanın ilk günü olarak bakabiliriz… Bunun yanında Peygamberimizin hayatındaki önemli gelişmeler ve birçok güzel olay, pazartesi gününde olduğundan bizim için pazartesi, hangi hayırları ve güzellikleri getireceği daha pazar gününden beklenen bir gün olabilir… Günahını aldığımız pazartesi, İslam'da birçok gelişmeyle kader denktir.
Pazartesinin faziletleri ve getirdiği güzellikler;
Mevlid-i Nebi pazartesi… Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (s.a.v.) bu günde dünyayı şereflendirmiştir. Efendimizin pazartesi günü doğduğu hakkında alimlerin ittifakı olup ihtilaf, doğum olayının günün hangi vaktinde olduğuna dairdir. Hatta Hz. Peygamber, bu konuda 'Bugün benim doğduğum ve peygamber olarak gönderildiğim -yahut bana vahiy indirildiği- gündür' buyurur…
Hz. Peygamber'e ilk vahyin indirildiği ve risalet vazifesinin verildiği gün pazartesi… Hz. Peygamber, 'Kur'an-ı Kerim bana pazartesi gününde indirildi' buyurur…
Hz. Peygamber'in irtihali pazartesi… Pazartesi, ona göndereceğimiz bir duanın veya sevabını kendisine hediye edeceğimiz Kur'an-ı Kerim'in okunacağı bir zaman olabilir…
Pazartesi; yolculuk, ticaret ve rızık günü… Zira Allah Resulü, 'Pazartesi, yolculuk ve ticaret günüdür.', 'Ey Allah'ın Rasulü, bu nasıl olur?' dediler. Buna cevaben 'Çünkü o gün Hz. Şuayb, ticaret yapmak ve rızık kazanmak için yolculuk yapmıştır' buyurdu. Bunun yanında Hz. Peygamber, birçok sefere pazartesi günü çıkmıştır. Böylece pazartesi, bizim için işe koyularak sünnete uymanın sevabını ve hayrını ummanın bir anı olamaz mı?
Pazartesi, kulların bağışlanma günü…
Hz. Peygamber, 'Cennet kapıları, pazartesi ve perşembe günleri açılır. Ve Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayan her kula (günahları) mağfiret edilir. Yalnız din kardeşi ile aralarında düşmanlık bulunan kimse müstesna! (Onlar hakkında) 'Şu iki kişiye barışıncaya kadar mühlet verin!' denilir' buyurur…
Pazartesi, amellerin Allah'a arz günü…
Allah Rasulü, 'Ameller, her pazartesi ve perşembe günleri Allah'a arz olunur' buyurur. Amellerin arz günü hayırlı karşılığın alınacağı bir gün olması dilenebilir.
Pazartesi, Allah'ın dünyanın yaratılışında ağaçları yarattığı gün…
Hz. Peygamber'in buyurduğuna göre, 'Allah, yeri cumartesi günü yaratmış, o toprakta dağları pazar günü, ağaçları pazartesi günü, sevilen şeyleri salı günü, nuru çarşamba günü yaratmış. Yerin üzerindeki hayvanları perşembe günü yaymıştır. Adem'i de cuma günü ikindi ile akşam arasında yaratmıştır.' Pazartesi aldığımız her nefeste payları olan yeşillikleri hatırlayıp Yaratan'a yeniden şükredeceğimiz bir pazartesi niye olmasın?
Pazartesi oruç günü…
Hz. Aişe, şöyle der: 'Rasulullah, pazartesi ve perşembe oruçlarını dört gözle beklerdi.' Yine bir sözlerinde 'İnsanların amelleri pazartesi ve perşembe günleri Allah'a arz olunur. Bu yüzden ben, amelimin oruçlu olarak Allah'a arz olunmasını severim.' buyurur…
Genelde zaman, özelde ise haftanın her günü Müslüman için değerli ve kutsaldır. Zira Allah, zamanın yaratıcısı ve sahibinin kendisi olduğunu zikrederek insanın zaman hakkında kötü konuşmasının kendisine eziyet ettiğini buyurur. Aslında ölmeden önce yaşanan her zaman dilimi, ortaya konacak kulluk adına bir fırsat… İnsanın kendisine mal ederek ebedileştiremediği ve şuursuzca yaşadığı her an, sırtındaki bir yükten farkı yoktur. Neticede hakkını veremediğimiz, hakkını yediğimiz zaman ve mekana suç atmak, elinden bir şey gelmeyen, hayatın içinde hayat sıfatını kaybeden çaresizlerin başvurduğu besbelli bir savunma mekanizması olarak karşımıza çıkmakta…