Pazarcılar gidince gelirleri yarı yarıya düştü

Çarşamba günü kurulan Kiraz Pazarı’nın Kiraz Belediyesi tarafından yaklaşık altı ay önce otogarın olduğu alana taşınması...

Çarşamba günü kurulan Kiraz Pazarı'nın Kiraz Belediyesi tarafından yaklaşık altı ay önce otogarın olduğu alana taşınması sonrası eski pazar yerindeki esnaf da gazetemize mağduriyetlerini dile getirdi. Çok sayıda esnafın mağdur olduğu pazar sorunu hakkında konuşan Kiraz'ın yerli esnafı, 'Kazançlarımız, yarı yarıya düştü. Çarşamba günleri siftah yapamadan dükkanını kapatan esnaf oluyor. Pazarcı esnafımızın yeniden eski alana dönmesini istiyoruz. Buradaki ekonomik döngüyü kaybettik' ifadelerini kullandı.

Pazarcılar da mutlu değil

Gazetemizin 23 Ekim Cuma günkü sayısında yeni pazar yerine taşınan pazarcı esnafının sıkıntılarını da paylaşmıştık 'Kiraz'da kurulan pazar, pazarcıyı mutlu etmiyor' başlığı ile haberleştirdiğimiz konu hakkında  pazarcı esnafından gelen eleştiriler şöyle idi: 'Pazar yerinden hiç memnun değiliz. Pazar yeri çok dağınık. Müşterilerimiz, yeni pazar yerinde bizi bulamıyor. Ekonomik manada da çok kaybımız oldu. Burada hiçbir şey yok, eski yerimize geri dönmek istiyoruz.', 'Yeni pazar yerinden hiç memnun değilim. Şu anda eski yere göre alışveriş olanağı manasında da çok sıkıntı yaşanıyor. Şu anda direk olmadığı için çadır geremiyoruz. Hele tuvalet, onu hiç anlatmak istemiyorum. Şu anda bütün esnafımız mağdur durumda. Kiraz Belediyesi, pazartesi adına bir pazar açma çalışması yapıyor. O gün de pazar açılırsa burası çok daha kötü olacak,

Burası, 59 mahallesi olan bir ilçe. İşçinin haftanın bir gün izni olduğu bir yer. İşçi ikiye bölünemez. Yani pazartesi günü pazarına alışveriş yapmaya gelemez. Öte yandan burada elektrik yok, çadır direği yok, dezenfekte de edilmiyor. Burada halkın korunması için en azından çadır direklerinin ve elektriğin olması lazım. Halkın buraya gelebilmesi için bu pazar yerinin ikiye bölünmemesi lazım. Biz, eski pazar yerine dönmek istiyoruz. Neden derseniz, oranın kapalı alanı vardı. Şemsiye, rüzgardan durmuyor. Geçtiğimiz haftalarda şemsiye devrilmesi yüzünden iki kişi bu pazar yerinde ölümden döndü. Yetkililerin halkını düşünmesi lazım. Yetkililer, halkı için vardır. Buradaki esnafın hepsi çok mağdur. Burası, semt pazarına benziyor mu?'

'Bu, rezilliğin daniskasıdır'

Ödemiş'ten Kiraz'a gelen bir pazarcı esnafı, 'Pazar yerinden hiçbir esnaf memnun değil. Biz buraya pandemi sürecinde taşındık. Pazarın üstünün örtüleceği söylendi, çadır direklerinin olacağı söylendi. Kiraz Belediyesi tarafından vaatlerde bulunulan hiçbir şey gerçekleşmedi. Mevcut pazarcının haricinde başka ek pazarcı gelmeyeceği söylendi, pazar yeri büyüdü. Giyim, giysi satan arkadaşlar, balıkçılar ve peynircilerin hepsinin pazar alanında bir arada olması gerekir ama burada gıdacılar ayrı, peynir sektörü ayrı, balık sektörü ayrı, giyim sektörü ayrı… Yani pazar yeri bütünlük sağlamıyor, herkes bölündü burada.

Öte yandan eski pazarda yaptığımız işin yarısını yapamaz olduk. Her fırsatta söylüyoruz. Eğer bu pazarın üzeri kapanmayacaksa o zaman çadır direği istiyoruz. Buraya taşındığımızdan beri Kiraz Belediye Başkanımız Saliha Özçınar, hiçbir zaman pazar yerine ziyarete gelmedi. Ne ziyaret oluyor ne de yapılması gerekenler yapılıyor. Elektrik yok. Sabaha karşı buraya geldiğimizde el fenerleriyle mal indiriyoruz. Akşamları telefonların fenerleriyle mal sarıyoruz. Bu, rezilliğin daniskasıdır. Bununla beraber tuvalete de gidin bakın. Buradaki bütün esnaf, o tuvaleti kullanıyor. Koronavirüs deniyor, sağlık deniyor. Burada tuvaletten su doldurup sebzenin meyvenin üzerine döken arkadaşlar var. Bu mu hijyen? Tedbir bu mu?' ifadelerini kullandı.

'Bize virüs, en başta tuvalette bulaşacak'

Başka bir esnaf, 'Cumhurbaşkanımız, her seferinde 'Temizlik, hijyen' diyor. Sağlıkçılarımız ziyarete geliyor, 'Temizlik, hijyen' diyor. Hijyen deniliyorsa bize bu pazarda bir çeşme gerekiyor. Su yok, sabun yok. Biz burada ne yaparız? Bize virüs, en başta tuvalette bulaşacak. 600 esnaf, aynı tuvaleti kullanıyor. Biz de buradan memnun olmak isteriz ama hiç memnun değiliz. Başkanımızın en azından buraya gelip, 'Derdiniz, sıkıntınız var mı?' demesi lazım. Bir de ikinci bir pazardan bahsediyorlar. Ben buradan ne kazanıyorum da ikinci pazar açılacak? Ben, buraya mazot yakarak geliyorum. Ben, burada hiçbir yetkilinin bize ziyarete geldiğini görmedim. Sen önce beni hijyenimi sağlayacaksın ki ben de sana hijyenik eşya satacağım' şeklinde konuştu.

'Pislikten başka hiçbir şey yok'

Son olarak başka bir esnaf da şu cümleleri kurdu: 'Eğer buraya yağmur yağsa çadır kurmak için bir tane direk yok. Düşünelim ki fırtınayla karışık yağmur yağıyor. Biz bu çadırları nasıl tutacağız? Su kanalı da yok, yağmur suları burada birikecek, göl olacak. Her şeyi geçtim sadece şu 600 esnafın kullandığı tuvalete gidin bir bakın. Pislikten başka hiçbir şey yok. Eski pazar yerinde 200-300 kişiyken burada 600 esnaf olduk. Kazançlarımız düştü, zarar eden arkadaşlarımız var. Bir de ikinci pazar yapılacak. Nasıl olacak? Ödemiş'te de pazar taşındı ama önce proje çizildi, direkler dikildi, tuvalet yapıldı, kafeterya yapıldı. Burayı üstün körü bize verdiler, kimin nereye sergi açtığı belli değil. Kayıtsız o kadar pazarcı türedi ki. Denetim yok, hiçbir şey yok. Kimse gelip de 'Bu pazarcılar burada ne yapıyor?' demiyor. Biz şu anda reziliz. Yarın bir gün kötü havalar gelince daha da rezil olacağız.'

Ece Köseoğlu  

 

Bakmadan Geçme